Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda; davacı tanığı ....ın beyanlarına göre davalının davacıya şiddet uyguladığı anlaşılmıştır. Tanık beyanına göre davacının ayrı yaşamada haklılığı kanıtlanmıştır. Ayrıca, müşterek çocuğa fiilen bakan ana veya baba, ayrı yaşamda haklı olsun olmasın diğer eşten TMK.'nun 197/son, 327 ve 329.maddeleri gereğince çocuk adına nafaka isteyebilir. Davacı anne yanında kaldığı anlaşılan müşterek çocuk ... yönünden de davanın yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....
Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son)....
Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile davacı kadının tedbir nafakası ( TMK md. 197) davasının reddine karar verilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b,2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı vekilinin, istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 2....
Bununla birlikte,davacı ... vekili dava dilekçesinde; davacı için aylık 1000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı ... için aylık 1000 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Asıl dava, tedbir nafakası istemine (TMK md.197), karşılık dava ise boşanma istemine (TMK.md.166) ilişkin olup, mahkemece verilen hüküm davalı tarafça her iki isteme yönelik olarak temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(TMK. md. 197/1) Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa, hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, birinin diğerine yapacağı parasal katkıya (TMK. md.185/3, 186/3) ilişkin önlemleri alır. Toplanan delillerden Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası yönünden davacı-karşı davalı kadının ayrı yaşamakta haklılığı kanıtlanmıştır. Kadının çalışmadığı ve düzenli bir gelirinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda bağımsız nafaka davasının kabulü ile davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakası takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru olmamıştır. b-Davacı-karşı davalı annenin dava dilekçesindeki müşterek çocuk için nafaka isteği velayet isteğini de içerdiği gibi,davacı karşı davalı vekili de,09.05.2013 tarihli celse de müşterek çocuğun velayetinin tedbiren anneye verilmesini istemiştir. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim velayeti eşlerden birine verebilir....
(YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Buna göre, davacı dava dilekçesinde; kendisi için 150,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukların her biri için 150 şer TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde yardım nafakası şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep yardım nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, tedbir nafakasının tahsiline ilişkindir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yardım nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması kabul şekli bakımından doğru görülmemiştir....
Maddesi kapsamında açılan bağımsız tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanun'unun 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6.bendinin HÜKÜMDEN KALDIRILMASINA, 3- Birleşen 2021/372 Esas sayılı dosya uyarınca TMK’nın 197....
Ancak, davacı ayrı yaşama hakkına sahip olduğunu ileri sürerek nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle (TMK. md.197) istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, yanlış nitelendirme sonucu “yoksulluk nafakası” olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “… yoksulluk…” kelimesinin çıkartılarak yerine “tedbir” kelimesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.30.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, taraflar arasındaki evlilik birliği devam ettiğine göre; küçüğe fiilen bakan davacı annenin istemi tedbir nafakası (TMK. md. 197/4) niteliğindedir....