Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, HMK'nun 19/2. maddesine göre yetki itirazında bulunanın, yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi halde geçerli bir yetki itirazının varlığından söz edilemez. Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, borçluya ödeme emri ...'da tebliğ edilmiş olup, borçlu vekiline ilişkin vekaletnamede de borçlunun ikametgahının ... olduğu görülmektedir. Bu durumda borçlu tarafından itiraz dilekçesinde, yetkili yer olarak, yetkili olmayan ... İcra Müdürlüğü gösterildiğinden, bu durumda HMK’nun 19/2. maddesine göre, usulüne uygun bir yetki itirazının varlığını kabule imkan bulunmamaktadır. O halde, mahkemece; yetkili icra dairesi doğru olarak gösterilmediğinden yetki itirazının reddi ile borca itirazın esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1141 KARAR NO : 2023/1104 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/06/2023 NUMARASI : 2023/115 ESAS 2023/186 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Niğde İcra Müdürlüğü 2023/2758 Esas Sayılı dosyasından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin MERNİS adresinin Bor İlçesine kayıtlı olduğunu, senette belirtilen adresinde Bor İlçesinde olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, tacir olmayan taraflar arasında yetki sözleşmesi olmadığı gibi düzenlenen yetki şartları da geçersiz olduğunu, yetkiye itiraz...

    Mahkemece, icra dosyasından, davalının Ankara adresinde oturduğu, takibe karşı yetki itirazında bulunduğu gibi davaya karşı da yetki itirazında bulunması nedeniyle yetkili mahkemenin davalının ikametgahı yeri olan Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı şirket vekili, davaya konu Antalya 5.İcra Müdürlüğünün 2005/10019 takip sayılı dosyasına süresinde verdiği itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlüğü olduğunu bildirerek icra müdürlüğünün yetkisine itirazla birlikte borca da itiraz etmiştir. Cevap dilekçesinde de İcra Müdürlüğünün yetkisine ilişkin itirazını tekrarlamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine 9 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluların, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, yetki itirazı ile birlikte, alacaklı şirket yetkilisi ... tarafından takip dayanağı bonolara ilişkin olarak ibraname verildiğini ve alacaklıya herhangi bir borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettikleri, mahkemece, bonolardaki yetki şartının geçerli olduğu ve borca itirazın İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen usule uygun olarak ispat edilemediği gerekçesi ile itirazın...

        İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. İlk itirazların bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı hususu ise, aynı yasanın 117/3. maddesinde düzenlenmiş olup, mahkemenin takip edeceği süreç anılan Yasanın 164. maddelerinde açıklanmıştır. Somut olayda ise, davalı icra dosyasında takibe konu borca ve fer'ilerine itiraz etmiş olup, icra dairesinin yetkisine yönelik bir itirazda bulunmamasıyla icra dairesinin yetkisi kesinleşmiştir. Davalı süresinde sunmadığı davaya cevap dilekçesinde ise Mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda Mahkemece öncelikle davalının yetki itirazı değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Bu nedenle, borçlunun yetki itirazı yerinde olmayıp kaldırılması gerekir. Mahkemece genel haciz yolu ile takipte borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz halinde alacaklı tarafça açılan itirazın kaldırılması istemli davada borçlunun yetki itirazının yerinde görülmesi halinde itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde ise yetki itirazının kaldırılarak diğer itiraz sebeplerinin incelenmesi gerekli iken hatalı değerlendirme ile alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasında borçlunun yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının Kırıkhan İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, mahkemenin yetkisine itiraz varmış gibi yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece karar altına alınmasına karar verilmesi tamamen hatalı ise de anılan karara karşı aleyhine hüküm verilen davacı alacaklı tarafça istinaf yoluna başvurulmadığından bu hususlar dairemizce eleştirilmekle yetinilmiştir....

          Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır. (H.G.K. 28.03.2001 gün ve 2001/19-267-311 sayılı; H.G.K. 20.11.2002 gün ve 2002/19-900-994 sayılı kararları) Kaldı ki; itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerektiği doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır....

            Borçlu tarafından sadece yetkiye itiraz edilmesi sonucunda yetki itirazının kaldırılması amacıyla alacaklı tarafın İcra Mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması için dava açması gerektiği ya da dosyayı yetkili olan icra dairesine gönderilmesini İcra Müdürlüğünden talep edip takibe devam edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda olduğu gibi borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edilmesi durumunda ise, İİK 66.maddesi gereği takibin duracağı ve alacaklının aynı kanunun 67.maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davasını ikame edebileceği düzenlenmiştir....

            Mahkemeden "borca itirazın kaldırılması" talep edilmediği halde, mahkemece borca itiraz yönünden inceleme yapılarak itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış ise de, davacı, mahkemenin hatalı kararını (borca itiraza ilişkin kısmı yönünden) istinaf ederek dava dilekçesinin talep sonucunda yer almayan bir hususta hak elde edemeyeceğinden davacı vekilinin bildirdiği istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.( Yargıtay 12....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1733 KARAR NO : 2022/383 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/709 ESAS, 2021/144 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ, İMZA VE BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 9....

            UYAP Entegrasyonu