-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...- Dava, yardım nafakasının istemine ilişkin olup, Mahkemece, davalı ergin olmadan önce hükmedilen iştirak nafakasının artırılması şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının .... bendinde yer alan "... .... Asliye ... Mahkemesinin 2013/......
Mahiyeti itibariyle (TMK. nunun 328/2- 364/1 mad) istenilen nafaka yardım nafakası niteliğinde olup mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu "iştirak nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, Bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yönlere ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile ilamın karar başlığında davacı bölümünden sonra gelmek üzere “BİRLEŞEN DOSYANIN DAVACISI: ...- ... kızı 1989 doğumlu ..........” cümlesinin yazılmasına, yine hükmün ikinci maddesindeki "...aylık 200 YTL iştirak nafakasının…” sözlerinin çıkarılarak yerine "…aylık 200 YTL yardım nafakasının…” sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 7.60 YTL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı-karşı davalı erkek aleyhine, yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının miktarlarının artırılarak hüküm kurulması doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2020 (Salı)...
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; aylık 500.00.- TL yardım nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1 -Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2 - Mahkemece oluşturulan hükümde yardım nafakasının karar tarihinden itibaren ödeneceği belirtilmiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, yardım nafakasının ödenmesine dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; karar tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Davalı ,davacının lehine hükmedilen yardım nafakasının azaltılması için açtığı davanın reddedildiğini,aldığı 500 TL'lik nafakanın 2013 yılında karara bağlandığını, aradan 3 yıl geçmiş olduğunu, enflasyon oranı göz önüne alındığında nafakanın artırılması gerekirken azaltılmasının talep edildiğini,Devlet Tiyatrosu'nda Ocak ayından beri çalıştığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile; İstanbul 13.Aile Mahkemesinin 2012/570 E, 2013/324 K sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen aylık 500 TL'nin 150 TL'ye indirilerek dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350 TL yardım nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;yardım nafakasının azaltılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kablulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, aylık 200.00.- TL olan yoksulluk nafakasının masraflar arttığından yetersiz olduğunu ileri sürerek aylık 500.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının aylık 400.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; artırım miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Somut olayda; davacının, ev hanımı olduğu,400.00.- TL ev kirası ödediği,geçimine kızının yardım ettiği; davalının ise, emekli olduğu, 1.530.00.- TL emekli maaşı aldığı,baba evinde kaldığı,kira ödemediği,yeniden evlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece; yoksulluk nafakasına karar verilen 2012 yılından dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi ( TMK 4.maddesi ) ile ÜFE endeks artış oranları gözetildiğinde; yoksulluk nafakasının uygun bir miktar (en azından ÜFE artış oranında) artırılması gerekmektedir. Yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
GEREKÇE : Dava, davacı Filiz yönünden yoksulluk nafakasının artırılması, müşterek çocuk Göktuğ Muhammet yönünden iştirak nafakasının artırılması, davacı Hasan Efdal yönünden yardım nafakası ve tüm nafakalar için yıllık artış oranının düzenlenmesi davasıdır. Mahkemece, davacı kadının yoksulluk nafakasının aylık 400 TL artırım ile 600 TL'ye, müşterek çocuk Muhammet Göktuğ'ın iştirak nafakasının aylık 650 TL artırımı ile 800 TL'ye yükseltilmesine, davacı Hasan Efdal'in yardım nafakası talebinin kısmen kabulü ile aylık 450 TL yardım nafakasına hükmedildiği, tüm nafakalar için her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. maddesinde yer alan "...davanın kesinleşmesinden itibaren aylık 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine..." ifadesinin hükümden çıkartılarak yerine "...dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine..." ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, HUMK'nın 438. maddesinin 7. bendi uyarınca, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, .... Üniversitesinde Elektrik Elektronik Mühendisliği 2.sınıfında okuduğunu, halen almakta olduğu 300,00 TL yardım nafakasının ihtiyaçlarını karşılamadığını ileri sürerek, yardım nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, talep edilen nafakanın yüksek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 300,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL daha arttırılarak 600,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....