ın cirosunun veya imzasının bulunmadığı ve davacıya husumetin yanlış yönlendirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlunun başvurusu, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itirazlar duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 TARİHLİ EK KARAR NUMARASI : 2018/348 ESAS 2021/66 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine davalı vekili Av. T5 tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Mersin 6....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akaryakıt satışı olduğunu, 12.723,65 TL alacağın ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, takip ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, Ankara İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında satış sözleşmesi bulunmadığı, bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı Kilis İcra Müdürlüğü’nün 2008/2673 esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibine geçmiş davalı Ankara İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu gerekçesiyle takibe itiraz etmiştir. Açılan itirazın iptali davasında davalı süresinde yetki itirazında bulunmuş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir....
Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Davacı her ne kadar senedin teminat amacıyla verildiğini iddia etmişse de; davacının icra mahkemesine başvurusu; 2004 sayılı İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerekir (HGK.nın 14/03/2001 tarih ve 2001/12- 233 E., 2001/257 K. sayılı ve yine HGK.nın 20/06/2001 tarih ve 2001/12- 496 E. sayılı kararları)....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile sözleşmenin feshi sebebiyle ---- davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ----sayılı dosyasının---------üzerinden dosyamız içerisine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden--- davalıya tebliğ edildiği davalı borçlunun -------- tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetki itirazında---- mahkemeleri olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak ön inceleme duruşması yapılmıştır. Ön inceleme duruşmasına davalı -------- Dava şartları incelenme aşamasına geçilmiş olup taraflar arasında ----------- yetki sözleşmesi yapıldığı ve-----yetkili kılındığı tespit edilmiştir. Taraflar tacirdir ve yetki sözleşmesi yaparak bir mahkeme ve icra dairesini yetkili kılabilirler. HMK 17. Madde kapsamında usulüne uygun yetki sözlemesi ve usule uygun yetki itirazı incelendiğinde ---- olmadığı sonucuna varılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2019/830 ESAS, 2020/284 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü'nün 2019/37892 esas sayılı takip dosyasında gönderilen ödeme emrini tebliğ aldığını, ödeme emrindeki borcu kısmen kabul ettiğini, borcun 17.000,00- TL'sini kabul ettiğinden, takibin 17.000,00- TL üzerinden devamına, geri kalan 43.000,00- TL'nin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
da bu icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle ----Asliye Ticaret Mahkemesinin ------Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış olup, davanın tahkikat aşamasında olduğunu açıklanan nedenlerle usul ekonomisi ilkesi gereğince davacı ve davalı tarafların aynı olması sebebiyle açılan davanın -----....
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Mahkemenin usulune uygun yapılmayan bir yetki itirazını kesin yetki kuralı ile değerlendirerek hatalı bir karar verdiğini, oysaki HMK 17 maddesi gereği yetki sözleşmesi münhasır yetki niteliğinde olduğu, kesin yetki gibi değerlendirilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen incelemesinin mümkün olmadığını, kesin yetki hallerinin HMK. 11/1 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlendiğini, tacirler arasında yetki sözleşmesini düzenleyen HMK 17. maddesinin kesin yetkinin var olmadığı hallerde uygulanabildiğini, yetki sözleşmesinin kesin değil münhasıran yetki kapsamında kaldığını, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalının HMK 19/2'de belirtilen süreler dahilinde yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin yetki sözleşmesini kesin yetki kuralı sayarak hatalı karar verdiğini, ilgili icra dosyası incelendiğinde borçlunun yapmış olduğu usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığını, borçlunun 'Borca,...
Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....