Bu halde işbu mahal mahkemesi o davaya bakmaktan imtina edemez.”) yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve sonradan yürürlüğe giren usul hükümleri ile de bu durumun ortadan kaldırılmadığı ve itirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisinin dava şartı olup, davalı tarafından da süresinde ödeme emrine itiraz dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu görüldüğünden, geçerli bir icra takibinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
Bu halde işbu mahal mahkemesi o davaya bakmaktan imtina edemez.”) yetki sözleşmesinin geçerli olduğu ve sonradan yürürlüğe giren usul hükümleri ile de bu durumun ortadan kaldırılmadığı ve itirazın iptali davalarında icra dairesinin yetkisinin dava şartı olup, davalı tarafından da süresinde ödeme emrine itiraz dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu görüldüğünden, geçerli bir icra takibinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir....
Bütün davalar için uygulanan yetki kuralına genel yetki kuralı denilmekte olup, genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhı mahkemesidir. Eş deyişle, her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde görülür (HUMK. 9/1., HMK. 6. maddeler). Bundan ayrı olarak bazı davalar için davalının ikametgâhı mahkemesinin yanında başka yer mahkemeler de yetkili kılınmıştır. Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak, istisna olarak bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusu olur. Kesin yetki halleri, genel yetki kuralının istisnasıdır ve mutlaka uygulanması gerekir. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır....
Davalının ödeme emrine karşı süresinde sunduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunarak yetkili icra müdürlüğünü de belirttiği, taraflar arasındaki yazılı sözleşme hükümleriyle Bakırköy İcra Müdürlüklerinin özel olarak yetkili kılındığı, tarafların tacir olması nedeniyle HMK'nun 17.maddesi uyarınca bu yetki hükmü geçerli olup aksinin kararlaştırılmaması nedeni ile genel yetkili icra müdürlüğünün yetkisini ortadan kaldırdığı, dolayısıyla davacı tarafça davalı aleyhine Bakırköy İcra Müdürlüklerinde takip başlatılması gerekirken yazılı sözleşmedeki yetki hükmüne ayrı bir şekilde Yalova icra müdürlüklerinde takip başlatılması nedeni ile dava şartının mevcut olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece Kütahya 2.İcra Müdürlüğünün 2002/1567 sayılı takip dosyasında ödeme emrine itiraz eden Avukat Dönsel Umucu'nun kendisine yetki veren Avukat B.Latif Gerez'in vekaletnamesinin icra dosyasında bulunmaması nedeniyle süresinde ve usulüne uygun olarak itiraz edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, takibin kaldığı yerden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece temyiz harcının tamamlanması için davalı vekiline muhtıra çıkartılmış, davalı taraf eksik temyiz harcını ve masraflarını tamamlamamış, adli yardım talebinde bulunmuş, mahkemece temyiz masrafları ve harcının muhtıraya rağmen yatırılmadığı gerekçesiyle davalı tarafın temyiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Tahliye takibinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 274. maddesi hükmüne göre; “İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.” İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesinde ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' şeklinde düzenleme yapılmıştır. Buna göre; tahliye emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerekir. Dolayısıyla tahliye emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK. 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK 171 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan, kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip sonucu, borçluluların borcu ödememesi, itiraz veya şikayette bulunmaması sonucu açılan iflas davasıdır. 2004 sayılı İİK 154. maddenin üst başlığı ise, “İflas Yolu İle Takip“ olup ilk maddede yetki düzenlenmiştir. Maddede, İflas yolu ile takipte yetkili merciinin, borçlunun muamele merkezinde bulunan icra dairesi olduğu, 154/3. fıkrada ise, borçlu ile alacaklının yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesinin dahi iflas takibi için yetkili sayılacağı, iflas davaları için yetki sözleşmesinin yapılamayacağı, iflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılacağına yer verilmiştir....
Yukarıda da belirtildiği üzere, İİK'nun 150/a maddesinde ödeme emrine itiraz halinde icra mahkemesinin inceleme yapabilme yetki ve sınırları belirlenmiş ve ancak ipoteğin bir cari hesap veya işleyecek kredi vs. gibi bir mukavelenin teminatı olması halinde bununla ilgili makbuzları 68. maddedeki esaslara göre belirleme yetkisi verilmiştir. Her ne kadar ipotek akit tablosunun 2. sayfasında çekler, kambiyo senetleri vs. nedenlerle yapılan borçlanmalar da ipotek kapsamına alınmış ise de, bu durum İİK 150/a maddesi kapsamında kalmadığından ve icra mahkemesi sınırlı yetkisi nedeniyle bu hususlarda inceleme yapamayacağından çekler nedeniyle alacağın varlığı, tahsil edilebilir olup olmadığı genel mahkemelerde yargılamayı gerektirir. O halde icra mahkemesince itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....
H.D'nin 2019/2168 esas 2019/2213 karar sayılı 18/10/2019 tarihli kararı da" gözetildiğinde yargı çevremiz dışında olması nedeniyle Mahkememizin yer bakımından yetkisizliğine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; (I). 1- Yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul 28. İcra Müdürlüğü'nün 2020/18674 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİY’nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince İCRA DAİRESİNİN YETKİSİZLİĞİNE, Borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin İPTALİNE, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin KALDIRILMASINA, " karar verildiği görülmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mustafakemalpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2019/360 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibine ilişkin yetkiye, ödeme emrine ve borca kısmen itiraz ettiklerini, müvekkilinin Yenimahalle/Ankara adresinde faaliyet gösterdiğini, icra konusu çekin keşide yerinin de Ankara olduğunu, bu nedenle yetkili icra müdürlüğünün Ankara İcra Müdürlükleri olduğunu, müvekkiline gönderilen ödeme emrine çek suretinin eklenmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, çek tazminatı taleplerinin reddini, müvekkilinin talep edilen miktarda borcu olmadığını belirterek, yetki itirazının kabulüne, takibin iptaline, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....