Davacı borçlu vekilinin 03/02/2019 tarihinde mahkemeye sunduğu dilekçesi ise, takipte talep edilen işlemiş faiz ve faiz oranına itirazı ve kambiyo vasfına ilişkin şikayeti kapsamaktadır. Sözkonusu dilekçede davacı borçlu vekili açıkça dava dilekçelerini bu konuda ıslah ettiklerini bildirmiş ve ayrıca yine dava dilekçelerinde belirttikleri hususlar da nazara alınmak suretiyle davalarının kabulünü talep etmiştir. Ancak mahkemece 03/02/2019 tarihli dilekçede belirtilen itiraz nedenleri ile ilgili hiçbir değerlendirme yapılmaksızın itirazının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece davacı borçlu vekilinin 03/02/2019 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü borca itiraz ve şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir....
İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri borca itirazdır. Borca itirazının incelenmesine ilişkin İİK'nun 169/a-1 maddesinde "Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır. Önlerine gelen uyuşmazlıkları takip hukuku kurallarına göre çözüme kavuşturan icra mahkemesi, borçlunun itirazını yukarıdaki kanun maddesinde nitelikleri belirtilen ve takibin dayanağı olan senede açık atıf yapan yazılı belgeyle kanıtlanması halinde borca itirazı kabul eder, aksi halde itirazı reddeder....
İlk derece mahkemesi tarafından ; "...davacılara ödeme emrinin 19/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, Tebligat Kanunu md.21 uyarınca tebliğ edilen adresin davacıların eski mernis adresi olduğu, dava dilekçesinde davacıların eski mernis adreslerinin bulunduğu, adres değişikliğinin dava açılmadan kısa süre önce yapıldığı (28/07/2020) anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiş, yetki itirazı süresi içerisinde yapılmadığından yetki itirazının da süre yönünden reddine karar verilmiştir..." şeklindeki gerekçe ile "1- Şikayetin reddine, yetki itirazının süre yönünden reddine, 2- Borca itirazın süre yönünden reddine" karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin, takibe konu senetlerin TL cinsinden olmasının rağmen TL ibarelerinin üzeri çizilmek suretiyle EURO cinsine çevrildiğine yönelik borca itirazın reddine yönelik kararının, borcun ödendiğine yönelik borca itirazın reddine yönelik kararının, senet üzerinde borçlu şirketin adının yer aldığından bahisle borca itirazın reddine dair kararının, tarafların tazminat isteminin reddine dair kararının yerinde olduğu, ancak İlk Derce Mahkemesinin senetlerin kambiyo vasfına haiz olduğu gerekçesinin kendi içinde çelişkili olduğu, davacı şirketin adının yer aldığı kaşenin bonolarda bulunduğu yer itibariyle davacı şirketin de bonoların düzenleyenlerinden biri olduğundan senetlerin kambiyo vasfında olduğu sonucuna varıldığı, üstelik işlemiş faize yönelik itiraz "borca itiraz" olduğu halde itirazın kabul edilen kısmı yönünden "takibin durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken "takibin iptaline...
DAVA KONUSU : YETKİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacı Yaşar Ünal'ın borca kısmi itirazı, faiz ve ferilerine itirazı bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takipteki komisyon alacağı kaleminin 76,00 TL olduğunun tespitine, bakiye miktarı bakımından davanın reddine, davacı Asaf Müşavirlik .... Ltd. Şti.'nin borca itirazı, faiz ve ferilerine itirazı bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takipteki komisyon alacağı kaleminin 76,00 TL olduğunun tespitine, bakiye miktarı bakımından davanın reddine, senedin kambiyo seneti vasfında olmadığı yönündeki şikayet bakımından şikayetin reddine karar vermiştir....
İcra Dairesinin 2015/373 Esas sayılı dosyası ile bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak sair itirazlarla birlikte icra dairesinin yetkisine ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece, dilekçenin yetki yönünden reddine, ... İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili bulunduğuna karar verildiği görülmektedir. Yukarıda açıklanan maddeler ve kurallar gereğince, ... İcra Dairesinde yapılan takiple ilgili olarak yetki itirazı ve borca itirazı inceleme yetkisi, ... İcra Dairesinin bağlı olduğu ... İcra Mahkemesi'ne aittir. O halde mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi, anılan itiraz yerinde görülmezse borca itirazın değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dilekçenin yetki yönünden reddine hükmedilmesi isabetsizdir....
Açıklanan bu olgular karşısında, davacının kambiyo vasfına yönelik şikayetinin senet aslı getirtilerek ve tasdikli bir suretinin de dosya arasına denetime imkan verecek bir şekilde alınarak değerlendirilmesi, davacının bu iddiasının sübut bulmaması halinde diğer şikayetlerinin değerlendirilmesi, diğer şikayetlerinin de subüt bulmaması halinde sırasıyla öncelikle davacının imzaya itirazının, bunun kabul edilmemesi halinde ise borca, faiz ve faiz oranına yönelik itirazlarının incelenerek oluşacak sonuca göre bir taleplerin herbiri hakkında sırasıyla karar verilmesi gerekirken, yazılı nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının istinaf başvurularının HMK'nın 353/1- a-6....
, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayetin reddine, davacının borca itirazının reddine, karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye ve borca itirazdır. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda, başvuru yetkiye itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur.” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18/09/2019 tarihli, 2019/9756 E, 2019/12929 K. sayılı içtihadı)....