Somut olayda çocuk için istenilen nafaka mahiyeti itibariyle TMK'nun 364/1. maddesi gereğince yardım nafakası niteliğindedir. TMK.'nun 364/1. maddesinde; "Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'nun 365/2 maddesinde; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, birleşen davada yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.12.2016 günü oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/05/2014 NUMARASI : 2013/858-2014/402 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması ve yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 190,40 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Dava yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir. TMK'nun 176/4.maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davalı taraf; aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı-davalı kadın tarafından artırılması istenen 100 TL yoksulluk nafakası 7.3.2013 tarihindeki koşullara göre verilmiş olup, iş bu davanın açıldığı 22.10.2014 tarihinde yoksulluğun devam ettiği ve ülkemizdeki ekonomik koşullar ile birlikte tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında değişiklik meydana geldiği açıktır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.03.2016 (Per.)...
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle, I-Davacı T1 vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına ve faize yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; Kumluca 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 02.03.2022 tarih, 2021/358 esas ve 2022/90 karar sayılı kararının hüküm kısmındaki 1, 2, 4 ve 5 no'lu bentlerin KALDIRILMASINA, diğer bentler muhafaza edilerek kaldırılan bentler yerine geçmek üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine, 1 no'lu bent; Davacı T1'ın yoksulluk nafakasının artırılması davasının KISMEN KABULÜ ile; Antalya 3....
Mahkemece; taraflar anlaşmalı olarak boşanmış olup, davacı taraf yoksulluk nafakası istemediğini bildirdiğinden davacı tarafın yoksulluk nafası isteminin reddine, müşterek çocuk ... ... Yılmaz için 1.000-TL olan iştirak nafakasının aylık 1.500-TL'ye çıkarılarak dava tarihinden baba ile kalmaya başladığı 01/06/2013 tarihine kadar davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğinden; ... 17. Aile Mahkemesinin 28.08.2014 tarih, 2013/895 Esas, 2014/545 Karar sayılı ilamıyla müşterek çocuk ... ...'...
Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda taraflar, 15.02.2012 tarihli ilamla boşanmış ve davacı yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 09.04.2015 tarihinde, boşanmadan üç yıl sonra açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
un velayetinin davacı müvekkiline verilerek müşterek çocuk için aylık 50 TL iştirak nafakasının davalı baba tarafından ödenmesine karar verildiğini, dokuz yıldır artan hayat pahalılığı, paranın alım gücünün azalması, müşterek çocuk M.. C..'un Anadolu Lisesi 2. Sınıf öğrencisi olması hesabıyla okul ve servis, yemek, dershane masraflarının doğması, bakım ve beslenme ihtiyaçlarının gün geçtikçe artması karşısında müvekkilinin ve oğlunun ekonomik durumunun gün geçtikçe kötüleştiğini, müvekkil ve oğlunun ancak ailesinin ve çevrenin yardımı ile hayatlarını zorlukla idame ettirir hale geldiğini, gerek genel yaşam şartlarının gerekse davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının objektif olarak değerlendirilmesi yapıldığında mahkemece takdir edilmiş olan aylık 100 TL yoksulluk nafakası ve 50 TL iştirak nafakasının son derece yetersiz kaldığını, bu koşullarda hayatı idame ettirmenin mümkün olmadığını, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 500 TL'ye, müşterek çocuk M.....