Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, tamamı yönünden, davacı kadın tarafından ise, tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunmuştur (HMK m.19/2). Kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı hallerde mahkemelerin yetkisine yönelik itirazlar, ilk itirazlardan olup (6100 s. HMK m. 116/1-a) bu husus, mahkemece öncelikle ve esasa girilmeden ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır (6100 s. HMK m. 117/3). Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Hakim, ön sorun hakkındaki kararını taraflara tefhim veya tebliğ eder (6100 s. HMK m. 164/3). Davalının yetki itirazı mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden karara bağlandığı gibi yetki itirazı hakkında verilen ara karar da davalıya tebliğ edilmemiştir....

    Davalının yetki itirazı hadise şeklinde incelenmeksizin davalı tarafın katılmadığı 19.02.2015 tarihli duruşmada reddedilmiş, yetki itirazının reddine ilişkin ara karar da davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....

      Mahkemece davalının yetki itirazı ön sorun olarak incelenmeden karara bağlanmıştır. Mahkemece yapılacak iş, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. ve 117/3. maddesinde gösterilen şekilde inceleme yapılabilmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen, yetkisizliğe dair olan hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesi davalıya 08.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmamıştır. Boşanma davalarında yetki kuralı (TMK m. 168) re'sen dikkate alınabilecek kesin yetki değildir. Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde, yetki itirazı ilk itirazdır. (HMK m. ll6/l-a). Ancak ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınır. Mahkemece usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı dikkate alınarak işin esasının incelenmesi gerektiği halde yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk hüküm tarafların temyizi üzerine , “taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak, gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden'' bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmuş,ancak bozmadan sonra yetki itirazı konusunda bir karar verilmemiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, bozma ilamında gösterilen doğrultuda hüküm tesisi zorunludur....

            Her ne kadar anılan kararda derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmamakta ise de, davalının yetki itirazı bulunduğu ve dosyanın Beykoz Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre davalının yetki itirazı da nazara alınarak uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince 3. Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra Memurluğu'nun 2008/6735 sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yetki ve esas yönünden itiraz edilmesi üzerine açılmıştır. Davalının yetki itirazını ilk itiraz olarak esasa cevap süresi içinde yapması gerekir. Gösterilen yetkili icra dairesi veya mahkemenin gerçekten yetkili olması icab eder. Yetki itirazında gösterilen yer yetkili değil ise yetki itirazı yapılmamış sayılır. Sözleşme konusu olayda işin ifa yeri Gebze, davalının ikametgahı ve sözleşme ile yetkili kılınan yer ise Ankara'dır. Bu haliyle icra takibi yetkili mahal memurluğunda yapılmamış ise de davalı yetki itirazında gerçekten de yetkili bulunan hem Gebze ve hem de Ankara icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek itiraz etmiş ancak kesin bir mahal göstermediğinden HUMK madde 23 uyarınca yetki itirazı geçersiz kalmıştır....

                Somut olayda, borçlu icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde borca itirazı ile birlikte ikametgahını da belirterek yetki itirazında bulunduğu halde; anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırıdır. Bu durumda, mahkemece, İİK'nun 169/a-1. maddesi uyarınca duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi, borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise; işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  Somut olayda, borçlu icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, borca itirazı ile birlikte yetki itirazında da bulunduğu halde; anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırıdır. Bu durumda, mahkemece, öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise, işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                    İlki işkoluna itiraz, diğeri ise olumlu yetki tespitine itirazdır. Yukardaki normatif hükümlere göre işkoluna itirazın işyerinin bulunduğu iş mahkemesinde, olumlu yetki itirazının ise işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece davacının işkolu itirazı hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmemiştir. Yetki itirazı uyuşmazlığına bakacak mahkeme ise yetkili mahkeme, davacı işyerinin bağlı bulunduğu ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi olan ... İş Mahkemeleridir. Mahkemece, öncelikle işkolu itirazı ile ilgili uyuşmazlık tefrik edilmeli ve bu istek hakkında yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Olumlu yetki tespitine itirazda ise yetkisizlik kararı verilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu