"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi ve yıkım K A R A R Davacı Hazine davada; adına kayıtlı bulunan 609 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına dayanarak elatmanın önlenilmesi ve kal isteğinde bulunduğuna ve mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca (Yüksek Yargıtay Birinci Hukuk Dairesinin Görevleri başlıklı birinci bent aynen şöyledir; “1- Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, elatmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile bu davalarla birlikte açılan haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar. (16....
-KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tescil istemli olarak açılmış olup, mahkemece elatmanın önlenmesine ve yıkım isteklerinin kabulüne, tescil isteğinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere göre, davalının Devletin Hüküm ve Tasarrufu altında bulunan kuru dere yatağına meyve ağacı dikmek suretiyle elattığı belirlenerek ve bu olgu mahkemece benimsenerek elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davacının temyizine gelince; niza konusu yer bahçe niteliğinde olup, uzun zamandan beri de bu şekilde kullanıldığı dosya kapsamı ile sabittir. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 18.maddesinde de tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerin Hazine adına tescil edileceği hükmünü amirdir. Öyleyse taşınmazın niteliği gözönüne alındığında yasada belirtilen niteliklere sahip olduğu kabul edilmelidir....
Dava elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Kural olarak, müşterek veya iştirak halindeki mülkiyet durumunda, taşınmazı kullanan malikten diğer maliklerin ecrimisil talep edebilmesi için, taşınmazdan yararlanma iradelerini karşı tarafa iletmiş olmaları gerekir. Paydaş olmayanlar arasında ise, intifadan men şartı aranmaz. Davacının talebi elatmanın önlenmesine yönelik olup davalı da üçüncü kişi konumundadır. Davacının ihtar göndermeksizin de bu davayı açması mümkündür. Her ne kadar mahkemece davalının dava konusu ekilen yerlere yönelik olarak müdahaleyi sona erdirmeye hazır olduğu ancak davacının sulhe yanaşmadığı gerekçesiyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğine yönelik karar verilmişse de, davalının dava konusu vakayı kabul etmesi davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini gerektirmez....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2008 gününde verilen dilekçe ile çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davası Kadir Kapaklı vd. tarafından açılan 18.05.2009 tarihli temliken tescil istemli dava ile birleştirilerek yapılan yargılama sonucu elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kısmen kabulüne, temliken tescil isteminin kabulüne dair verilen 02.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi elatmanın önlenmesi ve kal davasının davacıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ....ve .... 156 ada 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazların davalıların murisi ....'a ait iken ...'a sattığını, 27.12.1957 tarihli senetle de taşınmazın bu kez mirasbırakanları tarafından satın alındığını, üzerine bina yapıldığını ileri sürerek temliken tescil isteğinde bulunmuşlardır....
Elatmanın önlenmesi istemli davalarda mahkemenin görevi taşınmazın değerine göre belirlenir. Elatmanın önlenmesi istemi yanında ecrimisil istenmesi halinde, müddeabih bu iki istemin toplamıdır. Davacı, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi ile ilgili davayı 15.06.2010 tarihinde açmıştır. Bu tarihte sulh hukuk mahkemeleri dava değeri 7.230’ye TL kadar işlere bakmakla görevlidir. Dava konusu taşınmazların bu değerde olduğunu kabul etmek hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri dikkate alınarak, HUMK’nun 8/1 maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
, yeterli araştırma yapılmaksızın elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, davalı .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yerlere müdahalenin önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Ecrimisil davası yönünden temyize konu miktar 1.540 TL yi geçmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemi ile açılmıştır. Davalı, çekişme konusu bölümün öteden beri geçit yeri olarak kullandığını, geçit hakkı tesisi için dava açtığını, lehine ihtiyati tedbir kararı verildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 20.2.2007 tarihli krokide A ve B harfli yerlere davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2011 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekil, dava konusu 170 ada 155 parsel sayılı yaylada davacı ve davalının evleri bulunduğunu, davalının, davacının yayladaki daha önce geçmekte olduğu yolun önüne duvar örmek suretiyle geçişini engellediğini öne sürerek elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle dava açmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamu malı niteliğinde olan bu tür yerlere ilişkin elatmanın önlenmesi ve kal davalarında başlangıçta doğru hasım belirlenerek dava açılması gerekir. Bir başka anlatımla müdahaleyi kim yapmışsa husumet ona yöneltilmelidir. Ancak, elatan kişi o yerden elini çekmiş sonradan malik veya kiracılık sıfatıyla diğeri elatmaya devam etmiş ise müdahale devam etmektedir. Kaldı ki dava konusu alanın bitişiğindeki otelin bulunduğu yerle ilgili tartışmalı bir husus yoktur, ihtilaf kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde kalan tesislerden kaynaklanmaktadır....