Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Şikayet dilekçesinin tetkikinde, dilekçenin açıklama kısmında tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin yanında borca ve imzaya itiraz edildiğinin de belirtildiği ancak netice ve talep kısmında sadece usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin talepte bulunulduğu, bu haliyle dilekçenin açıklama kısmı ile netice ve talep kısmı arasında çelişki olduğu görülmektedir. Mahkemece bu durum karşısında şikayetçi vekiline kesin süre verilerek bu çelişkinin giderilmesinin istenmesi gerekirken, bu yola başvurulmadan borca ve imzaya itirazların da bulunduğu kabul edilerek yargılama yapılması ve borca ve imzaya itirazların reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2019/477 ESAS 2020/312 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/10/2020 tarih 2019/477 esas 2020/312 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 8. İcra Dairesinin 2019/8523 esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, alacaklıyla birlikte hareket eden Kulak İnş. A.Ş.'...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlular ... ve ...'ın 29.08.2013 tarihinde İcra Mahkemesi'ne başvurarak imzaya ve borca itiraz ettikleri, Mahkemece, borçlu ...'ın imza itirazının kabulüne, borçlu ...'ın itirazı yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; borçlu ...'...

    Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece yetki itirazının yasaya uygun olarak reddine karar verildiği ve imzaya itiraz yönünden senedin düzenleme tarihi olan 15.04.2019 tarihi öncesi ve sonrasına ait imza örnekleri ilgili kurumlardan getirtilerek yapılan bilirkişi incelemesi sonucu Adli Belge Uzmanı Bilirkişi Dr....

      Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." hükmü yer almaktadır HUMK'nun 388/son maddesine göre ise, hükmün sonuç kısmında, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların gösterilmesi gereklidir. Öte yandan aynı yasa'nın 389. maddesi uyarınca, karar ile her iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ile haklar şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek şekilde gayet sarih ve açık olarak yazılmalıdır. Aynı hükümler 6100 Sayılı HMK'nun 297. maddesinde de yer almış bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece, yetki itirazı kabul edildiğine göre, talep halinde dosyanın yetkili ... Nöbetçi İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline karar verilmesi ve tazminat hususunda değerlendirme yapılması yerinde görülmemiştir....

        Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." hükmü yer almaktadır HUMK'nun 388/son maddesine göre ise, hükmün sonuç kısmında, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların gösterilmesi gereklidir. Öte yandan aynı yasa'nın 389. maddesi uyarınca, karar ile her iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ile haklar şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek şekilde gayet sarih ve açık olarak yazılmalıdır. Aynı hükümler 6100 Sayılı HMK'nun 297. maddesinde de yer almış bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece, yetki itirazı kabul edildiğine göre, talep halinde dosyanın yetkili ... Nöbetçi İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline karar verilmesi ve tazminat hususunda değerlendirme yapılması yerinde görülmemiştir....

          Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde yetki itirazı ile birlikte borca da itiraz ettiği ve bölge adliye mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği halde, borca itiraz hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle, yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, bölge adliye mahkemesince verilen yetki itirazının reddine ilişkin hüküm kısmı yerinde olmakla birlikte, borca itiraz hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ......

            Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

            tanzim tarihi itibariyle davacının borçlu şirket yetkilisi olmaması imzaya itiraz davası açmasına engel teşkil etmediğinden, bu nedenle davacıların imzaya ve borca itirazı esastan incelenerek, senedin tanzim tarihi itibariyle davacı borçlu şirketin tespit edilen yetkilisinin ve davacı asil Leman'ın imza örnekleri alınarak, imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak hüküm oluşturulması gerektiğinden, davacıların istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, HMK. 353/1- a6 maddesi gereğince dosyanın esastan incelenerek hüküm oluşturulmak üzere mahkemesine geri gönderilmesine" gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, ilk derece mahkemesince kaldırma kararından sonra imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kapsam ve sonuç itibariyle hüküm kurmaya elverişli kesin kanaat içeren bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararda yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde...

            İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu