WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz. Bu bakımdan yerel mahkemece davalı tarafından yetki şartı ileri sürülmediği halde münhasır yetki şartı kesin yetki şartı olarak değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı borçlu da yetki sözleşmesine dayanarak yetki itirazında bulunmamıştır. Ayrıca davalı üçüncü ve dördüncü kişiler süresi içerisinde yaptıkları yetki itirazında açıkça İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna dair bir beyanda bulunmamışlar, aksine .... Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu beyan etmişlerdir. Davalı borçlu ile 3.kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle davalı 3. kişiler vekilinin yetki itirazının HMK'nin 60. maddesi gereğince borçlu açısından da hüküm ifade edeceği açıktır. Bu durumda mahkemece yetki itirazında bulunan davalıların yetki itirazının kabulü ile dava dosyasının davalıların ikametgah yeri mahkemesi olan .... Mahkemesine gönderilmesi gerekirken... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunun kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar....ış Tic. San. Ltd....

      Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 127'nci maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1'inci maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Eldeki rücuan tazminat istemli davada, kesin yetki sözkonusu değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.05.2015 gün 11-2359-1443 sayılı kararı). Davacı tarafça 21.07.2014 tarihinde ......

        Tüketici Mahkemesinde açtığı ancak davalının 17.08.2023 tarihli cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmayarak esasa ilişkin beyan dilekçesi sunduğu, daha sonra 07.09.2023 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulanarak yetkili mahkemenin Yozgat Mahkemeleri olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı 07.09.2023 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuşsa da yetki itirazı ilk itirazlardan olup yalnızca cevap dilekçesi ile ileri sürülebilir, ikinci cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulamaz. Dolayısıyla kesin yetki kuralına tabi olmayan bu davada 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi gereğince usulüne uygun ve süresinde yetki itirazının olmadığı durumlarda ise davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın davanın ilk açıldığı yer olan Ankara 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. III....

          Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir....

            Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazını "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Somut olayda; davalının yerleşim yeri adresinin “Eyüpsultan/İSTANBUL” olduğu ve süresinde yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, yetki itirazında bulunan davalı açısından, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olup, uyuşmazlığın, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince İstanbul 21....

              Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir....

                Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. 2018/4975-6691 Mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK'nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir....

                  Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davalı sendikanın müvekkiline ait işletmede yetki tespiti isteminde bulunduğunu, davalı Bakanlık tarafından sendikanın kanunun aradığı çoğunluğu sağladığının tespit edildiğini, kararın hatalı olduğunu, öncelikle davalı sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda çalışan tüm işçilerin %1'inin üyesi olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, yetki tespit kararında yer alan işyerlerinden birisinin 31.12.2013 tarihinde kapatılmış olduğunu, bu sebeple tespitin işletme değil işyeri bazında yapılması gerektiğini, yetki tespitinde yer alan rakamların gerçek sayıyı yansıtmadığını, yarıdan fazla çoğunluk aranması gerektiğini, yetki tespitinde tarafın müvekkili şirket değil üniversite olması gerektiğini, yetki tespitinin kamu işveren...

                    Bu yetki kuralı kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu