Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın kaldırılması istemi hakkında karar verildikten sonra yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itirazların esasının incelenmesi gerekirken yetki itirazı gözardı edilmek suretiyle yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddi yerine kabulü isabetsizdir.” Somut olayda Daire satış sözleşmesinin taraflara edimler yüklediği ve bu edimlerin yerine getirilmesi halinde ücretin ödeneceği öngörüldüğünden dayanak belge kayıtsız şartsız borç ikrarını içermemektedir. Bu nedenle yetki itirazının kaldırılmasına ancak itirazın kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kısmen kabul kısmen reddine, yetki itirazının kaldırılmasına, Bakırköy 10. İcra Müdürlüğününün 2020/6654 E. sayılı dosyasında borca ve faize itirazın kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği görülmüştür....
İİK’nun 50 nci maddesi yetki meselesini düzenlemektedir. Maddenin ikinci fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itirazla birlikte yapılacağı, Tetkik Merciinin önce yetki itirazını inceleyip kesin bir sonuca bağlayacağı, belirtilmiştir. Bu madde hükmünün itirazın iptali için müracaat edildiği hallerde de uygulanacağının kabulü gerekir. Zira, İİK’nun 67'nci maddesinde açıkça “Takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için mercie müracaat etmek istemeyen alacaklı” denildiğine göre, alacaklıya ya mahkemeye yada mercie müracaat imkanı bakımından bir tercih hakkı tanınmaktadır. Alacaklı tercihini mahkemeye müracaat şeklinde yapmışsa artık mahkemenin hem icra dairesinin yetkisine itirazı ve hem de borcun esasına ilişkin itirazı incelemesi gerekecektir. Esasen merciiden daha geniş yetkili bir mahkemenin yetki itirazını inceleyememesi için bir sebepte bulunmamaktadır. Bütün bu hususlar nazara alınarak somut olay incelendiğinde; ...'...
Diğer taraftan takip talebinde yer almayan faize ilişkin bir kısım hususların yetki itirazının kaldırılması dilekçesinde istenmesi de mümkün değildir. Yetki itirazının kaldırılması halinde tazminata da hükmedilemez. Ancak, davalı Üniversitenin 2547 Sayılı Yasa’ nın 56/b ve “Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumları, bu Kanunun 56 ncı maddesinde yer alan mali kolaylıklardan, muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade ederler” şeklindeki Ek Madde 7 delaleti ile Harçlar Yasa’sının 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu anlaşıldığından davalının harç giderlerinden sorumlu tutulması yerinde değildir. İlk derece mahkemesi kararındaki diğer hatalar ise istinaf edenin sıfatına göre borçlu aleyhine sonuç doğurmadığından dikkate alınmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yetki itirazının kaldırılması İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın ONANMASINA ve temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili duruşmada da tekrar ettiği 10/11/2020 tarihli dilekçe ile davalı tarafın yetki itirazını kabul ettiğini ifade etmiştir. Öncelikle harç ikmali, görev ve yetki itirazına yönelik usuli itirazların belirtilen sıraya göre incelendiği ön inceleme duruşmasında alınan beyanların, yapılan irdelemelerin ve oluşturulan kararların yer aldığı söz konusu 11/11/2020 tarihli duruşma tutanağı içeriği: ''... Davacı------duruşmaya katıldı. Başka gelen yok. Belli yerde açık yargılamaya başlandı. Tebligatların yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşıldı. Davalı tarafın itirazlarına göre öncelikle sırasıyla harç, görev ve yetki itirazlarının karara bağlanması gerektiği anlaşıldı. Davacı vekili tarafından ibraz edilen 10/11/2020 tarihli dilekçe ile davalı tarafın yetki itirazının kabul edildiği ve yetkili mahkeme olarak ---- davanın görülebilmesi için bu doğrultuda yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldı....
Bu hüküm uyarınca, yetki itirazının yerinde görülmesi hâlinde ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilir. Diğer bir anlatımla yetki itirazının kabulü hâlinde mahkemece HUMK’un 27. maddesine göre, dosyanın yetkili mahkeme belirtilmek suretiyle yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilemez ve aynı Kanunun 193. maddesindeki usul uygulanamaz. Birden fazla yetkili mahkemenin bulunması hâlinde ihtiyati haciz isteyen alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yetkili mahkemede ihtiyati haciz talep etmek zorunda olmadığından, borçlunun HUMK’un 23.maddesi anlamında yetkili mahkemeye ilişkin seçimlik bir hakkı da bulunmamaktadır. Yetki itirazının kabulü suretiyle ihtiyati haczi kaldırılan alacaklı, borçlunun yetki itirazında belirttiği yerle sınırlı olmaksızın yetkili herhangi bir yerden tekrar ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğine göre, borçlunun da yetki itirazında birden fazla yer gösterebilmesi taraflar arası eşitlik ve menfaatler dengesine de uygun düşer....
İcra Mahkemesi Davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada... 1. Asliye Hukuk ( İcra Mahkemesi sfatıyla) ve ... 2. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/2231 esas sayılı icra dosyasına yönelik olarak 10/12/2020 tarihinde talep edilen aynı konuda ve aynı dosyaya ilişkin olarak karar verildiğini kararın kesinleştiğini, aynı konuda verilmiş kesin karara rağmen birden fazla kez dilekçe verilerek dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, duruşma günü sıra gelmediğini ve mazeret vererek mahkemeden ayrıldığını, haklı mazeretinin kabul edilmediğini, bu konuda gerekçe yazılmadığını, davacının aynı konuda mükerrer davalar açarak dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibinde yetki itirazının kaldırılması istemine ilişkindir....
Mahkemece, alacaklının yetkiye itirazın kaldırılması talebinin reddi ile borçlu yararına tazminata da hükmedildiği görülmektedir. İİK'nun 68/son maddesi uyarınca; itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü ya da reddi halinde alacaklı, borçlunun talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Yetki itirazı esasa ilişkin itiraz nedenlerinden olmadığından, yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi halinde alacaklı tazminatla sorumlu tutulamaz. O halde mahkemece, alacaklı aleyhine tazminata karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmekle beraber anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......