Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermesi gerekmektedir....
İş Mahkemesinin 2011/474 Esas 2011/896 Karar sayılı 12.12.2011 tarihli karara istinaden kıdem, izin ücreti, yargılama gideri ve vekâlet ücreti alacaklarına istinaden 19.01.2012 tarihinde ilamlı icra takibine geçtiği, borçluya icra emrinin gönderildiği, borçlu ... A.Ş 'ye 30.01.2012 tarihinde tebligat yapıldığı, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, borçlunun menkul ve gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğu belirlenmiştir. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2015/16562 Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Takip alacaklısı ...'ın takip borçlusu ... A.Ş aleyhine kıdem tazminatı, maaş alacağı, yıllık izin ücreti alacağı, alacaklarına istinaden 09.11.2010 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği, borçluya ödeme emrinin gönderildiği, borçlu ... A.Ş 'ye 10.11.2010 tarihinde tebligat yapıldığı, borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, alacaklının bunun üzerine İzmir 3....
İskenderun İcra Müdürlüğü'nün 2018/23353 E. sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Davalı, eldeki itirazın iptali dava dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK'nın 50/2. maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; İcra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Davacı-(alacaklı)nın açtığı itirazın iptali davasında; davalının icra dairesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazları kabul edilmez. Ancak, davalı borçlu daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır....
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Hukukumuzda itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. HMK' nda bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı öngörülmemiştir. İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1- a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir....
Dairemizce davacının dava dilekçesinin netice talebinde davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın tahsiline karar verilmesi istenerek çelişkili beyanda bulunulduğu, her iki talebin hukuki sonuçlarının ayrı olduğu, bu durumda mahkemece, HMK.nun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacı tarafa talebi açıklattırılarak, şayet talep alacağın tahsiline ilişkin ise hükmün buna uygun kurulması, şayet talep itirazın iptali ise itirazın iptali davasının yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış olması ve süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasına ilişkin dava şartları kapsamında ödeme emrine itirazın süresinde olup olmadığı ile davalının dava konusu icra takibindeki icra müdürlüğünün yetkisine itirazı üzerinde durulup hüküm yerinde tartışılarak talebe uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur....
İcra Müdürlüğünün...E sayılı takip dosyası ile 17/02/2016 tarihinde ödeme emrinin tebliğe gönderildiğini davalı borçlunun ise yetki itirazında bulunduğunu, dosyanın bu defa Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı numarasını aldığını davalı borçlu şirkete yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini borçlu şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini, borçlu davalının takip konusu miktarı 19/02/2016 tarihinde ödediğini ancak icra takibine konu icra vekalet ücretini ve takip masraflarını ödemediğini, belirtilen nedenle davalı borçlunun icra takibine istinaden ödemediği vekalet ücreti olan 1,666,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yetki itirazından vazgeçilmiş ise yetki itirazı bulunmadığı kabul edilerek değerlendirme yapılmalıdır. Bunun yanı sıra dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler ve tarafların dinlenmesine gerek görmezse dosya üzerinden karar verir. (HMK m. 137/1 ve m. 138)HMK'nın 6. maddesi, genel yetkili mahkemeyi düzenlemiştir. Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Somut olayda davacının alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Davalı şirket tarafından mahkememizin yetkisine süresi içerisinde itiraz edilmiştir....
Davalıların ödeme emrine karşı sundukları itiraz dilekçesinin içeriğinden itirazın sadece icra dairesinin yetkisine yönelik olduğu, borçluların takip konusu borca dair itirazlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrini alan borçlu icra dairesinin yetkisine, takip konusu borca ve takip dayanağı belgedeki imzaya itiraz edebilir. İtiraz dilekçesinde yetkiye, borca ve imzaya itirazını açıkça belirtmesi gerekir. Borçlu sadece icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise görevli mahkeme icra mahkemesidir. (Yargıtay 19. HD. 29.03.2012 T. 13640/5218; 21.02.2011 T. 8115/2209, ) Somut olayda borçlular 15/10/2019 tarihli itiraz dilekçesinde , takip yapılan Bursa 13. İcra Müdürlüğü'nün yetkisiz olduğunu, Bandırma Nöbetçi İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu belirterek bu sebeple yetkiye itiraz ettikllerini bildirmişlerdir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, takibin yapıldığı icra dairesinin ve davann açıldığı Mahkemenin yetkisine ilk itirazda bulunarak davacı ile müvekkili arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını ileri sürmüş, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davalı vekilinin takipte ödeme emrine itiraz dilekçesinde müvekkili borçlu şirketin merkezinin İzmir'de bulunması sebebiyle icra dairesinin yetkisine usulüne uygun olarak itiraz ettiği, taraflar arasında varlığı kabul edilen herhangi bir akdi ilişki ve alacak bulunmadığı, bu nedenle olayda B.K.'...
Dava Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2020/... sayılı dosyasında davalının ödeme emrine itirazının iptali davasıdır. Davalı taraf taraflar arasında yapılan sözleşmenin yetki şartını düzenleyen ilgili maddesinde münhasır olarak yetkili mahkemenin kararlaştırıldığını ileri sürerek mahkememizin yetkisine de itiraz etmiştir. Davalı mahkememizin yetkisine yönelik ilk itiraz ileri sürmüştür. Yetki itirazı öncelikli olarak esasa girilmeden evvel değerlendirilmelidir. Taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin genel hükümleri düzenleyen 6. maddesinde bu sözleşmeden kaynaklı anlaşmazlık halinde Ankara Mahkemelerinin münhasır yetkili olarak kararlaştırıldığı görülmektedir. Takibe konu edilen ve taraflarca akdedilen 21.10.2019 tarihli taşeronluk sözleşmesinin yerine getirilmemesi sebebiyle oluşan zarar taraflar arasındaki bu sözleşme kapsamında düzenlenmiştir. Davacı dava dilekçesinde bu hususu açıkça belirtmiştir....