Sayılı İhtiyati haciz kararının uygulanması sonucunda 25.08.2021 tarihinde malvarlığına haciz konulması nedeniyle muttali olunduğunu, 2)Yetki itirazı yönünden; icra takibine konu senetlerde ihtilaf vukuunda senette yetkili olarak belirtilen adres ... ili olmasına rağmen takibin ... ... Sarayında açıldığını, yetkili icra dairesinin ... icra daireleri olduğunu, 3)İmza itirazı yönünden; senetlerdeki ve 12.03.2018 tarihli protokoldeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, 4)Borca itiraz yönünden; takip konusu senetlerin bir kısmı zamanaşımına uğradığını ve müvekkilinin karşı tarafa bir borcu bulunmadığını, 5)Faize, faiz oranına itiraz yönünden; talep edilen işlemiş ve işleyecek faiz oran ve miktarına itiraz ettiklerini, müvekkilinin temerrüde düşmesi için ihtarname keşide edilmediğini, bu nedenle yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairelerinin yetkili olması nedeniyle ......
Dairesine gönderdiği yetki itirazı dilekçesinin yetkili icra dairesi bilgisi bulunmaması nedeni ile onun yönünden hukuken bağlayıcı ve hakkın kötüye kullanımına yönelik sonuçlar doğuracak mahiyette olmadığı, Yargıtayın bozma ikararındaki "davacı önce Urla İcra Müdürlüğü'nün 2012/924 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatmış, usulüne uygun olarak düzenlenen ödeme emrine borçlu-davalı, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ederek işyeri adresinin olduğu Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğunu savunmuştur." şeklindeki ibarenin dosyadaki yetkiye itiraz dilekçesi bilgileri ile örtüşmediği, yetki itirazı dilekçesinde sözü edilen şekilde bir ibarenin yer almadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir....
İtiraz dilekçesinde belirtilen ikamet adresi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği adres aynı olup, bu dilekçeyle yetki, borç, faiz ve fer’ilerine itiraz edilmiştir. Anılan dilekçenin yetki itirazına ilişkin bölümü aynen; “Yasal süresi içinde yetkiye itiraz ediyoruz” şeklindedir.Borçlu bu dilekçesiyle icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, ancak hangi yer icra dairesinin yetkili olduğunu açıklamamıştır. Yetki itirazında yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmesinin gerektiği ve yasanın aradığı açıklıkta bir yetki itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır.O halde, usulüne uygun olarak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmediğinden eldeki itirazın iptali davasının, icra dairesinin yetkisizliğinden bahisle reddedilmesi yerinde olmayıp, yerel mahkemece davanın esasına girilerek taraf delillerinin tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir....
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur." düzenlemesini içermektedir. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli takip yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Somut olayda, dava dilekçesinin ekindeki tarafları tacir olan sözleşmede yetki şartı olarak İstanbul (Anadolu) Mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olarak belirlenmiştir. Davalı yan icra takibine itirazında Kırıkkale icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye itiraz etmiştir. Sözleşmenini ifa yerinin ise Kırıkkale olduğu anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesinin; davacı borçlunun yetki itirazının kabulü kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi davalının istinaf dilekçesinde kendi müvekkilinin tacir olduğu iddiasının bulunduğu karşı tarafla ilgili bir iddiasının bulunmadığı da sabit olmakla bu istinaf sebebi de yersizdir. Borca itiraz yönünden ise yukarıda da değinildiği gibi yetki itirazının kabulüne karar verilmekle, sair itiraz ve şikayetlerin de konusuz kalacağı ve bu hususlarda, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emri üzerine, itiraz halinde yetkili icra mahkemesince gerekli kararın verilebileceği aşikardır. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır.Somut olayda borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine ... İcra Müdürlüğü'nde başlanmış olup, bu durumda takiple ilgili itiraz (yetki itirazı da dahil) ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu... İcra Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenir.Mahkemece, borçlunun, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı kabul edildiğine göre, ... İcra Dairesinin yetkisizliğine ve takip dosyasının yetkili ... İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, İİK'nun 4. maddesi hükmüne aykırı olarak icra mahkemesinin de yetkisizliğine ve dava dosyasının da ......
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. HMK.'nun 17. maddesi gereğince yer alan yetki şartı da munhasır yetki şartı olup kesin yetki şartı değildir. HMK.'nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz....
Borçlu/Davalı vekili, icra dosyasındaki --- tarihli itiraz dilekçesinde, yetkili icra dairesinin ---- tarihinde davacı şirkete 20.000 TL ödendiğini belirttiği, dilekçenin sonuç ve istem kısmında, yetki itirazının kabul edilmesini ve ödenen 20.000 TL'ye ilişkin dosya borcu hesaplanarak UYAP'a kaydedilmesini talep etmiştir. Davacı vekilince de, bu ödemeye ilişkin icra dairesine bildirimde bulunulmuştur. Bu kapsamda, davalının icra dairesindeki itiraz dilekçesinde borca açık bir itirazı değil de, ödemeye ilişkin bir bildirimde bulunulduğu, bu noktada itirazının sadece yetkiye yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında; Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, icra hukuk mahkemesinden isteyebilir(Yargıtay --- Bu noktada, sadece yetki itirazı için itirazın iptali davası açılamayacağından davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; borçlunun icra müdürlüğüne ibraz ettiği 26/09/2019 tarihli dilekçesinde husumet ve yetkiye itiraz edildiği, husumet itirazı içeriğine göre genel olarak itiraz iradesinin çıkarılabildiği, gerçek maksat ve isteğinin borca itiraz iradesini taşıdığı , bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki borçlu tarafından Kocaeli İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna yönelik yetki itirazında bulunulduğu geçerli bir yetki itirazı söz konusu iken yetki itirazı kaldırılmadan takibe devam edilmesinin İİK 66/1 maddesine aykırılık teşkil edeceği dolayısıyla itiraz nedeniyle durdurulmuş takip nedeniyle takibe devam edilerek haciz istenmesine yasal olanak bulunmadığı, tüm bu sebeplerle şikayetin reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın Reddine" karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; yetki itirazı ile beraber borca itiraz ettiği, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile ... ... İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur....