Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıların yetki itirazlarını kabul etmediklerini, borca dayanak senetten anlaşılacağı üzere, Adapazarı Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu suretle davacıların yetki itirazlarının yersiz olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin, kendilerine tebliğ edilmediğini iddia ettiğini, bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, ödeme emrinin gönderildiği tebligat zarfının da borca dayanak senetlerin suretlerini de içerdiğini, bu suretle davacıların işbu itirazının dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların, borca dayanak senetlerin teminat amaçlı verildiğini iddia ettiğini, bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, senedin teminat senedi olduğunu iddia eden tarafın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacıların borca dayanak senedin zorunlu unsurlarının eksikliğini iddia ettiklerini, bu iddianın da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların ödeme itirazını kabul etmediklerini, zira işbu dava konusu borca dayanak...

İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek icra dairesinin yetkisine ve ayrıca borca itiraz ederek takibi durdurmuştur. Açılan itirazın iptali davasında mahkemece ... İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edildiği, ... İcra Dairesince yeniden ödeme emri tebliğ edilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı, yeki itirazı üzerine şikayet yoluna gitmeyen davacının dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İlamsız icra takibine karşı borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve varsa takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edilebilir, Yetki ile birlikte borca da itiraz edilmişse açılacak itirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığını İİK.’nun 50. maddesi uyarınca inceleyecektir. Yetki itirazına karşı alacaklının şikayet yoluna gitme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkeme ... İcra Dairesinin yetkisine yönelik itirazın İİK.’nun 50. maddesinin atıf yaptığı HUMK’nun 9 vd....

    İcra Dairesi'nin ---- sayılı icra takibine konu edildiğini, davalı tarafça söz konusu icra takibine yetki yönünden ve kısmi ödeme iddiası yönünden itiraz edildiğini, davalı şirketin icra takibine/borca itirazları haksız olup söz konusu itirazların iptaline ve takibin devamına karar verilmesini, davalının İstanbul Anadolu ----. İcra Dairesi'nin ----sayılı icra takibi dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının haksız olarak itiraz ettiği borcun %20'si oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. ll....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2022/2256 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PATNOS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2019/13 ESAS, 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen icra takibine itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Patnos İcra Dairesinin 2019/236 esas sayılı icra emrine itiraz ettiğini, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe , borca, ödeme merine, faiz oranına ve işlemiş faize , ferilerine açıkça itiraz ettiğini , yetki yönünden itiraz ettiğini, icra takibinin durdurdulmasını talep ve dava etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafından 2 adet çeke dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 18.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 20.03.2019 tarihinde yasal süresinde açıldığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, yetkiye, borca itiraz ettiği, mahkemece, takibe konu Ziraat Katılım Bankası A.Ş. Kayapınar Şubesine ait 27157 seri no.lu çek yönünden; yetki itirazının kabulü ile, davacı borçlu açısından İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, bu çek yönünden yetkili Batman İcra Dairesine gönderilmesine, borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına, takibe konu Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. Batman Şubesine ait 80251 seri no.lu çek yönünden; yetki itirazının reddine, borca itirazın reddine karar verildiği, kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

      Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Borçlu hem yetkiye hem de esasa itiraz etmişse, İcra Hukuk Mahkemesi, ilk önce yetki itirazını inceleyip kararı bağlar. Mahkemece yetki itirazının doğru bulunması halinde ise yani icra dairesinin yetkisiz olduğu kanısına varırsa, alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin talebini reddeder. Bunun üzerine alacaklının İcra Hukuk Mahkemesinin itirazın kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kesinleştiği tarihten başlayarak on gün içinde, yetkisiz icra dairesine başvurarak dosyanın yetkili icara dairesine gönderilmesini istemesi gerekir. Somut olayda, Mudanya İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu davalı İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı Mudanya İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir....

        icra takibi kesinleşmiş ise diğer borçlular için de bu icra dairesi yetkili hale gelmiş olacağını, diğer borçlu Salih Hezer hakkında icra takibi kesinleştiği için davalı tarafından yetki itirazında bulunması, yetkisiz icra dairesinde açıldığını söylemesinin bir hükmü kalmayacağını, davalı tarafa ödeme emrinin 01/02/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, iş bu dava açılmadan önce borçlulardan Salih Hezer hakkında kesinleşen icra takibinde artık yetkili yer Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü olacağını, davalı taraf için de Afyon icra daireleri yetkili hale geldiğini, davalı tarafın yetki itirazı yerinde olmadığını, taraflar arasında imzalanan bu kambiyo senedinin bono olduğunu, bu durumda davalı sadece sıradan borca itiraz ettiğini, sıradan borca itiraz etmek yerine böyle bir borcunun olmadığını ispatlayabilecek bir delil sunması gerektiğini, davalı borçlunun sırf borcunu ödememek için ödemesi gereken borca itiraz ettiğini, belirtmiş bu nedenlerle; borçlunun icra takibine yaptığı borca ve yetkiye...

        İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibine karşı borçlu İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı ... 2. İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Saimbeyli İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinde borca ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı Saimbeyli İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Saimbeyli İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Saimbeyli İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Mahkemenin usulune uygun yapılmayan bir yetki itirazını kesin yetki kuralı ile değerlendirerek hatalı bir karar verdiğini, oysaki HMK 17 maddesi gereği yetki sözleşmesi münhasır yetki niteliğinde olduğu, kesin yetki gibi değerlendirilemeyeceğini, mahkemenin bu hususu resen incelemesinin mümkün olmadığını, kesin yetki hallerinin HMK. 11/1 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlendiğini, tacirler arasında yetki sözleşmesini düzenleyen HMK 17. maddesinin kesin yetkinin var olmadığı hallerde uygulanabildiğini, yetki sözleşmesinin kesin değil münhasıran yetki kapsamında kaldığını, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada davalının HMK 19/2'de belirtilen süreler dahilinde yetki itirazında bulunmadığını, mahkemenin yetki sözleşmesini kesin yetki kuralı sayarak hatalı karar verdiğini, ilgili icra dosyası incelendiğinde borçlunun yapmış olduğu usulüne uygun bir yetki itirazının olmadığını, borçlunun 'Borca,...

            UYAP Entegrasyonu