Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Asıl dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz ve zamanaşımı itirazı; birleşen 2016/197 Esas sayılı dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibe konu senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı iddiasıyla takibin iptali; birleşen 2016/198 Esas sayılı dava, kambiyo takibinde faiz oranına itiraz istemine ilişkindir. İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/06/2010 tarihli 2009/1483 Esas 2010/1067 Karar sayılı kararı ile takip borçlusu davacının alkol bağımlılığı nedeniyle kısıtlanmasına ve Mevhibe Erdem'in vasi olarak atanmasına karar verildiği, İzmir 11....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2017/1041 ESAS 2021/670 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 13....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun imzaya ve borca itirazları yönünden sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, diğer itiraz ve şikayetlerinin yanında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği, mahkemece 04.03.2015 tarihli celsede davacı tarafından takip edilmeyen dosyanın HMK'nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin ardından, 28.04.2015 tarihinde dosyanın yenilendiği ancak 23.12.2015 tarihli duruşmaya davacının mazeret bildirmeden ikinci...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2020/212 ESAS 2020/494 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 23....

    mahkeme kararının kaldırılarak, davacı tarafından sunulan borca ve yetkiye itirazın haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olması nedeni ile takibin iptali talebinin reddi ile takibin devamına, davacı tarafından haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak müvekkilini zarara sokma ve icrai işlemleri engelleme kastı ile borca ve yetkiye itiraz edildiğinden davacının asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'undan az olmamak üzere para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece; her ne kadar, dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerden davalının ikametgahının Gelibolu/Çanakkale olduğu, icra takibinde ödeme emrinin o adreste tebliğ edildiği, taraflar arasında özel yetkili bir mahkemenin belirlenmediği, davacının yetkisiz icra dairesinde takibe giriştiği, davacı tarafça yetkili icra dairesinde yapılan bir takibin bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar da incelendiğinde görüleceği üzere icra dosyasına davalı borçlunun sunduğu 01.09.2014 tarihli borca itiraz dilekçesinde sadece borca ve fer'ilerine yönelik itirazda bulunduğu ve yetki itirazı bulunmadığı, kaldı ki 15.09.2014 tarihli yetki itirazının reddine ilişkin 18.09.2014 tarihli icra müdürlüğü kararı da olduğu dikkate alındığında; davalı borçlu yönünden Pınarhisar İcra Müdürlüğü'nün yetkili hale geldiği sabittir. 2-Bundan ayrı, davalının eldeki dava dosyasında dosyaya sunduğu cevap dilekçesi incelendiğinde ise, davaya...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. HMK'nun 355. maddesinde ise "inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir " İİK'nun 170/3 maddesinde; "İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir....

      Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazlarının reddine, icra takibi muvakkaten durdurulmamış olduğundan davalı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekin keşide yeri olan mersin icra dairelerinin yetkili olduğunu, imzanın davacıya ait olduğunu, beyan etmiş, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; çekin keşide yeri mersin olduğu için icra dairesinin yetkili olduğu, aldırılan raporda imzanın davacı eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtildiği gerekçeleriyle yetki itirazının ve imzaya itirazın reddine, şartları oluşmadığı için tazminat talebinin reddine, asıl alacağın yüzde onu oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkili icra dairesinin davacının ikametgahı olan Erdemli İcra Daireleri olduğunu, çekteki imzanın davacı borçluya ait olmadığını, imzanın taklit edilerek atıldığını beyan etmiş, kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ile imzaya itirazın kabulüne ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Sahtelik iddiasının imza itirazı dışındaki bir nedene (yazıda sahtelik) dayanması halinde, senet üzerinde bulunan yazıdaki sahtelik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, bu konunun İİK'nın 169/a maddesinde düzenlenmesi nedeniyle, HMK'nun 209. maddesinin bu yönden uygulama yeri yoktur. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez. Sadece İİK'nın 169/a-2. maddesi uyarınca itirazın esası hakkındaki kararına kadar icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verebilir....

        UYAP Entegrasyonu