Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yetkinin kesin olmadığı hallerde, tarafların yetki sözleşmesi ile başka bir mahkemeyi belirlemeleri mümkündür. Kesin olmayan yetki halinde yetki itirazı 6100 sayılı HMK'nın 116/1-a ve 19/2 maddesi gereğince esasa cevap süresi içerisinde ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde taraflar bir mahkemeyi yetki sözleşmesi ile (HMK'nın 17. madde) yetkili kılabileceği gibi, bir tarafın yetkisiz mahkemede açtığı davaya karşı taraf itiraz etmeyerek (HMK'nın 19/4) yetkisiz mahkemeyi yetkili hale getirebilecektir. Bu açıklamalar ışığında somut olayımıza gelince; öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki bu davada söz konusu olan yetki, kesin yada münhasır yetki hali değildir. Bir başka deyişle kamu düzeninin ilgilendiren bir husus olmadığından re'sen nazara alınması gereken bir yetki hali söz konusu olmayıp,taraflarca ileri sürülmesi halinde değerlendirilmesi gereken bir yetki hali söz konusudur. Dava, 18.08.2014 tarihinde ... 8....

    İcra Dairelerinde yapılması gerektiği yönünde yetki itirazında bulundukları, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile takipte ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın yetkili ... İcra Dairesine gönderilmesine, icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmiş olduğundan sair itirazlara ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....

      Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, 6100 sayılı HMK'nın 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesiyle yetkili kılınan mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olup, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede açılabileceği belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesince ise sözleşmedeki yetki şartının HMK'nın 17. maddesinde belirtilen biçimde bir kesin yetki kuralı niteliğinde kabul edilemeyeceği, karşı tarafın süresinde olmayan yetki itirazı dikkate alınarak mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinin usule aykırı olduğu, yetkili mahkemenin ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir....

        Mahkemelerinin yetkili kılındığı, davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu, 6100 sayılı HMK'nın 17. maddesi uyarınca yetki sözleşmesiyle yetkili kılınan mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olup, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemede açılabileceği belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesince ise sözleşmedeki yetki şartının HMK'nın 17. maddesinde belirtilen biçimde bir kesin yetki kuralı niteliğinde kabul edilemeyeceği, karşı tarafın süresinde olmayan yetki itirazı dikkate alınarak mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinin usule aykırı olduğu, yetkili mahkemenin ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir....

          HMK-116-117 maddeleri uyarınca yapılan inceleme neticesinde yetki itirazının karara bağlanması gerektiği anlaşıldı. Bu yönden dosyanın incelenmesinden taraflar arasındaki sözleşmenin 37. Maddesinde yetki şartı bulunduğu ve buna göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı anlaşıldı. Davacı vekilinden soruldu: HMK.'nın genel yetki kurallarına ve İİK. Madde 50 atfına bağlı olarak icra takibi yapılmıştır, icra takibine itiraz edilirken yetki itirazı ileri sürülmemiş ve sözleşme sunularak yetki şartı ileri sürülmemiştir, yetki şartı münhasır yetki olup, mutlak yetki içermediğinden mahkemeniz yetkilidir, yetki itirazının reddine karar verilmesini istiyoruz, dedi. Dosya incelendi. Yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla yargılamanın bittiği bildirildi. ...'' şeklinde olup yukarıya aynen aktarılmıştır....

            Bu aşamada, genel ve özel yetki kurallarının açıklığa kavuşturulmasında yarar vardır. Bütün davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, genel yetkili mahkeme, davalının ikametgahı mahkemesidir. Eş deyişle, her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesinde görülür (HMK md.6, HUMK.md.9/1). Bundan ayrı, bazı davalar için davalının ikametgahı mahkemesinin yanında, başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır....

              -----kaydedilen dosyada anılan mahkemece ilk duruşmada davalının yetki itirazında bulunmamasına rağmen, davalı şirketin adresinin -- olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemelerin yetkisi, özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydı ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 5-19’uncu maddeleri arasında düzenlenmiş olup kesin yetki dava şartları arasında sayılmıştır. Kesin yetki dışındaki haller ise ilk itiraz olarak düzenlenmiştir. Buna göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir(HMK md.19/4). Davalı taraf, yetki itirazında birden fazla yetkili mahkeme bildirmiş olup davanın bildirdiği mahkemelerden hangisine gönderilmesini istediğini açıkça belirtmemişse yine yetki itirazı dikkate alınmaz....

                Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. Somut olayda, davacı vekili tarafından Ankara 19....

                  Söz konusu madde de tarafların aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında yetkili mahkemeyi belirlemedikleri, maddenin tahkim ile ilgili hususları düzenlediği, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile birlikte, yetki şartı çerçevesinde Ankara Mahkemeleri’nin kesin yetkili olduğuna dair yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı, yetki itirazında yetkili mahkemeyi göstermemişse, yetki itirazı kabul edilmez. Davalının yetki itirazında yetkili olduğunu bildirdiği mahkemenin gerçekten yetkili olması lazımdır. Mahkeme, yetki itirazını incelerken, kendisinin yetkili olup olmadığını tespit bakımından, davalının yetki itirazındaki beyanları ile bağlı olmayıp, yetki hakkındaki kanuni hükümleri bütün şümulü ile nazara almak ve ona göre yetkili olup olmadığı hakkında bir karar vermek zorundadır....

                    Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı H.M.K m.19/2 hükmünde şöyle denilmiştir: “... Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir”   hükmü de göz önünde bulundurulmalıdır. 6100 Sayılı HMK’nın 19/2....

                      UYAP Entegrasyonu