günün sosyal-ekonomik koşullarına ve müşterek çocukların artan ihtiyaçlarına göre nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye, iştirak nafakalarının ise ayrı ayrı 400'er TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebidir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu bağlamda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Dosya kapsamından; davacı ile davalının 13.11.2012 tarihli mahkeme ilamı ile boşandıkları, ilamın kesinleşme tarihi 26.12.2012 tarihinden itibaren 350 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın ise 04.03.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmektedir. TMK.'nun 176/4.maddesinde; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir” hükmü gereğince yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verilebilir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda; davacı kadının ev hanımı olduğu, davacının ise emekli olduğu, 900 TL maaş aldığı, evi ve arabası olup, evli olduğu açıklanmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından, Siirt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/601 Esas, 2010/1206 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 130,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği ve yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde; Siirt Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/601 Esas, 2010/1206 Karar sayılı ilamı ile kendisi lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılmasını talep etmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. ./.. -2- Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2015 NUMARASI : 2014/1020-2015/236 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Aydın Aile Mahkemesinin 2007/1028 Esas ve 2007/867 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı için 50,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
O hâlde TMK'nın 176. madde hükmü gözetildiğinde yoksulluk nafakası davacının evlenme tarihi olan 20.12.2013 tarihi itibariyle kendiliğinden ortadan kalkar. Ne var ki her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden dava tarihi olan 29.07.2013 tarihinde davacı henüz evlenmemiştir ve daha evvel hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılmasını istemesinde de bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş, davanın açıldığı tarih ile davacının yeniden evlendiği tarih arasındaki süre için davaya konu yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması olmalıdır....
Mahkemece verilen ilk karar, davacı vekili ve davalının temyizi üzerine, sadece müşterek çocuklar...,... ve ... yönünden iştirak nafakası miktarlarının artırılmasına yönelik olarak bozulmuş olup, davacı ... yönünden verilen yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine yönelik karar, Dairemiz bozma kararının dışında kalmış olması nedeniyle kesinleşmiştir. Bu nedenle Mahkemece, davalı taraf lehine doğmuş olan kazanılmış usuli hak göz önüne alınmaksızın ilk kararda verilen yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddi yönündeki karara aykırı olacak şekilde davacı ... lehine nafakaya hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Sayılı kararına göre Davanın kısmen kabulü ile davacı lehine 250 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, müvekkilinin söz konusu kesinleşen bu karar gereği kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceğinden ve tarafların dava tarihinde tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna göre hesaplanmış olan miktarı yoksulluk nafakası olarak davacı tarafa her ay ödemiş bulunduğunu, haksız ve kötüniyetle açılan davanın reddini, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılarak boşanma ilamının kesinleşmesinden itibaren davalı tarafa ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise hakkaniyet gereği indirim yapılmasını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf olan davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2015 NUMARASI : 2012/903-2015/195 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; davalının ekonomik durumunun çok iyi olduğunu, davacının ve ortak çocuğun giderlerinin arttığını ileri sürerek; aylık 3.000.00.TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 12.500.00.TL'ye, 2.500.00.TL olarak ödenen iştirak nafakasının da 12.000.00.TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yoksulluk ve iştirak nafakalarının 4.500.00.'...