Davalı-davacı tarafça, davacı-davalı kocanın yerleşim yerinin aksini gösteren bir kanıt gösterilemediğine göre, yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 990.00 TL. vekalet ücretinin ...'dan alınıp ...'a verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2013 (salı)...
“Taleple bağlılık” olarak da ifade edilen bu ilke uyarınca, hâkimin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu açık olup, somut olay bakımından, borçluların şikayet dilekçesinde, icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulmayarak satış dışındaki işlemlerin devamına yönelik kararına bir itirazları bulunmadığı, şikayetin sadece yetki itirazının değerlendirilmesi yönünde olduğu ve Bankacılık Kanunu'nun 138. maddesindeki düzenlemenin mahkemece resen nazara alınacak hususlardan olmadığı anlaşıldığından, mahkemece borçluların talebi aşılarak şikayete konu icra müdürlüğü kararının tamamının iptali doğru bulunmamış ise de; mahkeme kararı şikayete konu yetki itirazı yönünden sonucu itibariyle doğrudur....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 03/08/2018 tarihli cari hesap ekstresi bakiye alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, borçluya 16/08/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 17/08/2018 tarihli dilekçe ile takibe ve ödeme emrine ilişkin itiraz haklarının saklı tutulduğu, borçlu adresinin Akyurt olması nedeni ile takipte Akyurt İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu belirtilerek yetkiye itiraz edilmiş, 27/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetki itirazının kaldırılması istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesinin birinci fıkrasına göre; HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri, para ve teminat alacaklarına dayalı takiplerde kıyas yolu ile uygulanır. Konusu mal varlığı olan borçlar hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 10. maddesinde belirtilen kurallara göre çözümlenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetki itirazının kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için haciz istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun süresi içerisinde yetkiye, borca ve faize itiraz etmesi üzerine davacı alacaklının yetki itirazının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun 320/1 maddesi karşısında tarafların duruşmaya davet edilmeksizin dosya üzerinden karar verilip verilmeyeceği noktasındadır. Bilindiği gibi icra mahkemeleri icra-iflas işleri için kurulmuş, kendine özgü kuralları olan özel bir yargı organıdır....
Mahkemece 09/06/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı vekilinin yetki itirazının dava konusunun taşınmazın aynına ilişkin olmaması nedeni ile reddine derdestlik itirazının davanın taraflarının ayrı olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında dokuz adet bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra dairesine yaptığı başvuruda, yetkili icra dairesinin İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ettiği, ayrıca borca itirazını bildirdiği, alacaklının borçlunun itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla yetkiye ve borca yapılan itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borçlunun ikametgahının olduğundan bahisle yetki itirazının kaldırılması...
O halde, mahkemece,alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle istemin kabulü ile yetki itirazının kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı alacaklı tarafça, borçlunun borca yönelik itirazları ile birlikte yetki itirazının da kesin olarak kaldırılması talep edildiği halde, mahkemece, yetki itirazının kesin olarak kaldırılması istemi hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Öncelikle, yetki itirazının kesin olarak kaldırılması isteminin değerlendirilmesi usulen zorunludur. Yine, davacı alacaklı tarafça, taşınmazın müvekkiline ait olduğu, bu sebeple de kira sözleşmesinin tarafı olduğu belirtilmiş ise de; dava konusu kiralanan taşınmazın tapu kaydı da dosyada mevcut değildir. Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, dava konusu kiralanan taşınmaza ilişkin tapu kaydının celbi ile, HMK. 'nun 297/2....
Mahkemece neticeten ve özetle"...yetki itirazının kabulüne,mahkemenin yetkisizliğine,kesinleşmesi sonrası süresi içerisinde istendiği takdirde dosyanın yetkili Kozan Aile Mah.ne gönderilmesine"karar verilmiş,karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...müvekkilinin adresinin Almanya olduğunu,MÖHUK 41.md.gereğince İzmir Mah.nin yetkili bulunduğunu,kararın kaldırılması gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE ::Dava boşanma ve ferileri taleplerinden ibarettir. HMK 355,md.gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen inceleme yapılması gerekir. Tüm dosya kapsamı ile; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1- a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür....
olduğu, Mahkememiz yetki alanında bulunmadığı, İstanbul Anadolu Adliyesi yargı çevresinde bulunduğu, İcra takibinin yetkili bulunmayan İstanbul Adliyesi İcra Dairelerinde başlatılmış olduğu, bundan dolayı davalı vekilinin icra takibinin yetki itirazının kabul edilerek takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığına bu nedenle HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarında usulden reddine karar verilmiştir....