Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle, davacıların imza itirazı ve borca itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda 19/11/2018 tarihli tensip zaptı ile yetki itirazının reddine karar verilmiş, davacıların borca itirazı konusunda ise hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Tensip zaptı ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm oluşturulması doğru görülmediği gibi, bu husus nihai kararla değerlendirileceğinden, yetki itirazı konusunda verilmiş bir kararın varlığından da bahsedilemeyecektir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itirazın haksız olduğunu, bononun kambiyo vasfına haiz olduğunu, çift imza kuralı kaldırıldığı için borçluların tek imzasının da bonoyu geçerli kılacağını, borca itirazı kabul etmediklerini, faize itirazın da yersiz olduğunu söyleyerek davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 170/a-1 ve 168/3-5. maddeleri gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ile takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçluya ödeme emrinin 19/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin 26/01/2015 Pazartesi günü sona erdiği halde borçlunun süresinden sonra 06/02/2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettiği, borçlunun tebligat usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece başvurunun, süreaşımı nedeniyle reddi gerekir iken işin esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....
İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ... İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazın İİK.’nun 50. maddesinin atıf yaptığı HUMK’nun 9 vd. (HMK’nun 6. vd.) maddeleri uyarınca karara bağlanması gerekir. Bu yönler gözetilmeden karar verilmesi doğru olmadığı gibi dava şartı yokluğu nedeniyle dava reddedildiğinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazı yanında kambiyo vasfına yönelik şikayet ile birlikte sair itirazlara ilişkindir. İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2020/26361 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 25/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 30/11/2020 tarihinde açılan davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun'un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir....
Kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik itiraz ve şikayetlerde icra mahkemesi; varsa, önce borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, ardından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ya da alacaklının yetkili hamil olmadığı iddiasına dayalı İİK'nın 170/a maddesinde yazılı şikayeti, ardından imzaya itirazı ve son olarak da borca itirazı değerlendirmek suretiyle sonuca gitmelidir. Somut olayda; davacının talepleri içerisinde yukarıda sayılanlardan yetki ve imza itirazı bulunmamaktadır....
GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibe konu bononun kambiyo vasfına haiz olmadığı şikayeti ile, imzanın keşideciye ait olmadığı ve borcun olmadığına ilişkin itirazlardan ibarettir. Bir adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, tanzim eden borçlu vekilince takibe dayanak bonoda tanzim yerinin bulunmadığı ayrıca imzaya, borca ve ferilerine ,faiz ve ferilerine itiraz ettikleri belirtilerek takibin iptaline, alacaklının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi talep edilmiş olup ilk derece mahkemesince, davacının (Şikayet edenin) kambiyo hukukuna ilişkin şikayetlerinin REDDİNE, Davacının (Muteriz borçlunun) imzaya itirazlarının REDDİNE, Davalının ( alacaklının) tazminat taleplerinin REDDİNE, karar verilmesi üzerine borçlu vekili tarafından dayanak belgenin tanzim yerinin bulunmadığından bahisle istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Öte yandan davacının kambiyo takibine konu bonoların protesto edilmeden takibe konulduğuna yönelik şikayeti incelendiğinde; TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygu lanması gereken TTK.nun 714 ve 730. maddeleri uyarınca, keşideci protesto edilmediği takdirde hamil, lehtara ve diğer cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ve alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarını re’sen nazara almak zorundadır. İcra mahkemesi, süresi içinde önüne gelen böyle bir itiraz üzerine senet keşidecisinin protesto edilip edilmediğini re'sen nazara almak zorundadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a maddelerine dayalı yetki itirazı ve borca itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Takibe konu senette tanzim yeri İzmir olarak yazılmış, ödeme emri davacılara Tavas İlçesinde tebliğ edilmiştir. Genel yetki kuralı uyarınca takipte İzmir İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından, yetki itirazının reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK'nın 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarken anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, geçerliliğini korur....
İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Mahkemece itiraz süresinde yapılmışsa, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itirazı inceleyip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Somut olayda; borçluların takip öncesi işlemiş faiz alacağına yönelik yaptıkları itiraz İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi zorunludur. Davacı borçlu Yıldız İnşaat... A.Ş. ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde itirazda bulunmadığından, adı geçen davacı yönünden, Mahkemece takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazının süreden reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12....