İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir. Takip dosyası kendisine gönderilen yetkili ... İcra Müdürlüğü'nce, İİK.nun 60. maddesine göre takip talebine uygun olarak yeniden ödeme emri düzenlenmesi ve borçluya tebliği zorunludur. Borçlunun, yetkili icra dairesince düzenlenen ödeme emrinin tebliği üzerine, yeniden itiraz ve şikayet hakkının doğduğu izahtan varestedir. Başka bir anlatımla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri, borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emrine yönelik şikayetlerinin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
TEBLİGAT KANUNU [ Madde 13 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin, yetki itirazı yanında, ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığından bahisle şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak tespiti talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddedildiği anlaşılmaktadır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
Somut olayda alacaklı tarafından İİK. nun 150/ı maddesi göndermesi ile aynı yasanın 149.maddesine göre ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılarak borçlulara icra emri tebliğ edildiğine göre, İİK'nun 34.maddesi uyarınca yetki itirazı dinlenemez. Bu itibarla yetki itirazının reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü" ibarelerinin alacaklı tarafından yazıldığını, borca, faize ve takibin şekline itirazı olduğunu, adresinin İstanbul sınırlarında olması nedeniyle takibin yetkili yerde başlatılmadığını ileri sürerek takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesi sunmamış olup duruşmada istemin reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; usulüne uygun olarak yetkili icra müdürlüğü belirtilmek suretiyle yetki itirazı yapılmadığı ve HMK'nın 17. maddesi gereğince tarafların tacir olmaması nedeniyle yetki anlaşmasının geçerli olmadığı belirtilerek, yetki itirazının yerinde olmadığına işaret edildikten sonra, senedin bazı kısımlarının borçlunun iradesine aykırı olarak doldurulduğuna dair iddianın, beyaza imza atanın sonuçlarına katlanması gerektiği ve icra mahkemesinde bunun ispatının mümkün olmadığından bahisle, borçlunun tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafından şikayet dilekçesinde ve ayrıca mahkeme kararında alacaklı olarak takiple ilgisi olmayan 3.kişinin adı yazılmış ise de, yetki itirazı mahkemece yerinde görülmeyip reddedildiğinden ve bu durum takip alacaklısı aleyhine bir sonuç doğurmayacağından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe karşı borçluların, yetki itirazı, borçlu (lehdar ) şirkete izatefen atılan imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı itirazı ve iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı nedeniyle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği, borçluların süre tutum dilekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde, başvurunun reddine karar verildiği, anlaşılmaktadır....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle dava dışı borçlu İsmail Kurtuldu aleyhine başlatılan icra takibi sırasında, borçluya vefat eden babasından intikal edecek olan taşınmaza 28.11.2006 tarihinde haciz konulduğunu, İİK’nun 121. maddesi kapsamında 26.04.2007 tarihinde ortaklığın giderilesi amacıyla yetki belgesi alındığını, açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, şikayet olunanın kesin haczinin 30.10.2006 tarihli olduğunu, kıymet takdiri ve satış isteminin ise 30.10.2008 tarihinde yapıldığını, satış masrafı yatırılmadığı gibi, satışı istenen taşınmaz borçlunun babasından intikal edecek olması nedeniyle İİK’nun 106 ve 121. maddeleri çerçevesinde işlem yapılmadığını ileri sürerek, tüm paranın şikayet edilene ödenmesi kararlaştırılan sıra cetvelinin iptali ile şikayet edenin ilk sıradan alacaklı olduğuna karar verilmesini istemiştir. Şikayet olunan vekili, istemin reddini istemiştir....
İlgili Yasal düzenlemeler uyarınca davacının bu konuda yaptığı yetki itirazı dinlenemeyeceğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davacı tarafından davalı aleyhine açılan yetki itirazı davasının reddine, " karar verildiği görülmüştür....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yetki itirazının kabulüne, sair şikayet ve itirazların incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, takip dayanağı senet altındaki imzanın müvekkile ait olmadığını, ayrıca senette düzenleme yeri yazılı olmadığından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağını beyanla; dilekçelerinde belirtmiş oldukları bu hususlarla ilgili yerel mahkemece bir karar verilmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verildiğini, yetki itirazı kabul edilmiş olduğundan imzaya ilişkin itirazların incelenmesinin mümkün olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla; davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir....
Davacı borçlular tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle, davacıların imza itirazı ve borca itirazları bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, bu konuda 19/11/2018 tarihli tensip zaptı ile yetki itirazının reddine karar verilmiş, davacıların borca itirazı konusunda ise hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacıların bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacıların yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Tensip zaptı ile yetki itirazının reddi yönünde hüküm oluşturulması doğru görülmediği gibi, bu husus nihai kararla değerlendirileceğinden, yetki itirazı konusunda verilmiş bir kararın varlığından da bahsedilemeyecektir....