İcra Dairesi'nin 2020/9341 E sayılı dosyasından bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, yetkili icra dairesinin davacı borçlunun ikametgahının bulunduğu Tufanbeyli İcra Dairesi olduğunu, senedin zorunlu unsurları barındırmadığından kambiyo vasfına haiz olmadığını, alacaklıya borcun bulunmadığını, zira alacaklı tarafından tehdit ve şantaj ile senedin davacı borçluya iradesi hilafına imzalatıldığını, bu hususta suç duyurusunda da bulunulduğunu beyan etmiş, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır. İlk derece mahkemesi kararında; bononun düzenleme yeri Adana ili olduğundan icra dairesinin yetkili olduğu, senedin zorunlu unsurlarının tam olduğu, borca itirazların yasada aranan belgelerle ispat edilemediği, soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılamayacağı gerekçesiyle yetkiye ve borca itirazların reddine karar verilmiştir....
İİK'nın 168/3. maddesi hükmüne göre; borçlu takibe konu senet kambiyo senedi vasfına haiz değil ise, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde bu hususu icra mahkemesinde şikayet yolu ile ileri sürmek zorundadır. Davacılar vekilinin iddiasının aksine, davacıların talebi süresiz şikayet hallerinden olmayıp, yasal 5 günlük süreye tabidir. Somut olayda; davacı borçluların, takibe konu çekin bankaya ibrazından sonra davalının cirosunun çekin arkasındaki cirolar arasına sıkıştırıldığı iddiasına dayalı davalının meşru ve yetkili hamil sıfatı bulunmadığına yönelik icra mahkemesine yaptığı başvuru İİK'nın 170/a maddesine dayalı şikayet niteliğinde olup, Mahkemece; ödeme emrinin davacılara 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların 5 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 02/06/2021 tarihinde icra mahkemesine başvurdukları dikkate alınarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi isabetlidir....
Davanın reddine ilişkin hüküm fıkrası borçluya 19.10.2020 tarihinde tefhim edilmiş ise de gerekçeli kararda ayrıca aleyhine tazminata hükmedilmiş olup, borçlunun gerekçeli kararın kendisine tebliğinden önce, tazminata yönelik 16.12.2020 tarihli temyiz başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerekir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun, kambiyo vasfına yönelik şikayetlerinin yanı sıra borca itiraz ederek takibin iptalini istediği, mahkemece istemin reddi ile birlikte borçlu aleyhine tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekir. Somut olayda; mahkemece borçlunun tedbir talebi reddedilerek, takibin durdurulmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, İİK'nun 170/a maddesinde de tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır....
ün yetki itirazı reddedildiği halde yetki itirazı kabul edilen borçlu ... yönünden dosyanın tefrik edilmesi gerekirken, itiraz eden borçlu yönünden yetki itirazı kesinleşmesine rağmen onun yönünden de dosyanın ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi yasaya aykırıdır. Bu konudaki şikayet ise bir hakkın yerine getirilmesine ilişkin olup İİK. 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir.O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ... 18. İcra Müdürlüğünün 2012/1658 esas sayılı dosyasından müşteki borçluya tebliğ edilen ödeme emri ve yapılan takip işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayet hakkında olumlu – olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.SONUÇ:Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/1497 ESAS- 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İcra Müdürlüğü 2019/10580 E. sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesi ve senet üzerinde tahrifat yaparak silinen kısımları doldurmak suretiyle de senede kambiyo vasfını kazandırmaya çalışan ve kötü niyetle hareketle müvekkilini borçlandırarak maddi manevi bir çok zarara uğratan davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo takibinde tahrifat iddiası, teminat senedi nedeniyle iptal talebi, borca itiraz ve kambiyo vasfına itiraz istemine ilişkindir. Kambiyo senetlerine mahsus takiplerde borca ve imzaya itiraz ile takip dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmamasına dair itirazların borçluya ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük kanuni süre içinde icra mahkemesine itiraz edileceği, kanuni süre geçirildikten sonra yapılan itirazların süre yönünden reddi gerektiği açıktır....
Eldeki dava ve şikayet ise 13/02/2017 tarihinde yapılmıştır. Davacı vekili ise söz konusu takibe süresinde itiraz ettiği , takibe konu senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığından bahisle takibin iptalini istemiştir. Yapılan incelemede davacı borçlu adına gönderilen ödeme emrinin 07/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ itirazı olmadığı gibi tebliğ tarihinin de mezkur tarih olarak beyan edildiği; fakat 5 günlük kanuni müddet geçtikten sonra şikayet ve itiraz vaki olduğu anlaşılmakla aşagıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının imzaya itiraz ve kambiyo hukuka cihetinden şikayet müddeti geçmekle davanın ve şikayetin ayrı ayrı reddine" karar verildiği görülmüştür....
vasfına yönelik şikayetinin ve borca itirazının reddine karar verilmiştir....
İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu, aynı alacağın ipotekle teminat altına alınması nedeniyle anılan takiplerden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine de konu edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili, dava dilekçesini tekrarla taleplerinin, şikayet niteliğinde olduğunu, mahkemece borca itiraz olarak vasıflandırılmasının hatalı olduğunu, aynı alacağın ipotekle teminat altına alınması nedeniyle anılan takiplerden sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine de konu edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun mükerrerlik iddiasının borca itiraz niteliğinde olduğu, takibin şekline göre bu itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerektiği, başvurunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılmasının fuzuli bir talep olup sonuç doğurmayacağı, itiraz dilekçesinde belirtilmeyen hususların istinaf sebebi olarak ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....