Mahkemeden "borca itirazın kaldırılması" talep edilmediği halde, mahkemece borca itiraz yönünden inceleme yapılarak itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, davacı, mahkemenin hatalı kararını (borca itiraza ilişkin kısmı yönünden) istinaf ederek dava dilekçesinin talep sonucunda yer almayan bir hususta hak elde edemeyeceğinden davacı vekilinin bildirdiği istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.( Yargıtay 12....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1733 KARAR NO : 2022/383 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/709 ESAS, 2021/144 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ, İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 9....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/1722 esas sayılı dosyası ile başlatmış, borçlu 07.04.2008 tarihli dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. 27.06.2008 tarihinde alacaklı vekili yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili ... İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istemiş ve davaya konu 2008/10889 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden yeni ödeme emrini borçluya göndermiş ve borçlu 23.07.2008 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş, takip durmuştur. Bu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, alacaklı itirazı 01.12.2010 tarihli icra zaptındaki beyanı ile tebellüğ etmiş ve 30.11.2011 tarihli dilekçesi ile itirazın iptali davasını açmıştır. Dava açıklanan tarihler gözetildiğinde süresinde açılmış olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi isabetsizdir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava hukuki niteliği itibari ile sözleşmenin feshi sebebiyle ---- davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. ----sayılı dosyasının---------üzerinden dosyamız içerisine alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden--- davalıya tebliğ edildiği davalı borçlunun -------- tarihli dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetki itirazında---- mahkemeleri olduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak ön inceleme duruşması yapılmıştır. Ön inceleme duruşmasına davalı -------- Dava şartları incelenme aşamasına geçilmiş olup taraflar arasında ----------- yetki sözleşmesi yapıldığı ve-----yetkili kılındığı tespit edilmiştir. Taraflar tacirdir ve yetki sözleşmesi yaparak bir mahkeme ve icra dairesini yetkili kılabilirler. HMK 17. Madde kapsamında usulüne uygun yetki sözlemesi ve usule uygun yetki itirazı incelendiğinde ---- olmadığı sonucuna varılmıştır....
KARAR Alacaklı vekili, borçlu aleyhine İznik Asliye (Aile) Mahkemesi’nin 11/03/2014 tarihli ve 10 nolu ara kararına dayanılarak başlatılan ilamsız takipte, borçlunun daha önce aynı ara kararına dayanılarak başlatılan ilamlı icra takibinin harç ödenmeksizin ilamsız takibe dönüştürülemeyeceği, HMK.nun 6. maddesi gereğince, borçlunun ikametgahı icra dairesinin yetkili olması nedeniyle yetki itirazında bulunması üzerine, İcra Müdürlüğü’nün takibin İİK.nun 66. maddesi uyarınca tamamen durdurulmasına karar verildiğini borçlunun yetki itirazı ile esasa ilişkin itirazının kaldırılmasına, alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme’ce borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın % 20'si olan, 180,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece;"Borçluların yetki itirazı yerinde görülmekle yetki itirazının kabulüne, Sivas İcra Daireleri'nin yetkisizliğine, yetkili icra dairesinin İstanbul Büyükçekmece İcra Dairesi olduğunun tespitine, bu nedenle itirazın kaldırılması davasının reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Somut olayımızda da davalı borçlu T3'in borca itiraz dilekçesinde İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, cevap dilekçesinde ise mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, Kızıltepe İcra Dairelerinin ve İcra Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirttiği ancak ilk derece mahkemesince her iki yetki itirazı hususunda olumlu olumsuz her hangi bir karar verilmediği, davanın esastan görülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine itirazın kaldırılması istemi hakkında karar verildikten sonra yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itirazların esasının incelenmesi gerekir. Bu nedenle davalı T3 tarafından borca itiraz ve cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğu halde mahkeme kararında öncelikle bu husus değerlendirilmeden esas yönünden davanın görülüp sonuçlandırılmasının hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....
İcra Dairesi'nin 2019/11536 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlattıklarını, ödeme emrinin davacıya 07.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, yetkiye ve borca ilişkin itirazların, 5 gün içerisinde yapılması gerektiğini, davacı borçlunun yasal süre geçtikten sonra yetki itirazında bulunduğunu, bu sebeple davacının itirazları ve davası süresinde olmadığını, davacının borca, açıkça itiraz etmediğini, davacının icra dairesinin yetkisine itiraz etmişse de takibe konu çekin Konya'da keşide edildiğini, çek metninden açıkça anlaşıldığını, çekin düzenlenme yeri olduğu için Konya İcra Dairelerinin takibe yetkili olduğunu, bu sebeple davacının yetki itirazının yersiz olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle süreden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davacı aleyhine Konya 10....
Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Erdek İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Erdek İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak borca itirazın inceleme usulüne ilişkin İİK 169/a maddesinde böyle bir düzenleme olmadığından HMK.nun 150. maddesinin uygulanması söz konusudur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150/1. maddesinde de; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine yaptığı teminat iddiasına yönelik başvurusu, İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....