Maddesi '' Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir...Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz'' şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda; dosya kapsamında tarafların tacir olduğu ve taraflarca davanın dayanağı olan ticari gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 16.11....
İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 saylı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın, yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi taktirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İİK.nun 50.maddesinin 2.fıkrasında; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara rapt olunur." düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda; borçlu itiraz dilekçesinde takipte yetkinin .... İcra Dairelerine ait olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ise de; dayanak bononun keşide yeri ve borçlunun adresinin Kırşehir olup, ... İcra Dairelerinin yetkili olmadığı görülmektedir. Ayrıca borçlu tarafından itiraz dilekçesinde ileri sürülmeyen hususların temyiz incelemesi sırasında dikkate alınması yasal olarak mümkün değildir....
Davalılar ... ve ... vekili,yetki itirazında bulunarak esasa ilişkin cevap haklarının saklı tutulmasını istemiştir. Davalı şirket vekili ise, poliçe limiti ile sorumlu olduklarını ve kusur ve hasarın yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını belirtmiştir. Mahkemece yetki itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalılar ... ve ... vekili yetki itirazında, birden fazla mahkemeyi yetkili mahkeme göstermiş, yetkili mahkemeyi kesin olarak bildirmemiş olduğundan böyle bir yetki itirazı HUMK.nun 23/son cümlesi gereği geçersizdir. Ancak; sigortacı- nın zarar sorumlularına karşı açtığı davada; KTK.nun 110 ve Kasko Poliçesi Genel Şartlarının C.8 maddelerine göre sigorta şirketinin merkez veya sigorta sözleşmesine aracılık yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı belirtilmiştir. O halde davalılardan ... Sigorta A.Ş.'nin (......
Mahkemece yetki itirazının reddi ile davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının geçersiz yetki itirazı esas alınarak yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 5.3.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuştur (HMK md. 19/2). Kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar, ilk itirazlardan olup (6100 s. HMK m. 116/1-a) bu husus, mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır (6100 s. HMK m. 117/3). Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Hakim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder (6100 s. HMK. m. 164/3). Davalı-karşı davacının yetki itirazı mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığı iş sahasının....olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuştur. İş Mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgilidir. Bu nedenle hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir. Dosya içerisinde yer alan... belgelerinde işyeri adresinin ... olarak belirtildiği görülmüştür. Mahkemece yetki itirazı hakkında bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu tespitlere göre Mahkemenin yetkisi hususunda oluşan şüphe karşısında; davacının çalıştığı işyerinin bulunduğu mahal kuşkuya yer vermeyecek surette tespit edilmeli ve yukarıda değinilen yetki kuralları kapsamında yetki itirazı değerlendirilmesi gerekirken yetki hususu açıklığa kavuşturulmadan işin esasına girilerek karar verilmesi hatalıdır....
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığı iş sahasının ... olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuştur. İş Mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgilidir. Bu nedenle hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir. Dosya içerisinde yer alan ... belgelerinde işyeri adresinin ... olarak belirtildiği görülmüştür. Mahkemece yetki itirazı hakkında bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu tespitlere göre Mahkemenin yetkisi hususunda oluşan şüphe karşısında; davacının çalıştığı işyerinin bulunduğu mahal kuşkuya yer vermeyecek surette tespit edilmeli ve yukarıda değinilen yetki kuralları kapsamında yetki itirazı değerlendirilmesi gerekirken yetki hususu açıklığa kavuşturulmadan işin esasına girilerek karar verilmesi hatalıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek süresinde ve usulüne uygun şekilde yetki itirazında bulunmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) belirlemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde ön sorunun incelenmesi gerekir. Bu nedenle, mahkemece, davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterdikleri delilleri toplanıp tanıkları dinlendikten sonra gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yetki itirazının reddine karar verilip, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir....
Maddesine göre, yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılmalıdır. İİK'nın 62/1. Maddesine göre ise, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, itirazın iptali davası açıldıktan sonra cevap dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi mümkün değildir. Her ne kadar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 17. maddesinde sözleşmeyle yetkili kılınan mahkeme dışında dava açılamayacağı düzenlenmiş ise de söz konusu yetki kuralı kesin yetki olmayıp, ancak usulüne uygun bir yetki itirazı bulunması halinde uygulanma imkanı olan bir yetki kuralıdır. Somut olayda davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu 17. İcra Dairesinin yetkisine usulüne uygun bir itirazı bulunmadığına göre, takibinin yapıldığı yer icra dairesi yetkili hale gelmiştir. Bu halde takibin usulsüz olduğunun kabulü mümkün değildir....
Maddesine göre, yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılmalıdır. İİK'nın 62/1. Maddesine göre ise, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, itirazın iptali davası açıldıktan sonra cevap dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi mümkün değildir. Her ne kadar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)'nun 17. maddesinde sözleşmeyle yetkili kılınan mahkeme dışında dava açılamayacağı düzenlenmiş ise de söz konusu yetki kuralı kesin yetki olmayıp, ancak usulüne uygun bir yetki itirazı bulunması halinde uygulanma imkanı olan bir yetki kuralıdır. Somut olayda davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu 17. İcra Dairesinin yetkisine usulüne uygun bir itirazı bulunmadığına göre, takibinin yapıldığı yer icra dairesi yetkili hale gelmiştir. Bu halde takibin usulsüz olduğunun kabulü mümkün değildir....