Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi olduğunun belirtildiği, takip dayanağı çeklerin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve itiraz eden borçlunun adresi itibariyle ... İcra Dairesi'nin yetkili olmadığı ve yetki itirazında da yetkili icra dairesinin usulüne uygun olarak bildirilmediği, dolayısıyla bu durumda yetki itirazının geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, yetki itirazının reddine karar verilip, borçlu tarafından ileri sürülen borca itiraz nedenlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Gerek mahkeme gerek tetkik mercii takibe yapılan itiraz nedenleri hakkındaki incelemesinde, bu nedenler içinde varsa yetki itirazını HUMK 190 ve 225. madde hükümleri uyarınca öncelikle incelemek ve karar vermek zorundadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, itirazın iptali davasında mahkeme icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı tetkik merciinin yerine geçerek çözümleyecektir. Bu nedenle, mahkemenin İcra ve İflas Kanunu’nun 50/2 maddesi hükmü doğrultusunda tetkik merci gibi önce icra dairesinin yetkisine karşı itirazı inceleyip kesin olarak sonuçlandırması gerekir. Her ne kadar Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetki itirazının karara bağlanması isabetli ise de; sözkonusu dava ve takip için yasada özel yetki kuralı öngörülmediğinden yetkili icra dairesi ve mahkeme, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 9 ve sonraki maddelerine göre belirlenir. Anılan yasanın 21.maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu ........

      Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetki itirazına ve borca itiraza ilişkindir. HMK'nın 19/2. maddesi uyarınca borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Somut olayda; borçlu mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesini açıkça belirtmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazından bahsedilemez. İİK'nın 169/a-1 maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, sunulan belgenin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için belgede takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur....

      . - K A R A R - Dava, lastik bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yetki ve esas yönünden yapılmış bulunan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, icra dairesine yaptığı yetki itirazında yetkili icra dairesinin ... İcra Dairesi olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, ... İcra Dairesi’nin yetkili olmadığı kabul edildiğine göre, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi ile mahkemenin yetkisine yönelik itiraz incelenerek, yetki itirazı yerinde görüldüğü takdirde dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, yetki itirazı yerinde görülmediği takdirde borca itiraza yönelik taraf delilleri toplanıp, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir....

        Somut olayda, borçlu vekilinin 08.03.2013 tarihli oturuma gelmediğinden ve davalı vekilinin de duruşmayı takip etmeyeceğini beyan ettiğinden bahisle dosyanın yetki itirazı bakımından da işlemden kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davacının 08.10.2009 tarihli dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, icra takibinde yalnız borca itiraz edilmesinin mahkemede yetki itirazında bulunulmayacağı anlamına gelmediği, davalının ikametgahının Kayseri'de bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Kayseri Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yetki itirazı HUMK.' nun 187. maddesinde düzenlenen ilk itirazlardan olup, 10 günlük cevap süresi içinde ileri sürülmelidir. Basit yargılama usulüne tabi davalarda ilk duruşma gününde davanın esasına girilmeden yetki itirazında bulunmak mümkündür....

            İcra mahkemelerinin dar yetkili mahkeme olması ve borca itiraz halinde ancak İİK m.169/a kapsamında inceleme yapabileceği nedeniyle davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine" karar verildiği görülmüştür....

            İcra Müdürlüğünün 2020/6863 Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu yetki ve borca itiraz üzerine Müdürlüğünüz esasına kaydedilmiştir. İcra takibinin ilk açıldığı yer olan yetkisiz İzmir 25. İcra Müdürlüğüne Müvekkilimiz tarafından sunulan itiraz dilekçesi dosya kapsamında yer almakta olup dosya kapsamında yer alan itiraz dilekçemiz gözetilerek icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini " talep ettiği dilekçedeki beyanın yukarıda açıklanan anlamda yeni bir borca itiraz beyanı olmadığı açıktır....

            Takibin dayanağı olan bono incelendiğinde, bononun düzenleme yerinin Tarsus olması nedeniyle İİK'nun 50.maddesine göre Tarsus İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından yetki itirazına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. İmza itirazı dışındaki diğer itiraz sebepleri kural olarak borca itiraz kabul edilmektedir. İİK'nun 169/a maddesine göre borca itirazın resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanması gerektiğinden icra mahkemesi borca itirazı incelerken tanık dinleyemez, bilirkişi incelemesi yaptıramaz ve yemin deliline başvuramaz....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın yetkiye borca ve takibe itiraz ettiğini, mahkemece yetki itirazının reddedildiğini, borca ve takibe itirazın kabul edilerek takibin iptaline karar verildiğini, bonoda vadenin esaslı bir şekil şartı olmadığını, vadenin belirtilmemesinin bonoyu geçersiz hale getirmediğini, iki vade olmasının da senedi geçersiz hale getirmeyeceğini, bu nedenle verilen kararın isabetsiz olduğunu, ayrıca yetki itirazı reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

            UYAP Entegrasyonu