DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebliğ ve karşılıksızdır işlemi yapılmayan senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığına ilişkin şikayet, keşideci imza ve paraflarının keşideciye ait olmadığından kambiyo vasfına yönelik şikayet ve borca itirazdır. Davacı tarafça ileri sürülen tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası yönünden, ödeme emrinin usulüne uygun olarak hazırlandığı anlaşılmakla tebliğ zarfının üzerinde "örnek no: 7 ödeme emri" yazmasının tek başına ödeme emrini usulsüz kılmayacağından bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesi yerindedir. Takibe konu çekin muhatap bankaya ibraz edildiği, ancak çek üzerinde, çekin keşidecisinin imzası uyuşmadığından hiçbir işlem yapılamadığına dair şerhin mevcut olduğu, ibraz tarihi olarak ise 05/04/2018 tarihinin bulunduğu anlaşılmakla alacaklı TTK'nın 796 ve 808. maddeleri gereğince müracaat hakkını kaybetmediğinden bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesi yerindedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet ile İİK'nın 58. maddesine aykırı takip yapıldığı iddialarıyla takibin ve ödeme emrinin iptali taleplerinin REDDİNE, senedin yırtıldığı iddiasıyla yapılan borca itirazın KABULÜ ile; Tokat İcra Müdürlüğünün 2022/10725 esas sayılı icra takibinin itirazda bulunan borçlu yönünden İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca DURDURULMASINA, Yasal şartları oluşmadığından davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesine YER OLMADIĞINA" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; cevap dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nun 169 maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ile kambiyo vasfına yönelik şikayet ve ödeme emrine yönelik şikayettir....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/24909 Esas sayılı takip dosyasından Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takip olarak 24/09/2021 tarihinde başlatılmıştır. Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir. HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar tarafından ticari faaliyetlerini Ordu il sınırı içinde yürüttüklerinden İstanbul Adliyesinde başlatılan takibin yetkisiz olduğu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup ancak yetkili icra Müdürlüğü seçimini açıkça yapmamış olup yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. (İstanbul 22....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerinde mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yetki ve borca itirazı haksız olduğunu, bu davayı açan borçlunun asıl niyeti alacağın tahsilini uzatmak olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 tazminata, yargı gideri ve vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/17086 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya 17.05.2018 tarihinde tebliğ olduğunu, borçlunun 17.05.2018 tarihinde borca ve yetkiye itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, borçlunun yetki ve borca itirazının yerinde olmadığını, borçlunun yetki itirazının geçerli olabilmesi için icra dairesine sunduğu yetki itirazında yetkili icra dairesini de açıkça belirtilmesi gerektiğini, ancak borçlunun yetki itirazında sadece yetkiye itiraz ettiğini belirttiği ancak yetkili icra dairesini açıkça göstermediğini bu nedenle usulüne uygun bir yetki itirazının söz konusu olmadığını, borçlunun borca itiraz ettiğini ancak bonolarda yer alan imzalarına itiraz etmediğini yani imzalarını ikrar ettiğini, borçlu tarafından imzalara yönelik itirazda bulunulmadığından icra takibinin dayanağı olan bonoların İİK 68/a maddesinde belirtilen imzası ikrar edilmiş belgelerden sayıldığını, bu sebeplerle davanın...
Dava, aidat ve sermaye arttırım alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yetki ve borcun esasına yönelik yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak,...Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce...Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa,...Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....
EK KARAR: Mahkemece, bonoda ödeme yerinin yazılmamış olduğu ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını kaybettiği, bununla birlikte söz konusu belgenin borç ikrarını içeren yazılı bir belge niteliğini koruduğu, borçlu tarafından imzaya itiraz edilmediği, yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği, öte yandan tarafların tacir oldukları ve İstanbul Anadolu mahkemelerini yetkili kıldıkları, yapılan bu yetki sözleşmesinin HMK'nın 17. maddesine göre geçerli olduğu, borçlu vekilinin yetki itirazının bu nedenle yerinde olmadığı, ayrıca ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin İİK’nun 265/1.maddesinde sınırlı olarak belirtildiği, borca yönelik itirazın bu kapsamda bulunmadığı, borçlu vekilinin hem yetkiye hem de ihtiyati haciz kararına ilişkin yaptığı itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir....
Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 169/a-1 maddesi "icra mahkemesi hakimi itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafın en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin takibe konu bonolarda düzenleme yeri olmadığından bahisle davacının davasını kabul ettiğini, oysa İcra ve iflas Kanunu 170/a maddesinin son bendi gereğince her ne surette olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısman veya tamamen kabul edilmişse borçlu takibe konu senetlerin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı hakkını tamamen kaybedeceğini, davacı T2 şikayet dilekçesinde müvekkili ile borç ilişkisini kabul ettiğini ve 190.000,00- TL borcu olduğunu kabul ettiğini, yine aynı dilekçe ekinde icra takibinden sonra borcundan 110.000,00- TL ödediğini gösterir müvekkili tarafından verilen ve altında imzası bulunan 07.07.2021 tarihli haricen tahsil beyanını da mahkemeye ibraz ettiğini, kaldı ki dosyada mevcut haciz tutanağından anlaşılacağı üzere 07.07.2021 tarihinde borçlunun adresinde haciz yapıldığını ve borcun inkar edilmediğini, görüldüğü...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, İİK'nın 168/3- 4- 5. madde ve fıkraları gereğince, takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....