İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/435 ESAS, 2020/815 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkilileri aleyhine İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2018/21397 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davacı vekili duruşmadaki beyanında icra takibine konu bononun ön yüzündeki sağ tarafında T3 yazan imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince 2018/131 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 09/04/2019 tarihli karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine dairemizce 2019/1676 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 31/12/2019 tarihli karar ile "Her ne kadar ilk derece mahkemesince senedin düzenleme tarihinde davacının şirket yetkilisi olmadığı, 30/06/2017 tarihinde davacının şirket yetkilisi olarak göreve başladığından ve hukuki yarar bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de; takip, şirket ve davacı asil aleyhine başlatılmış olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacı asil takip borçlusu şirketin de yetkilisi olup, bu nedenle yetkili olduğu şirket ve kendi aleyhine başlatılan takiple ilgili imzaya ve borca yönelik dava açmasında hukuki menfaati söz konusu olduğundan, senedin...
İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2021 NUMARASI : 2021/378 2021/505 DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine Bursa 5. İcra Dairesi'nin 2021/6770 sayılı dosyası ile 19/02/2021 günlü 9061373 seri numaralı 200.000,00- TL çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin dayanağı kambiyo senedi üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, bu nedenle borca ve imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin Ticaret Sicil Gazetesi'ndeki adresinin "Yenişehir Mah. Ali Emiri Cad. Mina Apt....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının dava dışı Ahmet Küçükçelebi'ye vekaletname ile çek keşide yetkisi verdiği ve Ahmet Küçükçelebi yönünden imzaya açıkça inkar edilmediğinden davacının borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, imzaya ve borca itiraz ettiklerini, 12/01/2022 tarihli duruşmada eksik hususlar giderilerek dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini ancak mahkemece gerekli tahkikat yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2011/15009 Esas sayılı dosyasında yapıldığı, borçlunun süresinde borca itiraz ettiği, davacı alacaklının da 07.02.2012 tarihinde eldeki itirazın iptali davasını açtığı ve davalının da cevap dilekçesiyle süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Akdî ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda TBK'nın 89/1. maddesi hükmüne göre alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdî ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu, takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda; borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2345 KARAR NO : 2022/828 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2019/654 ESAS, 2021/393 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil aleyhine İstanbul 29. İcra Mdnün 2019/29854 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu çekteki keşideci sıfatıyla atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiğini söyleyerek davanın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir....
Borçlu, borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirerek icra mahkemesinden itirazının kabul edilmesine karar verilmesini isteyebilir.( İİK. m. 168/5; m. 169) Borcun mevcut olmadığı, ödendiği, ertelendiği, zamanaşımına uğradığı, takas, faiz oranına itiraz, yetki itirazı, takibin mükerrer olduğu gibi itirazlar borca itiraz niteliğindedir.( Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İkinci Baskı, 2013, sayfa 783). Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu kambiyo senedinin karşılıksız olduğu, hatır senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu, mirasın hükmen reddedildiği gibi sebeplere dayanabilir.( Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İkinci Baskı, 2013, sayfa 787-789). Borçlu aynı anda hem imzaya hem de borca itiraz edebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....