Bu nedenle kadının tedbir nafakası davasının kabulü doğru ise de; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, kadının ihtiyaçları ile TMK'nun 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesine göre kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası fazladır. Öte yandan; Yargıtay 2 ve 3. Hukuk Dairesi Başkanlıklarının yerleşik içtihatlarında belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK.md.200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK.md.182/3), yoksulluk (TMK.md.176/4) ve yardım nafakası (TMK.md.365/son) dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir....
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı/davacı T4 vekilinin; kadının birleşen tedbir nafakası (TMK md.197) davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; Alanya 2....
Hukuk Dairesi Başkanlıklarının yerleşik içtihatlarında belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK.md.200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK.md.182/3), yoksulluk (TMK.md.176/4) ve yardım nafakası (TMK.md.365/son) dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. Yukarıda açıklandığı üzere çocuk için talep edilen nafaka tedbir nafakası olduğundan bu nafakanın gelecek yıllarda artış miktarının (ÜFE) karara bağlanması da doğru bulunmamıştır....
Davacı kadın vekili; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen tedbir nafakası (TMK md. 197) davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası (TMK md. 197) istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1- d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür....
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....
Dava, TMK 197.madde gereğince önlem nafakası davasıdır. Davacı taraf dava dilekçesinde, tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiğini belirterek aylık 5.000,00 TL nafakanın davalıdan alınmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince gerekçeli karar başlığında dava türü olarak yoksulluk nafakası gösterilmiş, gerekçeli karar içeriğinde nafaka bağlanması davası olarak nitelenmiş, kararda ise yardım nafakasına hükmedilmiştir. Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelemeyi yapmak hakime aittir. Davacı tarafın dava dilekçesi, tarafların hali hazırda evli oldukları, aralarında herhangi bir boşanma davası olmadığı da dikkate alındığında, davacının talebi, tarafların evlilik birliği devam ederken davacı kadının haklı nedenle ayrı yaşamasından kaynaklı TMK 197.madde kapsamında önlem nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesi kararında yardım nafakası olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. TMK 197.madde gereğince davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatla yükümlüdür....
TMK 197 maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir. (TMK m.200) Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar iştirak (TMK m.182/3), yoksulluk (TMK m.176/4) ve yardım nafakası (TMK m.365/son)dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. Bu husus nazara alınmadan gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması doğru bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
C.. için dava tarihinden itibaren karar kesinleşinceye kadar tedbir, kararının kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devam olunmak üzere 150,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmiş , hüküm, davalı eş tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacı Selcan ile davalı Yaşar evli olup, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle davacı ile ergin olmayan müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle istenilen nafakalar tedbir nafakası niteliğindedir(TMK. md. 197). Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davacı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan nafakaların karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra “yoksulluk” ve “iştirak” nafakası olarak ödenmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2020/150 ESAS-2021/164 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası (TMK md. 197) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; ayrı yaşamakta haklı olan davacı kadın yararına aylık 1.000,00 TL, çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir nafakasına, nafakaların her yıl TEFE-ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın yararına aylık 400,00 TL, çocuklar için aylık 300,00'er TL tedbir nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmiştir. Karar davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava; Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir....
(TMK. m.366) Bu açıklamalar çerçevesinde; yardım nafakası davasının koşulları ve yardım nafakası davasının taraflarına göre; davacı kurumun halen evli olan ilgili adına davalı eşten yardım nafakası talep edemeyeceği, koşullarının oluşması halinde ilgili kişinin, davalı eş aleyhine ancak TMK'nın 197.maddesine göre tedbir nafakası davası açabileceği, ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesinde ve gerekçe sinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı kurumun istinaf isteminin reddine karar verilmiştir....