"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/58-73 E.-K. kararı ile davacı kadın için hükmedilen aylık 300 TL olan yoksulluk nafakasının 800,00-TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine mahkeme aksi kanaatte ise; Yargıtay kararları doğrultusunda üfe oranında artırım yapılmasına, daha önce nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunmasına karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/575 Esas, 2013/877 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk... lehine takdir edilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde tedbir nafakasının artırılması şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakasının artırımına ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın iştirak nafakası artırımı davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 450 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 525 TL'ye,müşterek çocuk ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 325' TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Buna göre, yardım nafakasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken bu hususun kararda gösterilmemesi doğru görülmemiştir. ncak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 2.fıkrasında yer alan "TMK.nun 364 vd.maddesi uyarınca aylık 450,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin " TMK.nun 364 vd.maddesi uyarınca aylık 450,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01/01/2023 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 17.830,00 TL'dir. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25/04/2012 tarih ve 2012/7371 esas 2012/10992 karar ve 12/01/2015 tarih 2014/13494 esas 2015/291 karar sayılı kararları). Davacı iştirak nafakasının artırımı talebinde bulunmuştur. Davalı yönünden nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde kabul edilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir....
Bu değerlendirme talep edilen her bir nafaka artırımı için ayrı ayrı yapılır. Davacı kadın için yararına aylık toplam 350 TL tedbir nafakasının aylık 50 TL artırımı ile aylık 400 TL'ye çıkartılmasına hükmedilmiştir. Somut olayda nafakanın yıllık artırım miktarı 50x12=600 TL olup dolayısıyla bu rakam karar tarihindeki 5.390 TL lik kesinlik sınırının altında olduğu için karar istinaf talebinde bulunan davalı vekili yönünden HMK nun 341/4 maddesi gereği kesin niteliktedir. HMK nun 346 maddesi gereğince kesin olan karara karşı istinaf dilekçesi ilk derece mahkemesince reddedilebileceği gibi 352- (1)-b madde gereğince Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması nedeniyle HMK nun 341/4 ve 352- (1)-b maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2020/362 ESAS 2020/496 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı lehine hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL artırımı ile aylık 1.500,00 TL'ye, müşterek çocuklar Hanife Sena Çakmak ve Nisa Nur Çakmak lehine hükmedilen aylık 250'şer TL iştirak nafakasının 500,00'er TL artırımı ile aylık 750,00'şer TL'ye yükseltilmesi, hükmedilecek nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; Sosyal ve ekonomik durum araştırmasının içeriğinin gerçek dışı olduğunu beyan etmiştir....
nın doğum tarihinin 23.03.1996 olduğu, müşterek çocuğun iş bu davanın açıldığı 30.12.2014 tarihinden önce reşit olduğu ve davanın kendisi adına açıldığı, her ne kadar müşterek çocuk için daha önce iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de, müşterek çocuk için bu dava ile talep edilenin yardım nafakası olduğu gözönünde bulundurularak, müşterek çocuk Mina için yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, iştirak nafakasının artırılması şeklinde karar verilmesi doğru değilse de; belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1.bendinde yer alan; "1.200 TL olan yardım nafakasının 100 TL daha artırılarak 1.300 TL ye çıkartılmasına, bu nafakanın" ifadesinin çıkartılarak, yerine "davacı için 1.300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline" ifadesinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2016 tarihinde...
750 TL'ye, müşterek çocuk için aylık 100 TL olan iştirak nafakasının ise 750 TL'ye arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; daha önce davacı lehine hükmedilen aylık 200-TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500-TL'ye yükseltilmesi yönünde hüküm kurulmuştur. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, davacı çocuk dava tarihi itibariyle ergindir. Böylece TMK'nın 328/1 maddesi uyarınca iştirak nafakası son bulmuştur. Bizzat reşit çocuk tarafından eğitiminin devam ettiği belirtilmek suretiyle açılan iş bu dava, TMK'nın 364. maddesi kapsamında "yardım nafakası" verilmesine ilişkindir. O halde Mahkemece yardım nafakası şeklinde niteleme yapılarak karar verilmesi gerekirken 200-TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak aylık 500-TL'ye yükseltilmesi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....