Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Soma İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davacılar vekilinin yetki itirazının kabulü ile, Soma İcra Dairesinin 2021/156 Esas sayılı dosyasında davacı borçlular yönünden Soma İcra Dairesinin yetkisizliğine, talep halinde ve karar kesinleştiğinde icra takip dosyasının yetkili Bigadiç İcra Dairesine gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden davacı tarafın sair itiraz ve şikayetleri hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan imzaya itiraz dosyasına ilişkin olarak imza incelemesi raporu sunulmuş olup, iş bu rapor taraflarınca güvenilir olmadığını, dava dilekçelerinde sadece 80.000,00 TL bedelli çek için imzaya itiraz ettiğini, müvekkili davacı, ısrarla bu imzanın kendisine ait olmadığını bu çeki kendisinin imzalamadığını belirtiğini, alacaklı tarafından icra takibine konu edilen iki adet çekten sadece "Akbank A.Ş Bursa-10/09/2018 tarih Z1019093 seri nolu 80.000,00 TL" bedelli çek üzerindeki imzaya itiraz edildiğini, gerekçeli karar sayfasının 3. sayfasının b) bendinde yer alan hüküm açıklamasında mahkeme sadece masraflara ilişkin hüküm kurulduğunu, davacı lehine avukatlık ücreti verilmesi de gerekirken bu hususun gözden kaçırıldığını ve hükümde yer almadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, Bursa 15....

Davacının yetki itirazı yerinde değildir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, yetki itirazının yerinde olmadığı kabul edilerek, davacının imzaya, borca itirazı ile ilgili olarak işin esasına girilmesi, taraflarca bildirilen delillerin celbi ile sonucuna göre hukuki değerlendirmede bulunulması gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde hüküm tesisi cihetine gidilmesi hukuka aykırı olduğundan, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir....

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Borçlu, hakkında yapılan kambiyo takibinde takibe dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek imza itirazında ve yetki itirazında bulunmuş, mahkemece, borçlu hakkındaki icra takibinden vazgeçildiği gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, Dairemiz 2019/1820 Esas 2020/1275 Karar sayılı ilamı ile; " ... mahkemece; öncelikle yetki itirazını çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise; işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi; yetki itirazı kabul edilirse de bu durumda sair şikayet ve itirazların incelenemeyeceği hususu gözetilerek karar verilmesi gerekirken; yetki itirazı incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesi ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Mahkemece 2020/53 Esas sırasına kayıt ile...

İlk derece mahkemesi tarafından ; "...Davalı borçlu davaya konu ilamsız takip için itiraz etmişse de; itirazının şu nedenlerle kaldırılması gerekmiştir; öncelikle yetki itirazında bulunulmuş; ama yetkili icra dairesi yetki itirazında açıkça belirtilmemiştir. Yetki itirazlarında borçlunun yetkili icra dairesini ayrıca ve açıkça belirtmesi gerekir. Bu nedenle bu itirazın reddi gerekmiştir. Yine davalı taraf senetteki imzaya açıkça itiraz etmemiştir. İmza itirazının İcra iflas Kanununun 62. Maddesinin 6. Fıkrası gereğince ayrıca ve açıkça yapılması gerekmektedir. Oysa davalı borçlu icra takibine itirazında imzaya açıkça itiraz etmemiştir. Sadece karşı tarafa borcu bulunmadığını belirtmiştir. Bunun dışında soyut ifadelerle itiraz eden borçlu şekli ve sınırlı bir inceleme yapan mahkememizin aradığı delil ve somut belgeleri dosyaya sunmamıştır. Davalı imzasını açıkça inkar etmediği senet nedeniyle davacıya borcu bulunmadığını ispatlayamamıştır....

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/295 Esas ve 2016/141 Karar sayılı kararında takibe konu senet lehtarının imzaya itirazı ile ciro imzasının lehtara ait olmadığının tespit edildiğini, her ne kadar söz konusu imzaya itirazı karara bağlanmışsa da davacı borçlunun bu bono yönünden keşideci olduğunu, imza itirazının ve ciro silsilesine ilişkin talep ve iddiaların davacı borçlu açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığını, kaldı ki kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, ayrıca kambiyo senetlerindeki imzaların ve beyanların bağımsızlığı ilkesi uyarınca davacı borçlunun sorumluluğu devam ettiğiniden şikayetin reddine karar verilmiştir....

İcra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar verirse, artık borca itirazın (misalde takas itirazının) incelenmesine gerek kalmaz.”(Prof. Dr. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku El Kitabı- ikinci baskı, syf 807) Somut davada da davacı borca itiraz etmiş ise de imzaya itiraz yönünden kabul kararı verildiğinden açıklandığı üzere ayrıca borca itiraz yönünden bir inceleme yapılmamıştır. Davacının imzaya itirazının kabulüne; İİK m.170/3 gereğince, Harran İcra Dairesi'nin 2020/183 Esas sayılı takip dosyasında davacı-borçlu yönünden takibin durdurulmasına, karar verildiği görülmüştür....

Yol Mevkii Aynalı İş Hanı Kat.4 No. 8 Bingöl" olduğu, bu sebeple yanlış adrese gönderilen ödeme emriyle kesinleştirilen icra takibinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, yetki itirazı yönünden ise borçlunun adresinin Bingöl'de olduğu, davacının yetki itirazı ve seçme hakkı göz önünde bulundurularak HMK'nın 9. maddesi uyarınca davacının adresi ve İİK'nın 50.maddesi yollaması ile HMK'nın 6 ve 10.maddeleri uyarınca, takipte Bingöl İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu gerekçesiyle, davacının diğer itirazları incelenmeksizin, yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının yetkili Bingöl İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar vermiştir....

Davalı taraf itirazında davacının daha önce ödemiş olduğu çekler olduğunu, bu çeklerdeki imzalara itiraz edilmediğini beyan etmiş ise de, daha önce ödenen çeklerdeki imzalara itiraz edilmemesinin dava konusu çekteki imzaya itiraz edilmesine engel teşkil etmeyeceği, davalının cevap dilekçesinde imza incelemesine esas herhangi bir belge sunmadığı, noterler birliğinden gelen yazı cevabında da şirket yetkilisinin T2 olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulüne ve taraflar arasında yüzyüzelik ilkesi mevcut olduğundan tazminat ve para cezasına hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından davalı - alacaklının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dairemizce oy birliği ile karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 22....

GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan takipte imzaya itiraz ile dayanak bono üzerindeki imzadan, davacı borçlu site yönetiminin sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Adana 13.İcra Müdürlüğü'nün 2019/116 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 vekili tarafından borçlular T1 ile Sezai Bolcu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 14/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde 17/01/2019 tarihinde imzaya itiraz edilerek dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili tarafından görev itirazı yapılmış ise de dava konusu kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan takipte imzaya itiraz olup İİK. 170 maddesine dayandığı, takip hukukuna ilişki şikayet ve itirazlarda İcra Mahkemeleri görevli olduğundan davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir....

UYAP Entegrasyonu