Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre, davalı şirketin iflası üzerine, 2.alacaklılar toplantısının yapıldığı ve davanın sonucunun beklenmesine karar verildiği, davacı yanın davalı aleyhine giriştiği Şişli 2.İcra Müdürlüğünün 2011/11430 sayılı takibine yönelik yetkiye ve borca itiraz edildiği, yetki itirazının kabul edilmesi üzerine takibin İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2003/8139 sayılı dosyasından devam ettiği, bu arada Şişli 2.İcra Müdürlüğünün başlatılan icra takibine yönelik Şişli 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/870 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının ikame edildiği, yargılama sonucu verilen hükmün temyizi üzerine Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 05.01.2005 gün 2004/9328-2005/13 sayılı kararı ile davadan feragat edilmesi nedeniyle yeniden karar verilmesi noktasında hükmün bozulduğu, bozma ilamı doğrultusunda vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davacı yanın daha sonradan açtığı iş bu dava ile aynı alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle...

    E. sayılı dosyasında davacı tarafından davalılar aleyhine kefil bulundukları kredi sözleşmesi nedeniyle icra takibi yapılmış olup davalılar tarafından icra takibine yetki bakımından itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinde ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının ve davacı tarafından alınan ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunun belirtilmiş olmasının borca itiraz edildiği anlamına gelmediğini, davalılara karşı Akbank T.A.Ş.- ... Şubesi tarafından Antalya 15....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3605 KARAR NO : 2022/2008 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2021/291 ESAS 2021/562 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 37. İcra Müdürlüğü 2021/14377 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe dayanak 31/1/2021 vade 5800 TL MİKTARLI BONO ,28/2/2021 vade 6000 tl miktarlı bono ve 30/3/2021 vade ve 6000 miktarlı bonolara dayalı olarak İstanbul 35....

      Dava TTK.nun 1301. maddesinden kaynaklanan tazminatın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili tarafından ... İcra Müdürlüğü’nün 2005/1156 Esas sayılı takip dosyası ile müvekkili şirkete sigorta araca çarparak hasara neden olan ..., ... ve ... hakkında icra takibi yapılmış, davalılar ... ve ... yetki ve borca itiraz etmiş, ... ise yalnızca borca itiraz etmiştir. Davacı vekili ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/141E-2997/195K sayılı dosyası ile borçlular aleyhine itirazın iptali davası açmış yargılama aşamasında davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddine, ... hakkında açılan davanın ise davacı vekilini davayı takip etmemesi nedeniyle HUMK 409. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş,tir. Davacı vekili tarafından davalı ... hakkında açılan davaya ilişkin yenileme dilekçesi verilmesi üzerine dosya yeni esasa kaydedilerek yargılama yapılmıştır....

        - K A R A R - Davacı vekili, satıştan kaynaklanan faturalara dayalı bakiye alacaklarının tahsili için girişilen icra takibine davalı şirketin haksız olarak icra dairesinin yetkisiz olduğu şeklinde itiraz ettiğini, müvekkili şirketin merkezinin bulunduğu İzmir İcra Daireleri’nin de yetkili olduğunu ileri sürerek yetki itirazlarının iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, HUMK.nun 9.maddesi gereğince Söke İcra Dairesi’nin yetkili olduğunu, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          de ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            İcra dairelerinin yetkisi bakımından da özel bir düzenleme öngörülmemiş olup, yetki hususunda İİK’nun 50. maddesinde HMK’ya atıf yapılmaktadır. (..., B.: İcra ve ... Hukuku, El Kitabı, 2.b., ... 2013, s.179 ve HGK., 24.04.2013 gün ve 2012/9-1435 E., 2013/569 K.). Bu nedenle itirazın iptali davasında olduğu gibi yetki itirazının taraflarca itiraz olarak ileri sürülmesi gerekmektedir. Son olarak yetki itirazında bulunulmasının takip hukuku bakımından değerlendirilmesi gerekirse; sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde bu yöndeki itirazı incelemek İİK'nun 50. maddesi hükmü uyarınca İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevine girmektedir. Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nun 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır....

              İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....

              Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup, itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz; yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK. 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup, takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. HMK. 114-(1)-h). maddeye göre hukuki yarar dava şartıdır....

                İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; ... İcra Müdürlüğünün 2018/931 Esas sayılı dosyasının davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacının takibinin hem yetki hem de borca yönünden iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu ... İcra Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... İcra Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/04/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu