"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Artırımı-Yardım Nafakası KARAR DÜZELTME İSTEYEN Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 13.10.2010 gün ve 16242-16773 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle, ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin yeniden bir evlilik yaptığını ve bir çocuğu olduğunu, davacı ile boşanırken bir daireyi kendisine devrettiğini, davacının davasının reddine, hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına, vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen nafakaların günümüz şartlarına göre düşük olduğunu, bu nedenle kararın müvekkilleri lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Yardım nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasıdır. Davacılar, hükmedilen yardım ve iştirak nafakaları miktarına yönelik, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuşlardır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 26.06.2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince hükmedilen iştirak nafakası ve yardım nafakası miktarının düşük olduğunu, çocukların ikisinin de hiperaktif olup özel ilgiye ihtiyaçlarının bulunduğunu, davalının sosyal ve ekonomik durumunun tam olarak değerlendirilmediğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2013/563 Esas, 2013/658 karar sayılı karar ile boşandıklarını, ağabeyi ile velayetinin anneye verildiğini, 550,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ağabeyinin reşit olması üzerine yardım nafakası davası açtığını, 400,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, davacının da reşit olması üzerine davalının nafakayı kestiğini, davacının lise son sınıf öğrencisi olup üniversiteye hazırlandığını belirterek dava tarihinden itibaren aylık 1.958,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece hükmedilen nafakanın yardım nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken iştirak nafakası artırım davası olarak nitelendirilmesi ve bu şekilde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususun esasa etkili olmamasına ve mahal mahkemesince düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, ..........
Ancak, taraflar halen evli olduklarından, ayrı yaşamaları nedeniyle takdir edilen nafakanın hukuken tedbir nafakası niteliğinde olmasına karşın, mahkemece, davacı eş için yardım, müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün ikinci paragrafında yer alan ''yardım'' ve ''iştirak'' sözcüklerininin çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı ''tedbir'' sözcüğü yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 03.04.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine “verilmeyen eş” çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu için davacı vekili tarafından ancak “iştirak nafakası” verilmesi istenebilir. Değerli çoğunluk davacının “tedbir nafakası” isteğinin bulunduğu düşüncesindedir. Boşanmış eşler hangi sebeple olursa olsun ortak çocukları için “tedbir nafakası” değil sadece “iştirak nafakası” isteyebilir. Açıkladığım gerekçelerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki Tedbir İştirak Yoksulluk ve Boşanma İlamının Tenfizi (asıl dava) ile Yardım Nafakasına (birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tenfize yönelik talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yoksulluk nafakası yönünden davanın reddine iştirak ve yardım nafakası yönünden davanın kısmen kabulüne olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ve birleşen davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisinde bulunması gereken; ... karar sayılı dava dosyası dosya içerisinde yer almamaktadır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 150.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 325 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk ...'...
Mahkemece; davanın kabulü ile müşterek çocuk için aylık 300.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 600TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....