Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki (asıl davada) iştirak -yoksulluk nafakası artırım, (birleşen davada) yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kısmen kabullerine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde (asıl ve birleşen davada) davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocu... velayetinin davacıya verildiğini ve davacı için aylık 100,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk için ise aylık 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuğun aradan geçen süre de dikkate alındığında ihtiyaçlarının arttığını belirterek, davacı ve müşterek çocuk için hükmedilen aylık 100,00'er TL'lik nafakaların aylık 500,00'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, velayeti davacı annede olan müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırımı ve yurt dışı çıkışları için davalının muvafakatının aranmaması davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından sadece iştirak nafakasının artırım miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre, tarafların İstanbul Anadolu Aile Mahkemesinin 2011/149 Esas 2011/386 Karar sayılı dosyası ile boşandıkları, müşterek çocuk Ayşe Mina Kaplan'ın velayetinin davacı anneye verildiği, Bakırköy 9. Aile Mahkemesinin 2012/101 Esas, 2013/616 Karar sayılı kararı ile çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiği, kararın 07.02.2014 tarihinde kesinleştiği, sonrasında herhangi bir nafaka artırımı yapılmadığı görülmüştür. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, ekonomideki değişiklikler, çocuğun yaşı ve ihtiyaçlarının artması karşısında belirlenen nafaka artış miktarı azdır....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakaların 250’şer TL'den 750’şer TL'ye artırılmasını ve müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 450 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400 TL'ye artırılmasına ve iştirak nafakasının müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak (yardım) nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama sırasında ergin olan müşterek çocuğa ait vekâletnamenin dava dosyasına...

      (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Artırımı ve Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının, velayete ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren geçerli olacağının ve çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam edeceğinin tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.04.2006 (Salı)...

        Taraflar arasındaki yoksulluk - iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2014 yılında boşandıklarını,müşterek çocuk olan 2008 doğumlu . velayetinin tarafına verildiğini ve boşanma neticesinde kendisi lehine aylık 100,00 TL yoksulluk,müşterek çocuk için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen sürede müşterek çocuk ve kendisinin ihtiyaçlarının arttığını,hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek,aylık 100,00 TL’lik yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye;aylık 150,00 TL’lik iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahkemece; davanın kabulü ile davalılar lehine ayrı ayrı hükmedilen 350 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir. 4721 sayılı T.M.K'nun 328/1 maddesine göre; babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. ... olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Davalı ... 10.09.1991 doğumlu, Z. Tuçe ise 21.09.1987 doğumlu olup, dava tarihinde 18 yaşını doldurmuşlardır. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi veya kendisi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK. md. 364)....

            Ancak dosya içerisinde mevcut boşanma ve nafakaya ilişkin dava dosyasında, davacıya boşanma kararının kesinleşmesine kadar 150.00 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak nafaka bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacı, dava dilekçesindeki talebinde de 150.00 TL olan yoksulluk nafakasının 350,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş olduğuna göre, mahkemece "davacının yoksulluk nafakası artırımı davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 100.00 TL'ye yükseltilmesine" ilişkin verdiği karar, (mevcut yoksulluk nafakasının da altına indirilerek) yanılgılı değerlendirmeye dayanmaktadır. O halde, mahkemece dava dilekçesindeki talep ve delil dosyaları nazara alınarak sonucuna uygun bir karar vermek gerekirken yazılı ve yanılgılı şekilde davacının yoksulluk nafakasının indirilmesine yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....

              ın aylık 100 TL'lik nafakasının aylık 200 TL'ye yükseltilmesine, davacılar ... ve ... içinse 125'er TL yardım nafakası takdirine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.4.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yardım nafakasının, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olmasına, TMK'nun 364/son maddesinin yollamasıyla 328.maddesinde çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceğinin hükme bağlanmasına, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumuna göre, davalının yerinde bulunmayan istinaf itirazının esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, daha önce hükmedilen iştirak nafakasının günümüz koşullarında yeterli olmadığını, üniversite öğreniminin devam ettiğini ileri sürerek artırılmasını istemiş, mahkemece; dava tarihi itibariyle davacının reşit olduğu kendi adına yardım nafakası davası açabilecekken hukuki yanılma ile iştirak nafakası davası açıldığı bu anlamda dava şartı noksanlığından davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. TMK’nun 182/2.maddesi uyarınca, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılması esası kabul edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu