H.D 2010/23307 Esas - 2011/3676 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; "Borçlunun, genel haciz yolu ile başlatılan takibe karşı süresinde icra müdürlüğü nezdinde yaptığı yetki itirazı ile İİK.nun 66/1 maddesi uyarınca hakkındaki takip durmuştur. Duran takibin devamı, alacaklının aynı Yasanın 67- 68. maddeleri koşullarında yapacağı başvurular sonucu alacağı itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması kararları ile mümkündür." Yetki yönünden durdurulması kararını Gümüşhane İcra Müdürlüğünce verilmiştir. İcra Müdürlüğünün bu kararına karşı ancak "icra muamelesini şikâyet" yolu ile İcra Mahkemesine başvurulabilir" gerekçesiyle itirazın kesin kaldırılması talebinin reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı ile takip durduğundan borçlunun yetki itirazının mahkeme tarafından kaldırılması veya yetki itirazının alacaklı tarafından kabul edilerek dosyanın yetki itirazında belirtilen icra müdürlüğüne gönderilerek takibe devam edilmesi dışında duran takibe devam edilmesi yasaya uygun olmadığından icra müdürlüğü tarafından ve şikayet üzerine ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Her ne kadar anılan kararda derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmamakta ise de, davalının yetki itirazı bulunduğu ve dosyanın Beykoz Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Buna göre davalının yetki itirazı da nazara alınarak uyuşmazlığın sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince 3. Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk hüküm tarafların temyizi üzerine , “taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak, gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden'' bahisle bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulmuş,ancak bozmadan sonra yetki itirazı konusunda bir karar verilmemiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, bozma ilamında gösterilen doğrultuda hüküm tesisi zorunludur....
İcra Memurluğu'nun 2008/6735 sayılı dosyası ile yapılan icra takibine yetki ve esas yönünden itiraz edilmesi üzerine açılmıştır. Davalının yetki itirazını ilk itiraz olarak esasa cevap süresi içinde yapması gerekir. Gösterilen yetkili icra dairesi veya mahkemenin gerçekten yetkili olması icab eder. Yetki itirazında gösterilen yer yetkili değil ise yetki itirazı yapılmamış sayılır. Sözleşme konusu olayda işin ifa yeri Gebze, davalının ikametgahı ve sözleşme ile yetkili kılınan yer ise Ankara'dır. Bu haliyle icra takibi yetkili mahal memurluğunda yapılmamış ise de davalı yetki itirazında gerçekten de yetkili bulunan hem Gebze ve hem de Ankara icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek itiraz etmiş ancak kesin bir mahal göstermediğinden HUMK madde 23 uyarınca yetki itirazı geçersiz kalmıştır....
Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu, bedeli paylaşıma konu taşınmazda şikayet dışı borçlunun iştirak halinde mülkiyetinin bulunduğunu, şikayetçinin İİK’nın 121. maddesi uyarınca yetki belgesi alıp, ortaklığın giderilmesi davası açmadığını, bu nedenle haczinin düştüğünü savunarak şikayetçinin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin alacaklı olduğu takip dosyasında haczin düşmediği, gider avansının bulunduğu, şikayetçinin takip dosyasının sıra cetvelinde birinci sıraya alınması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Tüm dosya kapsamından, davalı alacaklı vekil tarafından davacı hakkında Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğü'nün 2021/664 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatıldığı, davacı vekili tarafından icra mahkemesine, yasal 5 günlük süre içinde yetki itirazı ile yetkisiz icra dairesi tarafından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet başvurusunda bulunulduğu, mahkemece, sadece yetki itirazının değerlendirilerek karar verildiği, davacının dava dilekçesindeki yetkisiz icra dairesi tarafından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetin değerlendirilmediği anlaşılmış olup; davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/09/2013 NUMARASI : 2013/552-2013/775 Taraflar arasında görülen sıra cetveline şikayet sonucunda verilen hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 09.06.2014 gün ve 4707 Esas, 4457 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayet olunan vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, hacizleri 6183 sayılı Yasa'nın 21/I maddesindeki şartları taşımayan G.. D..'nin garamede dikkate alınmasının yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile şikayet olunana pay ayrılmamasına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, garameten paylaşımda haksız ve hukuka aykırı bir yön bulunmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmıştır....
Somut olayda, borçlu icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, borca itirazı ile birlikte yetki itirazında da bulunduğu halde; anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırıdır. Bu durumda, mahkemece, öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise, işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, borçlu icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde borca itirazı ile birlikte ikametgahını da belirterek yetki itirazında bulunduğu halde; anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırıdır. Bu durumda, mahkemece, İİK'nun 169/a-1. maddesi uyarınca duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi, borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise; işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....