Mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 04/08/2014 tarihi itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçirlidir (4722 sayılı yasanın m.10, TMK m. 202). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m.179).Tasfiyeye konu Elazığ Merkez ilçe, Kesrik Mahallesi, 4557 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölümün, 27/12/2012 tarihinde satış sureti ile davalı koca adına tescil edildiği, söz konusu taşınmazın alınma tarihi itibari ile edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, TMK 235.maddesi gereğince ancak katılma rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olan malların tasfiyeye tabi olduğu, dava konusu meskenin mal rejiminin sona erdiği 04/08/2014 tarihinde de davalı adına kayıtlı olması nedeniyle tasfiyeye tabi olduğu anlaşılmıştır....
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile karar düzeltme dilekçesinin incelenmesi sonunda; Hemen burada, “mal rejiminin sona erme anı' üzerinde durulmasında fayda bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur....
Boşanma davası içinde, mal rejiminin tasfiyesine yönelik isteklerin incelenebilmesi, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi halinde mümkündür. Evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi halinde; mal rejimi evliliğin sona ermesini sağlayan davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK.md.225/2). Boşanma yönünde oluşacak hüküm kesinleşmedikçe, bu taleplerin incelenmesi yasal olarak mümkün bulunmamaktadır. Bu sebeple boşanma davasının sonucu beklenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesi'nde devam eden boşanma davasının feragat nedeniyle reddine karar verilip, karar da kesinleşmiş olduğundan, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu 1118 ada 10 parselde bulunan 9 numaralı bağımsız bölüm, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 16.05.2006 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad. 179)....
Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad. 10, TMK mad. 202). Tasfiyeye konu taşınmazlar ve araçlar, edinim tarihi itibari ile eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildikleri ve bunun aksinin ispat edilemediği anlaşıldığından dava, katılma alacağı istemine ilişkindir....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ...'ün ölüm tarihine kadar (4721 sayılı TMK'nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK'nun 202.m). Toplanan deliller ve dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmaktadır. Şöyle ki; dava konusu taşınmaz üzerindeki pay 01.01.2002 tarihinden sonra yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığına ve müteveffanın kişisel malıyla edinildiği ileri sürülmediğine (TMK'nun 222/son) göre,4721 sayılı TMK'nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğunun kabulü ile davacının satın alınan bu pay üzerinde katılma alacağı bulunduğu sonucuna ulaşılması gerekir....
Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur. Sonra bulunan bu kredi borç oranının, taşınmazın toplam satın alım bedeli karşısındaki oranına dönüşümü gerçekleştirilir. Tespit edilen bu oranın, taşınmazın tasfiye tarihindeki(karara en yakın) sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmasıyla borç miktarı belirlenir. Bu ilke ve esaslara göre saptanan taşınmazın borç miktarı, tasfiye tarihindeki sürüm değerinden düşüldükten sonra kalan miktar, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hesaplamasında göz önünde bulundurulur....
Aile Mahkemesinin 2020/5 Esas sayılı dosyası ile boşanma davalarının sürdüğünü, tarafların ayrılmalarında tamamen davalı tarafın kusurlu olduğunu,davalının üzerine kayıtlı 34 XX 743- 34 XX 847- 34 XX 806 plakalı araçlar olduğunu, farklı araçlarda var ise onlar üzerine de ihtiyati tedbir uygulanmasını, tarafların arasında bulunan mal rejiminin tasfiyesi ile davacı ile davalı arasındaki mal rejiminin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren aktif ve pasif davalı üzerine kayıtlı tüm menkul ve gayrimenkullerin sürümü üzerinden1/2 katılma alacağının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00TL'nin ve 100,00TL katkı payının mal rejiminin sona erdiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için dava etmiştir....