İcra Müdürlüğünün 2020/6863 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu yetki ve borca itiraz üzerine Müdürlüğünüz esasına kaydedilmiştir. İcra takibinin ilk açıldığı yer olan yetkisiz İzmir 25. İcra Müdürlüğüne Müvekkilimiz tarafından sunulan itiraz dilekçesi dosya kapsamında yer almakta olup dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçemiz gözetilerek icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini " talep ettiği dilekçedeki beyanın yukarıda açıklanan anlamda yeni bir borca itiraz beyanı olmadığı açıktır....
İcra mahkemelerinin dar yetkili mahkeme olması ve borca itiraz halinde ancak İİK m.169/a kapsamında inceleme yapabileceği nedeniyle davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....
. - K A R A R - Dava, lastik bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yetki ve esas yönünden yapılmış bulunan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, icra dairesine yaptığı yetki itirazında yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, ... İcra Dairesi’nin yetkili olmadığı kabul edildiğine göre, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi ile mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, yetki itirazı yerinde görüldüğü takdirde dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, yetki itirazı yerinde görülmediği takdirde borca itiraza yönelik taraf delilleri toplanıp, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir....
Somut olayda, borçlu vekilinin 08.03.2013 tarihli oturuma gelmediğinden ve davalı vekilinin de duruşmayı takip etmeyeceğini beyan ettiğinden bahisle dosyanın yetki itirazı bakımından da işlemden kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/17086 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya 17.05.2018 tarihinde tebliğ olduğunu, borçlunun 17.05.2018 tarihinde borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, borçlunun yetki ve borca itirazının yerinde olmadığını, borçlunun yetki itirazının geçerli olabilmesi için icra dairesine sunduğu yetki itirazında yetkili icra dairesini de açıkça belirtilmesi gerektiğini, ancak borçlunun yetki itirazında sadece yetkiye itiraz ettiğini belirttiği ancak yetkili icra dairesini açıkça göstermediğini bu nedenle usulüne uygun bir yetki itirazının söz konusu olmadığını, borçlunun borca itiraz ettiğini ancak bonolarda yer alan imzalarına itiraz etmediğini yani imzalarını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzalara yönelik itirazda bulunulmadığından icra takibinin dayanağı olan bonoların İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, bu sebeplerle davanın...
Takibin dayanağı olan bono incelendiğinde, bononun düzenleme yerinin Tarsus olması nedeniyle İİK'nun 50.maddesine göre Tarsus İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından yetki itirazına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri kural olarak borca itiraz kabul edilmektedir. İİK'nun 169/a maddesine göre borca itirazın resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğinden icra mahkemesi borca itirazı incelerken tanık dinleyemez, bilirkişi incelemesi yaptıramaz ve yemin deliline başvuramaz....
Mahkemece, davacının 08.10.2009 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, icra takibinde yalnız borca itiraz edilmesinin mahkemede yetki itirazında bulunulmayacağı anlamına gelmediği, davalının ikametgahının Kayseri'de bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Kayseri Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yetki itirazı HUMK.' nun 187. maddesinde düzenlenen ilk itirazlardan olup, 10 günlük cevap süresi içinde ileri sürülmelidir. Basit yargılama usulüne tabi davalarda ilk duruşma gününde davanın esasına girilmeden yetki itirazında bulunmak mümkündür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın yetkiye borca ve takibe itiraz ettiğini, mahkemece yetki itirazının reddedildiğini, borca ve takibe itirazın kabul edilerek takibin iptaline karar verildiğini, bonoda vadenin esaslı bir şekil şartı olmadığını, vadenin belirtilmemesinin bonoyu geçersiz hale getirmediğini, iki vade olmasının da senedi geçersiz hale getirmeyeceğini, bu nedenle verilen kararın isabetsiz olduğunu, ayrıca yetki itirazı reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından yetki itirazının kabulüne karar verildiği, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuş ise de davacıya ödeme emrinin Üsküdar adresinde tebliğ edildiği ,dava dilekçesinde de davacının adresinin Üsküdar olarak yer aldığı anlaşılmakla davacı borçlunun yerleşim yeri itibari ile İstanbul Anadolu İcra müdürlüğü yetkili olup yetki itirazı yerinde olmadığından istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yetki itirazı yerinde olmadığından diğer itirazlar hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacı tarafından yetkili İcra Müdürlüğü olarak ikametgahındaki İcra Müdürlüğünü yetkili olarak seçilmiştir. Yetki itirazı usulüne uygundur. Takip dayanağı bononun keşide yerinin İstanbul olduğu dolayısıyla keşide yeri ödeme yeri sayılacağından takipte İstanbul icra müdürlükleri yetkili olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiştir....