Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan bu olgular karşısında, mahkemece yetki itirazında bulunan ve yetkili icra dairesini doğru olarak gösteren T2 yönünden Küçükçekmece İcra Dairesi'nin yetkili olduğuna karar verilmesi gerekirken ve yine, diğer borçlu T1 yönünden takip yetkili icra dairesinde başlatıldığından bu davacı yönünden yetki itirazının reddine karar verilerek, davacı T1 yönünden dava dilekçesinde ileri sürülen diğer şikayet, borca ve faize itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde her iki borçlunun yetki itirazı kabul edilip, talep de aşılarak dava dilekçesinde gösterilmeyen ve talep edilmeyen Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğuna karar verilmesi isabetsizdir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/377 ESAS 2021/436 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı -Kambiyo Vasfına Yönelik Şikayet - Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili 20/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Bursa 9....

Şöyle ki, borçlunun Urla İcra Dairesine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca ve yetkiye itiraz etmiş ancak yetkili icra dairesi göstermediği gibi iş yeri adresinin de Bakırköy olduğu yönünde itiraz dilekçesinde bir beyanı bulunmamaktadır. Yetki itirazının geçerli olabilmesi için yetki itirazının yanında yetkili icra dairesinin gösterilmesi ve gösterilen bu icra dairesinin de İİK ve HMK hükümlerine göre yetkili icra dairesi olması gerekmektedir. Oysa verilen itiraz dilekçesinde yetkili icra dairesi gösterilmediğinden geçerli bir yetki itirazından bahsetmek mümkün değildir. Urla Asliye Hukuk Mahkemesi geçerli olmayan yetki itirazını esas alarak Urla İcra Dairesi ve Mahkemeleri yetkili olmasına ve kanuna uygun olmayan ret kararı vermesine rağmen davacı kanuna uygun olmayan bu kararı temyiz etmeyerek kesinleşmesini sağlamıştır....

    Aynı Kanun'un 16/1. maddesinde ise; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır." düzenlemesi mevcut olup, buna göre, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin iddia, şikayet niteliğinde olup, usulsüzlüğün öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayet yoluna gidilebilir. Somut olayda, borçlu ... ... Ltd. Şti. vekilinin 12.12.2013 havale tarihli itiraz dilekçesiyle icra müdürlüğüne başvurarak, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 11.12.2013 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmekle beraber borca ve faiz oranına itiraz ettiği görülmektedir....

      İtiraz dilekçesinde belirtilen ikamet adresi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği adres aynı olup, bu dilekçeyle yetki, borç, faiz ve fer’ilerine itiraz edilmiştir. Anılan dilekçenin yetki itirazına ilişkin bölümü aynen; “Yasal süresi içinde yetkiye itiraz ediyoruz” şeklindedir.Borçlu bu dilekçesiyle icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, ancak hangi yer icra dairesinin yetkili olduğunu açıklamamıştır. Yetki itirazında yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmesinin gerektiği ve yasanın aradığı açıklıkta bir yetki itirazının bulunmadığı anlaşılmıştır.O halde, usulüne uygun olarak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmediğinden eldeki itirazın iptali davasının, icra dairesinin yetkisizliğinden bahisle reddedilmesi yerinde olmayıp, yerel mahkemece davanın esasına girilerek taraf delillerinin tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir....

        Davacı dava dilekçesinde, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığı, icra takibine konu senedin teminat senedi olduğu iddiasıyla yetkiye, borca ve faize itiraz etmiş, kararda usulsüz tebligat şikayeti ve yetki itirazına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamıştır. Davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen karar, usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

        Davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. İşbu dava dayanağı olan icra takibinin ise yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı, davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, usulüne uygun başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK'nın 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Yasal koşulların oluşması halinde İİK'nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır.Somut olayda borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine ... İcra Müdürlüğü'nde başlanmış olup, bu durumda takiple ilgili itiraz (yetki itirazı da dahil) ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu... İcra Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenir.Mahkemece, borçlunun, icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı kabul edildiğine göre, ... İcra Dairesinin yetkisizliğine ve takip dosyasının yetkili ... İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, İİK'nun 4. maddesi hükmüne aykırı olarak icra mahkemesinin de yetkisizliğine ve dava dosyasının da ......

            Aynı Kanun'un 297/2. maddesine göre ise hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, re'sen gözetilmesi yasa ile hakime yüklenmiş bir görevdir. Davacıların başvurusu yetki itirazı, borca itiraz ve şikayettir. Mahkemece yetki itirazının, borca itirazın ve şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yetki itirazı ve şikayet ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden sadece borca itirazın reddine karar verilmesi HMK 'nun 297. maddesine aykırı olup, ilk derece mahkemesi kararı bu yönüyle isabetsizdir....

            Davacı taraf istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin borca itirazlarını dikkate almadan karar verdiğini beyan etmişse de, yetki itirazının kabulüne karar verilmekle, sair itiraz ve şikayetlerin de konusuz kalacağı ve bu hususlarda, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emri üzerine, itiraz halinde yetkili icra mahkemesince gerekli kararın verilebileceği aşikardır. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu