İİK.nun 168/5. maddesi gereğince borçlu yetki itirazını ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi yetki itirazını doğru bulursa kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararına karşı temyiz süresinin sona erdiği veya onama kararının tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde takibin yapıldığı yetkisiz icra dairesine başvurularak dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin istenilmesi gerekir. Bunun üzerine yetkili icra dairesinden borçluya yeni bir ödeme emri gönderilir. Yoksa yetki itirazının kabulü ile takibin iptali söz konusu olmaz ( Yargıtay 12. HD'nin 10.11.2020 tarihli, 2020/1853 E, 2020/9484 K. sayılı içtihadı). 3) Davacı borçlu istinaf başvurusunda yetki itirazının kabul edilmesine rağmen lehine vekalet ücreti, yargılama gideri ve tazminat talebiyle ilgili herhangi bir hüküm tesis edilmediğini belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali KA R A R Şikayet konusu İİK.nun 45. maddesi gereğince ipotekte takip yapılabilecekken ilamsız takip yapılamayacağı bu nedenle yapılan ilamsız takibin iptaline ilişkin olup, icra mahkemesince verilen kararda buna ilişkindir. Belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 29.12.2017 tarih ve 2017/1777- 2511 Esas, Karar sayılı kararı ile; Mahkemece sadece takibin devamı veya taliki yönünde bir karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği halde, talep konusu olmayan ve şikayet konusu yapılmayan İİK'nın 99. maddesi gereğince işlem yapılması yönünde karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş olduğundan, alacaklının bu karara yönelik istinaf isteminin yerinde olduğu; takibin taliki yönünden ise, borçlunun haciz mahallinde hazır olmadığı, haciz yapılan adresin borçlunun adresi olmadığı, ileri sürülen sair hususların istihkakın esasıyla ilgili muhtemel yargılamada değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle İcra Müdürlüğünün işleminde ve ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile alacaklının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takibin talikine, kararın icra müdürlüğünce ilgililere tebliğine, İİK'nın 97/6. maddesi gereğince kararın 3. kişiye tebliğinden itibaren...
durduğunu, bu itirazın hükümden düşürülmesi için kanunda bu başlık altında düzenlenmiş olan itirazın iptali davası açılması ya da itirazın kaldırılması yoluna gidilmesi gerektiğini, itirazın iptali davası ya da itirazın kaldırılması yoluyla itirazı hükümden düşüren bir karar alınmadıkça ilâmsız takibe devam edilmesi veya bu sonucu doğuracak biçimde yeni takip işlemlerinin yapılabilmesi mümkün olmadığını, alacaklı yetki itirazını kabul ettiği takdirde dosyanın yetki itirazında belirtilen icra dairesine gönderilmesini isteyebilir ise de bunun dışındaki bir nedenle duran takibi yeniden harekete geçirecek şekilde dosyanın başka bir icra dairesine gönderilmesi, yanlışlıkla gönderilmiş olsa bile aynı icra dosyası üzerinden yeni bir ödeme emri çıkartılması mümkün olmadığını, icradaki yetki itirazını öncelikle inceleyen bir mahkeme kararı almadığını ve süresi içinde de dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesini talep etmeyen davacı taraf bunun yerine itiraz sonucu duran takip dosyasındaki...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında bakiye alacağının tahsili için müvekkilince davalı aleyhine girişilen takibe itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali,takibin devamı ve % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarını tekrarlamış yargılama görevinin ... veya ... Mahkemesine ait olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yetkili ve görevli mahkemenin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 16.11.2012 tarih, 2012/9309 Esas, 2012/10609 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40.maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 16.11.2012 tarih, 2012/9311 Esas, 2012/10606 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği...
Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nun 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır. Temyizen incelenmesi istenen dosya ve kapsamında yer alan icra dosyası nüshasının yapılan tetkikinden; davalı- borçlu tarafından icra dairesinin yetkisi ile birlikte borç ve ferilerine itirazda bulunulduğu gibi, itirazın iptali davasında da mahkemenin yetkisine dair ilk itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır. İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır....
E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi uyarınca "(1) Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır." 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 18. Maddesi uyarınca "(1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır." Davanın itirazın iptali davası olduğu, davacının talebinin taraflar arasındaki -----sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin 6. maddesinde tarafların "Taraflar arasındaki ilişkide, ---- kayıtları münhasır delil olarak kabul edilmiştir....