WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....

Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; davacı tarafından gerekçeli istinaf dilekçesi sunulmadığı, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İİK'nın 170/3. maddesinin 4 üncü cümlesine göre; "İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu ... inkar tazminatına ve ... para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir" düzenlemesi yer almaktadır. İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre durdurulmuş olması gerekir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2023 NUMARASI : 2023/175 ESAS 2023/308 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle, kendisinin Esenyurt Mah....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2021 NUMARASI : 2021/720 ESAS - 2021/1413 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı/alacaklı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul 5.İcra Müdürlüğü'nün 2021/12327 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, müvekkili şirketin adresinin Gebze’de olduğunu, bu nedenle Gebze İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, imzaya ve borca da itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yetki itirazlarının reddi ile, memur muamelesini şikayetlerinin haklı gerekçe gösterilmeden ve dahi bu konu itiraz ve şikayetlerimiz hakkında tahkikatta inceleme yapılmaksızın reddedildiğini, imzaya ilişkin itirazlarının ise haksız ve usule aykırı şekilde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda reddedildiğini, zira dayanak belge olarak çek suretinde müvekkilinin imzasının ve keşide yerinin görülmesi gereken kısmın bilerek ve isteyerek eklenmediğini, bu durumda haklı şikayetlerinin dayanak belge yokluğundan kabul edilmesi gerekirken, reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çek üzerindeki imza ve yazının da müvekkiline ait olmadığını, bilirkişi incelemesinde yazı incelemesi yapılmadığını, bu durumda müvekkilinin üzerini kendi doldurmadığı bir çekin keşide yeri olarak neresinin yazıldığını bilme ihtimalinin bulunmadığını, bu sebeple şikayetlerinin kabulü ile yetki itirazlarının da kabul edilmesi gerektiğini, takibe konu çek ve...

Şeklindeki düzenleme nazara alındığında, davacının dava dilekçesinde takibe konu senedin bir kısmını banka havalesiyle kalan kısmını da elden ödediği yönündeki kabulü sonrası borcun İİK'nun 170/a-3 maddesi gereğince kabul edildiği, bu haliyle kambiyo vasfı şikayetinin dinlenemeyeceği anlaşıldığı, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz deneceği, ödeme itirazı, sıfat itirazı, senedin teminat senedi olduğu itirazı vs. borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu, hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayandığı, dava dilekçesi incelendiğinde dava, İİK 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine ilişkin takipte borca itiraz niteliğinde olup, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/06/2020 NUMARASI : 2019/308 ESAS, 2020/323 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı Betontaş Yapı Market vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2019/9446 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu çekin keşide yerinin Trabzon olduğunu, Trabzon icra müdürlüğünün yetkili olduğunu, ayrıca çekteki imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulünü istemiştir. İstanbul 13....

Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-...)....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre yönünden reddi gerektiğini, borçlu birden fazla ise icra takibinin borçlulardan birisinin yerleşim yeri icra dairesinde başlatılabileceğini, davacı borçlu ve üç diğer borçlunun yerleşim yerinin Bakırköy olduğunu, kambiyo senedini düzenlemiş olan müteveffa borçlunun yerleşim yeri Beylikdüzü olsa da kendisinin vefat etmiş olması sebebiyle borç ve icra takibi kendisinin mirasçılarına yöneltildiğini ve takip borçlusu mirasçılardan T1 yerleşim yeri adresi olan Bakırköy'de yani yetkili icra müdürlüğünde açıldığını, davacının borca ve imzaya itirazı tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, müteveffa borçlu Abdullah Hakan Göl tarafından verilen senede istinaden yapılan takipte, borçlunun imzaya ve çelişir şekilde borca yaptığı itirazının maddi ve hukuki bir temeli olmadığını savunarak davanın reddine ve imzaya ve borca itiraz nedeniyle lehlerine icra inkar tazminatına ayrı ayrı hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

    UYAP Entegrasyonu