Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan imzaya itiraz dosyasına ilişkin olarak imza incelemesi raporu sunulmuş olup, iş bu rapor taraflarınca güvenilir olmadığını, dava dilekçelerinde sadece 80.000,00 TL bedelli çek için imzaya itiraz ettiğini, müvekkili davacı, ısrarla bu imzanın kendisine ait olmadığını bu çeki kendisinin imzalamadığını belirtiğini, alacaklı tarafından icra takibine konu edilen iki adet çekten sadece "Akbank A.Ş Bursa-10/09/2018 tarih Z1019093 seri nolu 80.000,00 TL" bedelli çek üzerindeki imzaya itiraz edildiğini, gerekçeli karar sayfasının 3. sayfasının b) bendinde yer alan hüküm açıklamasında mahkeme sadece masraflara ilişkin hüküm kurulduğunu, davacı lehine avukatlık ücreti verilmesi de gerekirken bu hususun gözden kaçırıldığını ve hükümde yer almadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, Bursa 15....
Soma İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacılar vekilinin yetki itirazının kabulü ile, Soma İcra Dairesinin 2021/156 Esas sayılı dosyasında davacı borçlular yönünden Soma İcra Dairesinin yetkisizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde icra takip dosyasının yetkili Bigadiç İcra Dairesine gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden davacı tarafın sair itiraz ve şikayetleri hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından ; "...Davalı borçlu davaya konu ilamsız takip için itiraz etmişse de; itirazının şu nedenlerle kaldırılması gerekmiştir; öncelikle yetki itirazında bulunulmuş; ama yetkili icra dairesi yetki itirazında açıkça belirtilmemiştir. Yetki itirazlarında borçlunun yetkili icra dairesini ayrıca ve açıkça belirtmesi gerekir. Bu nedenle bu itirazın reddi gerekmiştir. Yine davalı taraf senetteki imzaya açıkça itiraz etmemiştir. İmza itirazının İcra iflas Kanununun 62. Maddesinin 6. Fıkrası gereğince ayrıca ve açıkça yapılması gerekmektedir. Oysa davalı borçlu icra takibine itirazında imzaya açıkça itiraz etmemiştir. Sadece karşı tarafa borcu bulunmadığını belirtmiştir. Bunun dışında soyut ifadelerle itiraz eden borçlu şekli ve sınırlı bir inceleme yapan mahkememizin aradığı delil ve somut belgeleri dosyaya sunmamıştır. Davalı imzasını açıkça inkar etmediği senet nedeniyle davacıya borcu bulunmadığını ispatlayamamıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından bir adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, keşideci borçlunun, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, Mahkemece evrak üzerinden yetki itirazının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK'nun 169/a-1 maddesi; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmüne haizdir. Buna göre; başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir....
İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK.nun 170/4. maddesinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10’u para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, bilirkişi raporu ile takibe konu senetteki imzanın “itiraz eden borçluya” ait olmadığı yönünde kesin kanaat bildirdiği belirlendiğine ve icra takibinin dayanağı olan bonoda alacaklının lehdar olup, borçlunun ise avalist olduğu ve bu durumda, lehdar ile imzaya itirazı kabul edilen avalistin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, avalist imzasının adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/295 Esas ve 2016/141 Karar sayılı kararında takibe konu senet lehtarının imzaya itirazı ile ciro imzasının lehtara ait olmadığının tespit edildiğini, her ne kadar söz konusu imzaya itirazı karara bağlanmışsa da davacı borçlunun bu bono yönünden keşideci olduğunu, imza itirazının ve ciro silsilesine ilişkin talep ve iddiaların davacı borçlu açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığını, kaldı ki kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, ayrıca kambiyo senetlerindeki imzaların ve beyanların bağımsızlığı ilkesi uyarınca davacı borçlunun sorumluluğu devam ettiğiniden şikayetin reddine karar verilmiştir....
Davalının yetki itirazı ön sorun olarak incelenerek; .... 'nun, 07/07/2021 tarihli, 608 sayılı kararı gereğince .... Mahkemesi'nin yargı çevresinin değiştirildiği ve yeni yargı çevresinin .... ilinin mülki sınırlarını kapsayacak şekilde genişletildiği, .... Mahkemesi bulunmadığından, ilgili davanın .... Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği anlaşılmakla davalı vekilinin kesin yetki kuralı gereği yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin davalı tarafça sunulan Gayrimenkul Satış Şartnamesi suretindeki imzaya itiraz etmesi ve ......
İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Borçlu, hakkında yapılan kambiyo takibinde takibe dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek imza itirazında ve yetki itirazında bulunmuş, mahkemece, borçlu hakkındaki icra takibinden vazgeçildiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, Dairemiz 2019/1820 Esas 2020/1275 Karar sayılı ilamı ile; " ... mahkemece; öncelikle yetki itirazını çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise; işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi; yetki itirazı kabul edilirse de bu durumda sair şikayet ve itirazların incelenemeyeceği hususu gözetilerek karar verilmesi gerekirken; yetki itirazı incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesi ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Mahkemece 2020/53 Esas sırasına kayıt ile...
Davacının yetki itirazı yerinde değildir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, yetki itirazının yerinde olmadığı kabul edilerek, davacının imzaya, borca itirazı ile ilgili olarak işin esasına girilmesi, taraflarca bildirilen delillerin celbi ile sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir....