Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamalarında dikkate alınması zorunludur. Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumuda gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Buna göre, mahkemece, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve üniversite öğrencisi olan davacının Marmaris Turizm Meslek Yüksek okulunda okumakta iken bölümünü değiştirerek yüksek öğrenime devam etmek istediğine ilişkin dosyaya sunduğu belgeler, yaşı, dosyaya yansıyan ihtiyaçları göz önüne alındığında nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; T.M.K. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine daha uygun yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yukarıda anılan şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2022 NUMARASI : 2020/544 ESAS 2022/768 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası)|Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Necmettin Erbakan Üniversitesi Ereğli Ziraat Fakültesinde öğrenci olduğunu, anne ve babasının boşandığını, davalının müvekkili ile ilgilenmediğini, davalının muhasebeci olduğunu belirterek aylık 1000 TL yardım nafakasının yıllık ÜFE artışına bağlanarak lehlerine takdirini talep ve dava etmiştir....
Görüldüğü üzere davacı eğitimini sürdürebilmek için anne babasının yardımına muhtaç olup, bu bağlamda mahkemece davacı lehine yardım nafakası takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları reddedilmiştir. Ne var ki yardım nafakası takdir olunurken, nafaka vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Hükmedilecek yardım nafakası miktarı yalnızca sıkıntılı durumu önlemeye matuf olup, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK'nın 4.maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
dan ayrı ayrı aylık 200'er TL yardım nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere davalılardan alınarak davacı kuruma ödenmesine; nafaka miktarının her yılın sonunda üfe oranında artırılmasına; davalı ... yönünden yardım nafakası talebinin reddine; karar verilmiş, hüküm davalılar Yusuf, Nazire ve Emine tarafından temyiz edilmiştir. Dava; davacı kurum bakımında olan Yüksel Pınar için davalı kardeşlerden yardım nafakası istemine ilişkindir. Kural olarak herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile anne ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK m.364) Türk Medeni Kanunu’nun 364-366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; davacının emekli maaşı aldığı, 1.432.36 TL olan maaşının 207.20 TL bölümünün nafaka ödemesi için kesildiği, davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödediği, kira ödemediği,yeniden evlendiği tespit edilmiştir. Davacı, boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödeyecek gelire sahip olduğuna göre yardım nafakasına muhtaç durumda değildir, yardım nafakasının takdir edilmesini gerektiren yasal koşullar somut olayda gerçekleşmemiştir....
TMK'nun 364. maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2020/656 ESAS - 2022/25 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 01.08.2017 tarihinde Nazilli 1....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda;tarafların müşterek çocukları 06.02.1995 doğumlu ...'...
Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 364 vd. m.leri) TMK'nun 364. maddesinde yardım nafakası yükümlüleri, 365. maddesinde ise dava hakkı ve koşulları belirlenmiştir. Buna göre yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler diğerinden yardım nafakası talep edebilir. TMK.'nun 328. maddesine göre ana-babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler....