Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yetki itirazı üzerine alacaklı, borçlunun yetki itirazını kabul eder ise takip dosyasının borçlunun yetkili olarak bildirdiği icra dairesine gönderilmesini ister. Dosyayı alan yetkili icra dairesi borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Borçlu bu yeni ödeme emrine karşı esasa yönelik itiraz edebilir. Borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş olup da alacaklı yetki itirazını kabul etmez ise icra mahkemesinden itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını talep edebilir, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açamaz, borçlu yetki itirazı ile birlikte borca veya imzaya itiraz etmiş ise icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını veya mahkemede dava açarak itirazın iptalini isteyebilir. Alacaklı, borçlunun yetki itirazını benimser ise, borçlunun yetkili icra müdürlüğü olarak gösterdiği icra dairesine gönderilmesini talep etmesi ve o yer icra müdürlüğünden yeniden ödeme emri çıkarılması gerekmektedir....

    Şeklindeki düzenleme nazara alındığında, davacının dava dilekçesinde takibe konu senedin bir kısmını banka havalesiyle kalan kısmını da elden ödediği yönündeki kabulü sonrası borcun İİK'nun 170/a-3 maddesi gereğince kabul edildiği, bu haliyle kambiyo vasfı şikayetinin dinlenemeyeceği anlaşıldığı, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz deneceği, ödeme itirazı, sıfat itirazı, senedin teminat senedi olduğu itirazı vs. borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu, hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayandığı, dava dilekçesi incelendiğinde dava, İİK 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine ilişkin takipte borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının...

    Davalı borçlu ise; genel hükümlere göre borçlunun ikametgahı İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle hem İcra Müdürlüğünün hem de davanın açıldığı bu mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu savunmuş, böylece icra dairesinin yanında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece; icra takibinde davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiği halde, davada yetkiye itirazın iptali yönünde istemde bulunulmadığı böylece yetki itirazının benimsendiği dolayısı ile geçerli bir takip bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. İlamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında Yasa; bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için iki yol tanımıştır. Bunlardan birisi İcra İflas Yasasının 68 ve 69.maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemek, diğeri ise aynı yasanın 67.maddesi gereğince mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptalini istemektir....

      İcra Hukuk Mahkemesine yetki itirazı ve takibin iptali davasını açtığını ve açılan dava sonucunda takibin devam etmesine yönelik hüküm kurulduğunu, yani borçlu tarafından yöneltilen itirazın reddedildiğini, dolayısıyla borçlu bilgilerinin sorgulamalarının yapılıp haciz işlemlerinin başlatılmış ve borçlunun üzerine olan aktif taşınmazlar için satış talebinin gönderildiğini, hatta satış talebinin gerçekleştirilebilmesi için dosyaya satış masrafının dahi yatırıldığını, yani satıştan önceki aşamaların tamamlandığını, tüm bunlara bakarak Kayseri 1....

      DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, tüketilen enerji bedelini ödemediği iddiasıyla başlatılan ilamsız icra takibinde vaki yetkiye ve borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. ...33. İcra Dairesi'nden 2022/33125 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borca ve yetkiye itiraz etmiş icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)...

        Mahkemece, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2001/4201 sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı (alacaklı) tarafından başlatılan ilamsız icra yoluyla takibin davalının (borçlunun) yetkiye ve borca itirazı nedeniyle durduğu görülmektedir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır....

          Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. (Yargıtay 15. HD 2017/640 esas, 2017/3350 karar) Somut olayda; davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün...esas sayılı dosyası ile davalı ahkkında icra takibi başlatılmıştır....

            Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. HMK.'nun 17. maddesi gereğince yer alan yetki şartı da munhasır yetki şartı olup kesin yetki şartı değildir. HMK.'nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/101 ESAS, 2021/250 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|Takibin Taliki Veya İptali|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 25....

              İİK 50/2’nci maddesinde, Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur, hükmü yer almaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu