"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu tarafından, yetki ve borca itiraz ile birlikte bononun tanzim tarihi ile vade gününün aynı gün olması nedeniyle senedin kambiyo senedi olmadığı ileri sürülerek takibin iptalinin istenildiği mahkemece, bononun tanzim tarihi ile vade gününün aynı gün olmasının senedin teminat senedi olduğuna işaret ettiği ve her ne kadar imza borçluya aitse de borçlanma iradesi mevcut olmadığından şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. 1-6100 sayılı HMK'nun "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar...
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup, olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, tarafların tacir olduğu, aralarında geçerli yetki sözleşmesi bulunduğu, davalının takipte yetkiye itiraz ettiği, geçerli yetki sözleşmesine göre icra dairesinin yetkisiz olduğu, yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davasının ön şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 6100 sayılı HMK'nın 17. maddesi uyarınca, yalnız tacirler ve kamu tüzel kişileri tarafından yetki sözleşmesi yapılabilir....
Noterliğinin 6725 yevmiye numaralı imza sirküleri incelendiğinde yetki kullanım şeklinin müşterek en az iki imza ile kullanılacağı ve yetkinin süresinin 22 haziran 2017 tarihinden itibaren müşterek en az iki imza ile 2 yıl süre ile yetkili olduğunun görüldüğünü, dosya içerisine gelen belgeler ile de ispat edildiği üzere 22/06/2019 tarihinde bu kişilerin yetki süreleri dolduğunu, bu halde borçlu kooperatifin yetkililere tanıdığı sürenin dolduğunu ve imza sirkülerinde yetkinin iki imza ile kullanılacağı belirtilmesine rağmen eski yetkili Mustafa Ünal'ın yetkisini Mehmet Korkut ya da Mehmet Sakin isimli yetkili diğer kişi ile birlikte bu yetkiyi kullanması gerekirken kendi başına işlem yapması sonucu icra müdürlüğünce takip usulsüz olarak durdurulduğunu ve takibin devamına yönelik taleplerinin reddedildiğini, görüldüğü üzere Mustafa Ünal'ın takip ehliyeti bulunmadığını, her ne kadar gerekçeli kararda yer alan Sakarya 8.HD. 2019/999 Esas- 2019/1193 Karar sayılı kararı yetkisiz kişinin...
Somut olayda; davacı, lehtar/ciranta sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, dava dışı Günal..Şirketi ile yapılan protokol gereğince Günal ..Şirketine teminat olarak verildiğini iddia ederek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu çekle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte çekin teminat için verildiğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla çekin teminat amaçlı verildiği iddiası birbiriyle çelişme halindedir. Ayrıca, davacı dava dilekçesinde çekin teminat olarak verildiği sırada boş olarak verildiğini iddia etmediği gibi, çekte lehtar sıfatıyla yer alan davacının cirosu olmaksızın çeki dava dışı şirkete teminat amaçlı vermesi de hayatın olağan akışına aykırıdır....
nun 168/5. bendi gereğince davacı borçlu T1 yönünden borca itiraz şikâyetinin yasal beş günlük itiraz süresi içinde yapılmadığı, diğer davacı borçlu T2 yönünden ise her ne kadar borca itiraz süresinde ise de davacının borca itirazının kabul edilebilmesi için İİK 169/a-1 maddesi hükmüne göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı gerektiği ancak davacının bu nitelikte bir belge sunamamış olduğu gerekçeleri ile yetki itirazlarının reddine, davacıların borca itirazlarının reddine karar verilmiştir....
Davacı tarafından borcunun olmadığını beyan etme sureti ile borca itiraz ettiği görülmekle yapılan yargılamada; Davacının yetki itirazının yapılan değerlendirmesinde; her ne kadar davacı tarafça yetki itirazında bulunulmuş ise de takibe dayanak çekin keşide yerinin İstanbul olduğu, çeke ilişkin olarak yetki kuralının seçenekli olmak üzere belirlendiği ve çekin keşide yerinin yetkili yerlerden olması sebebiyle davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davacının borca itirazının yapılan değerlendirmesinde; davacı aleyhine başlatılan çeke dayalı kambiyo takibinde her ne kadar davacı ödeme makbuzu sunmuş ise de takibe dayanak çeke yönelik ödeme yapıldığına dair ödeme makbuzunda ayrıca ve açıkça atfın bulunmadığı yine davalı alacaklı tarafça ödeme iddiasının kabul edilmediği belirlendiğinden ödemenin yapıldığı ispatlanamamıştır....
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği, 6100 sayılı HMK'nın 211. maddesinde imza incelemesinin yöntemi gösterilmiştir. Öte yandan İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından, anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz. Bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamaz. Cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava da kendiliğinden icra takibini durdurmaz ve bekletici mesele yapılamaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller dikkate alındığında; davacı vekili davalının müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğü aracılığı ile 29/02/2020 vade tarihli 35.000 TL bedelli bono ile ilgili takip yaptığını, söz konusu senedin 24.500 TL'lik kısmının müvekkili tarafından banka havalesi yoluyla ödendiğini beyanla borca kısmen itiraz ettiklerini ayrıca takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını beyanla yetkiye itiraz istemi ile mahkememizce yetkiye ve borca itiraz davası açmış olduğu anlaşılmakla mahkememizce öncelikle davacının yetki itirazı değerlendirilmiş olup davacının yetki itirazı ile yetkili iki icra dairesini göstermiş olması nedeniyle yetki itirazının geçerli olmadığı görülmekle yetki itirazının reddi ile davacının kısmi ödemeye ilişkin banka dekontları celp edilmiş olup dekontların yapılan incelemesinde davacı tarafından gönderilen havalelerde ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğuna...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2018/940 ESAS - 2019/281 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine kambiyo takibi yapıldığını, takipte Ankara İcra Müdürlüğü yetkili olmayıp Çorum İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca çekler üzerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını belirterek yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiş, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili yer olan Çorum İcra Dairesine gönderilmesine, yargılama yapılarak her iki müvekkili yönünden takibin iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 68/a-4. maddesi göndermesiyle ve HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 211/b maddesinde; imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre, hakim, bilirkişi incelemesine karar verir ise; ''....önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir'' hükmü gereğince işlem yapar. Somut olayda, borçlu vekilinin 16/11/2018 tarihli dilekçesi ile borçlu kooperatif yetkililerinin imza incelemesine esas olacak imza örneklerinin bulunduğu resmi merciler bildirilmiş, daha önce mahkemece de yetkililer ve imza örnekleri araştırılmıştır....