Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Arnavutköy /İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nın 156/3. fıkrasında "Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.", İİK'nun 156/4.fıkrasında ise "İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer." düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 31/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 11/02/2020 tarihinde açılmıştır....

İcra takibi yetkisiz icra dairesinde yapılmış, borçluda ödeme emrine itiraz ederken ayrıca yetki itirazında bulunmamışsa bununla icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır.Ancak yetkisiz icra müdürlüğünde takip yapılması itirazın iptali davasında yetki kuralını etkilemez. Bu durumda itirazın iptali davasında yetkili mahkeme, HUMK.nun 9 ve 21 maddeleri gereğince davalının ikametgahı ve kaza yeri olan Kartal Mahkemesi yetkili bulunduğundan işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Sigorta A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... Sigorta A.Ş'ye geri verilmesine 26.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2019/125872 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklısı T3 görünen dosyadan askerde olduğu dönemde ev adresine tebligat yapılarak ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu nedenlerden dolayı şikayetin kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile takibin iptaline ve ödeme emrinin iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasının öğrenme tarihi olan 09/09/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek gecikmiş itirazın kabulüne, yetkiye takip konusu borcun tamamına, icra takibine, işlemiş faize, işleyecek faize, faiz oranına, ferilerine ve ödeme emrine itiraz ederek takibin...

    İcra takibi Küçükçekmece İcra Müdürlüğünde başlatılmış ise de davalının yetki itirazı üzerine alacaklı vekili ... İcra Müdürlüğünde takibe devamla borçluya ödeme emri göndermiş, borçlu da bu ödeme emrine karşı asıl borca, faize ve fer’ilerine itirazda bulunmuştur. Bu durumda icra takibinin ...’ de yapıldığı gözetilerek işin esasına girilmek suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, icra dosyasında yapılan yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuş ayrıca imzaya itirazda ve ödeme emrine yönelik şikayette bulunulmuş ,mahkemece davacı tarafın talebi doğrultusunda yetki itirazı kabul edilmiş olmakla diğer itirazlar yönünden alacaklı tarafından talep halinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebi halinde yetkili icra dairesi tarafından gönderilecek ödeme emrinden sonra itiraz ve şikayette bulunulması mümkündür. Bu nedenle davacının itiraz ve şikayete yönelik istinaf talebinde hukuki yararı bulunmamaktadır....

      Bu durumda mahkemece, HMK.nun 31. maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı tarafa talebi açıklattırılarak, şayet talep alacağın tahsiline ilişkin ise hükmün buna uygun kurulması, şayet talep itirazın iptali ise, itirazın iptali davasının yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış olması ve süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin dava şartları kapsamında ödeme emrine itirazın süresinde olup olmadığı ile davalının dava konusu icra takibindeki icra müdürlüğünün yetkisine itirazı üzerinde durulup hüküm yerinde tartışılarak talebe uygun bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı....

        Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....

          İcra Dairesinin 2012/856 E. sayılı ile başlatılan takibe borçlular tarafından yapılan yetki itiraz sebebi ile Cihanbeyli İcra Müdürlüğü’nün 2012/303 E. sayılı dosyası ile takip edildiği ve davalı borçlu ... adına yetkili icra müdürlüğüne ait icra dosyasında yeniden 06/03/2011 tarihli ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı, davalı borçlu ... tarafından tebliğ mazbataları dönmeden itiraz dilekçesi sunulduğu ve icra müdürü tarafından ise itiraz hakkında tebliğ mazbataları döndükten sonra karar verileceğine dair karar verdiği anlaşılmıştır. İcra dosyasının fiziken incelenmesinde ödeme emrine ilişkin tebliğ mazbatasına rastlanmamıştır. UYAP ortamından 15/06/2022 tarihinde dosya inceleme isteminde bulunulmuş ise de talebe herhangi bir yanıt verilmediği ve dolayısıyla UYAP üzerinden de tebligatın akıbetine ilişkin inceleme yapılamamıştır....

            Dava Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2020/... sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davalı taraf taraflar arasında yapılan sözleşmenin yetki şartını düzenleyen ilgili maddesinde münhasır olarak yetkili mahkemenin kararlaştırıldığını ileri sürerek mahkememizin yetkisine de itiraz etmiştir. Davalı mahkememizin yetkisine yönelik ilk itiraz ileri sürmüştür. Yetki itirazı öncelikli olarak esasa girilmeden evvel değerlendirilmelidir. Taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin genel hükümleri düzenleyen 6. maddesinde bu sözleşmeden kaynaklı anlaşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin münhasır yetkili olarak kararlaştırıldığı görülmektedir. Takibe konu edilen ve taraflarca akdedilen 21.10.2019 tarihli taşeronluk sözleşmesinin yerine getirilmemesi sebebiyle oluşan zarar taraflar arasındaki bu sözleşme kapsamında düzenlenmiştir. Davacı dava dilekçesinde bu hususu açıkça belirtmiştir....

              İcra Dairesi'nde başlatmış olduğu takibe davalı tarafın yetki itirazı üzerine dosya yetkisizlik ile Ankara 12. İcra Dairesi'ne gönderilmiş, Ankara 12. İcra Dairesi'nce yeniden ödeme emri çıkartılmış ve davalıya tebliğ olunmuş ancak çıkartılan bu ödeme emrine süresi içinde yapılmış bir itiraz bulunmadığından takibin kesinleştiği, kesinleşen takibe ilişkin itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın dosya kapsamına aykırı olduğunu, borçlu vekili tarafından ödeme emrine karşı borca itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin takip dosyasında bulunduğunu, bu durumun bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de anlaşılacağını, vekaletname ekinde elektronik imzalı olarak itiraz edilmesine rağmen verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Ankara 2....

              UYAP Entegrasyonu