TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2021 NUMARASI : 2021/725 ESAS - 2021/362 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Nihat Tunalı ile davalı Garanti Koza şirketi arasında Kınalı (B) Blok, 7.Kat (tapuda 11.Kat) 122 nolu bağımsız bölümün satımı konusunda 15/11/2012 tarihli Kozapark Konut Satım Sözleşmesi yapıldığını, dava dışı Nihat Tunalı ile müvekkili arasında imzalanan 22/04/2016 tarihli "Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi'nin Devir ve Temlik Sözleşmesi" ile bağımsız bölümün müvekkiline devir ve temlik edildiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşme konusu bağımsız bölümün müvekkiline fiilen teslim edildiği, sözleşme konusu bağımsız bölüm üzerinde Akbank ve T3 lehine toplamda 53.621.000,00 EUR ipotek borcu bulunduğunu, kat irtifakı sağlanan, teslimi yapılan...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2021/261 ESAS - 2021/523 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul-Esenyurt-Kapadık Köyü 382 nolu Ada'da yer alan projeye ait Kınalı Blok 18....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ARA KARAR TARİHİ: 20/01/2021 NUMARASI: 2019/692 Esas-Derdest DAVANIN KONUSU: Dükkan Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali İle Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin Ve Diğer Hacizlerin Terkini, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Denkleştirici Adalet İlkesi Gereğince Güncellenmiş Değerinin Tahsili KARAR TARİHİ: 11/11/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20/01/2021 tarih ve 2019/692 esas sayılı ara kararına karşı davacı vekili ile ... TAŞ.vekil tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava dosyasının incelenmesinde ilk derece mahkemesince 20/01/2021 tarihli ara karar ile "Davalı vekilinin tedbire yönelik itirazının kısmen kabulü ile, davacı vekilinin tedbir talebinin HMK 389/1 maddesi gereğince dava değeri üzerinden %10 teminat karşılığında kabulü ile İstanbul ili Esenyurt ilçesi ......
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davadışı bir şirketin davalı bankaya olan borçlarına karşılık iki adet taşınmazını ipotek verdiğini, ipoteklerin “fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar” süreli olarak tanzim edildiğini, ipotek lehtarı davalı bankanın 23.11.2001 tarihli ve 027210 sayılı yazısı ile ipoteklerin fek edildiğini, ...Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirdiğini, müvekkilinin bankanın işlemine güven duyarak alacak-borç ilişkisini talep etmediğini, bu arada davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, oysaki davalının MK’ nun 1014.maddesi uyarınca ipotek hakkından vazgeçtiğini, davalı tarafından fek edildiğini, tapu kaydındaki ipoteğin hükümsüz ve yolsuz olduğunun tespitine, fek edilen ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLER : Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Tapu senedi, Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satım sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T5 Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedinin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır....
Maddesine göre; davacının sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği, satış bedelinin ödendiği, sözleşme tarihinden sonra tapuya şerh yönünden haciz ve ipotekler yönünden davacının bu kural kapsamında sorumlu tutulamayacağı, davalı satıcının 17/01/2013 tarihli sözleşmelerin 5 ve 8. Maddelerine göre ana taşınmazın tapu kütüğünde kat irtifakının kurulması konut satım bedelinin alıcı tarafından satıcıya tamamen ödenmesi, alıcının bu sözleşmede belirlenen tüm yükümlülüklerini ifa etmesi ve tapu harç ve masraflarının satıcıya ödenmesi durumlarının tümünün gerçekleşmesi halinde alıcının talebi üzerine konutun mülkiyeti alıcıya devredilir hükmü gereğince tescil şartlarının oluşmuş olduğu, davacının sözleşmeden doğan edimlerini tam olarak yerine getirdiği, sözleşme hükümleri gereği tapu devir ve tescilinin davacı alıcı adına yapmakla yükümlü olduğu..." gerekçesi ile davanın kabulüne ve davalı Akbank ile ihbar olunan T7 adına olan ipoteklerin terkinine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T10 Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil ile ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karışı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....