. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, ancak takibe konu senetteki imzalar müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığı gibi davalıdan herhangi bir mal veya hizmet alınmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının imzaya itiraz ederek icra hukuk mahkemesine açmış olduğu davanın kabul edildiğini, dolayısıyla iş bu davanın konusuz kaldığını savunarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; davacının imzaya itirazı üzerine icra hukuk mahkemesinde açılan davanın kabul edildiği, ancak temyiz incelemesinde itirazın süresinde olmadığından bahisle hükmün bozulduğu, icra hukuk mahkemesince bozma kararına uyularak davanın süreden reddedildiği, iş bu davada yaptırılan bilirkişi incelemesi ile takibe konu senetteki imzaların davacı şirket yetkilisi dava dışı ...'...
Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK'nın 170/b ve 63 üncü maddeleri gereği borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez, genişletemez. Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itirazı ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan borca itiraz sebeplerini de bildirebilir....
Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır'' düzenlemesi yer almaktadır. Yine İİK'nun 274. maddesinde ''İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir" düzenlemesi bulunmaktadır. İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, senedin düzenleme yerinin Elbistan olması sebebiyle yetki itirazının yerinde olmadığı, imzaya itiraz sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, imzanın borçlunun eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bilirkişilerce inceleme laboratuvar ortamında ve teknik cihazlarla yapıldığından raporun hükme esas alınmasının isabetli olduğu, raporun kanaat raporu olmasının sonucu değiştirmediği, mahkemece imzaya itiraz sonucu İİK'nın 170. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle her iki tarafın istinaf başvurusunun HMK' nın 353/1-b-1 md gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
Mahkemece; Davanın yetki itirazı bakımından kabulü ile, Bor İcra Müdürlüğünün 2020/401 esas sayılı dosyasında Bor İcra Müdürlüğünün yetkisizliğine, yetkili İcra Müdürlüğünün Alanya İcra Müdürlüğü olduğunun kabulüne, karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İcra Dairesine gönderilmesine, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Değişiklik yanında bulunan imzaya veya parafa itiraz halinde ise, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Değişikliğin onaylı olmaması veya değişiklik yanındaki imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır. Borçlu tarafından değişiklik yanındaki imzaya (parafa) itiraz edilmesi ve bu itirazın sabit olması halinde, çekin TTK'nun 796. ve 808. maddelerinde öngörülen yasal süreden sonra ibraz edildiği anlaşılırsa, mahkemece, İİK'nun 170/a-2. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilebilecektir....
Somut olayda, takibe konu çekteki imzaya itiraz eden borçlunun lehtar-ciranta ... Ltd.Şti., alacaklının ise çeki, imzaya itiraz eden lehtar-ciranta ... Ltd.Şti.’den ciro yolu ile alan yetkili hamil ... Bankası A.Ş. olduğu görülmektedir. Lehtar-cirantanın imzaya itirazı üzerine yapılan inceleme sonunda imzanın borçluya ait olmadığı tespit edilmiştir. Takip alacaklısı, muteriz lehtar-ciranta ile doğrudan ilişki içerisinde olduğundan imzanın itiraz eden borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bu durumda ciranta olan alacaklının ağır kusurlu olduğundan bahsedilir. Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken, yasal koşullar oluşmadığından bahisle tazminata hükmedilmemesi isabetsizdir....
İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK'nun 170/4. maddesinde; senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10’u oranında para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takibe konu senetteki imzanın “itiraz eden borçluya” ait olmadığı bilirkişi raporu ile tesbit edildiğine göre, icra takibinin dayanağı olan bonoda alacaklının lehtar olup, borçlunun ise keşideci olduğu ve bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen keşidecinin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, keşideci imzasının, adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu vekilinin, imzaya ve borca itiraz ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu asilin ise dava açıldıktan sonra ıslah dilekçesi vererek ikamet adresinin ... olması nedeniyle yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun yerleşim yerinde takip yapılabileceği, somut olayda borçlunun ikametgahının ... olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
İmzaya ve borca itiraz bakımından hükmün verildiği tarihte yürürlükte olan 31.12.2014 tarih ve 29222 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/3. maddesinde; Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünün üçüncü sıra numarasındaki miktar nazara alınarak maktu avukatlık ücretine hükmedileceği öngörülmüştür. Öte yandan, icra mahkemesinin imzaya ve borca itiraza ilişkin kararlarında 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun Yargı Harçlarına ilişkin (1) Sayılı Tarifesi'nin, "Karar ve İlam harcı" başlıklı (III) numaralı bölümünün maktu harçlarla ilgili 2/a maddesi uyarınca maktu harç alınması gerekmektedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 170. maddesinin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir....