Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının daha önce açtığı yoksulluk nafakasının kaldırılması davası sırasında yapılan ekonomik sosyal durum araştırma sonuçlarının da benzer olduğu, bu davanın feragat nedeni ile reddedildiği görülmüştür. Bu itibarla, tarafların boşanmadan sonra ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmamış, edimler arasındaki dengenin, umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulduğu davacı tarafından ispat edilememiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilip, nafaka takdir edilirken taraflar arasında mevcut olan denge durumu da dikkate alınarak, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı kabul edilerek, nafakanın kaldırılması ya da azaltılması için gereken koşullar oluşmadığından ...'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi gereğince, davanın reddine karar vermek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde yoksulluk nafakasının azaltılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İştirak Nafakasının Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının azaltılması kararı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.04.2015 günü temyiz eden davalı ... geldi. Karşı taraf davacı ... gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olduğundan, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. O halde; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı gözetilerek, davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin davalıyı yoksulluktan tamamen kurtarmadığı, ancak mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği dikkate alındığında nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tümden kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        Uyuşmazlık; davacı nafaka yükümlüsünün ödeme güçlüğüne düştüğü iddiasıyla, davalı yararına anlaşmalı boşanma sonucunda hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; "İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır." Anılan kanunun 176/4. Maddesi uyarınca da; " Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Anılan yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu sağlaması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması-Kaldırılması ve Velayet Taraflar arasındaki dava ve karşı davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından asıl davada Soner için iştirak nafakalarının artırılması, karşılık davada ise, iştirak nafakasının azaltılması, müşterek çocuk Soner'in velayetinin anneden alınarak babaya verilmesi, velayeti babaya verilen çocuk Beste için iştirak nafakası verilmesi, baba yanında kişisel ilişki sırasında çocukların kaldığı bir aylık süre için iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük beş yıl için bu sürede ödenen iştirak nafakalarının iadesi yönlerinden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Asıl davada Soner için takdir edilen iştirak nafakasının artırılan bölümünün yıllık tutarı, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı 1890 TL.'...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değil ise yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. 1- Mahkemece davalıların istinaf isteminin, kararın miktar itibari ile kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL ye düşürülmesine, müşterek çocuk'a ödemekle yükümlü aylık 600 TL yardım nafakasının aylık 300,00 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep ettiği, Davacının nafakanın kaldırılması talebi olduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasıyla birlikte nafakanın indirilmesine yönelik karara karşı da istinafa geldiği görülmüştür....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün değil ise yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. 1- Mahkemece davalıların istinaf isteminin, kararın miktar itibari ile kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde aylık 200,00 TL ye düşürülmesine, müşterek çocuk'a ödemekle yükümlü aylık 600 TL yardım nafakasının aylık 300,00 TL ye düşürülmesine karar verilmesini talep ettiği, Davacının nafakanın kaldırılması talebi olduğu halde bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda bir karar verilmemiş olmasıyla birlikte nafakanın indirilmesine yönelik karara karşı da istinafa geldiği görülmüştür....

            anlaşılarak davacının yardım nafakasının kaldırılması veya azaltılması taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Davacının nafakanın kaldırılması/indirilmesi davasının REDDİNE" karar verilmiştir....

            Davacı taraf davalı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılmasını ve davalıya fazla ödenen yoksulluk nafakasının istirdatını talep etmiştir. Dosya kapsamından, davalı lehine hükmedilen ve kaldırılması ya da azaltılması istenilen nafaka miktarının bir yıllık toplam tutarının 400x12=4.800,00 TL, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre istirdat konusu miktarın 8.173,91 TL olduğu, kararın reddedilen yoksulluk nafakası yönünden kesin olduğu gibi, hesaplanan toplam istirdat konusu miktar yönünden de Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine karar verilmiştir....

            Aile Mahkemesinin 08.07.2021 tarih, 2019/242 Esas ve 2021/434 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 1- Davacı T1'ün iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması taleplerinin REDDİNE, 2- Davacı T1'ün yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 3- Davacı T1'ün yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ ile; Antalya 5....

            UYAP Entegrasyonu