Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL artırılarak 400,00 TL 'ye, iştirak nafakasının aylık 50,00 TL artırılarak 300,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz olunmuştur . Dava; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. 1- Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Erkeğin karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması için dayandığı vakıalar; “yeniden evlendiği, bu evliliğinde bir çocuğunun olduğu, eşinin çalışmadığı, geçinmekte zorlandığı, davacı-davalının çalışabilecek güçte ve yaşta olduğu, buna rağmen çalışmadığı, bu halde nafaka istemesinin vicdana ve ahlaka aykırı olduğu” şeklindedir. Mahkemece karşı dava yönünden dayanılan bu vakıalar çerçevesinde değerlendirme yapılması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, karşı davacı erkek tarafından dayanılmamış olan “kısa süreli olan evlilik için ömür boyu yoksulluk nafakasına hükmedilmeyeceği” şeklinde vakıa esas alınıp, bunun değerlendirilmesi ve buna göre hüküm tesis edilmesi de isabetsiz olmuştur. Öte yandan; erkeğin sosyal ve ekonomik durumu, yoksulluk nafakasının reddi veya kabulünde değil, yoksulluk nafakasının miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak bir unsur olup, erkeğin sürekli ve düzenli gelirinin olmaması bile onu yoksulluk nafakası ile sorumlu olmaktan kurtarmaz....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilerek, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 200,00'er TL tedbir nafakası ile aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakası ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; tanıkların dinlenmeden karar verildiğini belirterek, kararın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Aile mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2019/880 Esas, 2021/147 Karar sayılı ilamı ile özetle;Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile, Hatay 2. Aile Mahkemesinin 16/03/2017 gün ve 2017/196- 245 E-K sayılı ilamı ile müşterek çocuk Yağmur İlke için hükmedilen aylık 250- TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000- TL'ye yükseltilmesine, davalıdan irad şeklinde alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının tam kabul ile aylık 1000 TL artırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasının artırılması talebinin kabulü kararının kaldırılmasını ve bu yönden davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
Aile mahkemesinin 02/03/2021 tarih, 2019/880 Esas, 2021/147 Karar sayılı ilamı ile özetle;Davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine; davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulü ile, Hatay 2. Aile Mahkemesinin 16/03/2017 gün ve 2017/196- 245 E-K sayılı ilamı ile müşterek çocuk Yağmur İlke için hükmedilen aylık 250- TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000- TL'ye yükseltilmesine, davalıdan irad şeklinde alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; ilk derece mahkemesince aylık 250 TL iştirak nafakasının tam kabul ile aylık 1000 TL artırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin iştirak nafakasının artırılması talebinin kabulü kararının kaldırılmasını ve bu yönden davanın reddine karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir....
TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumunda olumsuz anlamda meydana gelen gelişmeler nazara alındığında davaların kabulü gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, karşı dava ise yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması isteklerine ilişkindir. Karşı dava bakımından verilen karar istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiştir....
Aile Mahkemesinin 2011/5 Esas sayılı dosyasıyla iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talepli dava açıldığı, mahkemenin 02/03/2012 tarih 2012/201 Karar sayılı kararı ile kadın yararına bağlanan yoksulluk nafakasının 250,00TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, daha sonra davacı kadın tarafından Tarsus 2....
GEREKÇE : Asıl davanın yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması, karşı davanın ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması davaları olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dosya kapsamından; tarafların 01.09.2010 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı/karşı davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık beş yıllık süre geçtiği, davacı/karşı davalının çalışmadığı; davalı/karşı davacının ise polis memuru olup 2.869 TL aylık aldığı, yeniden evlendiği, bu evlilikten bir çocuğu olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....