WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçede tedbir nafakası olarak değerlendirme yapılmasına rağmen hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde "karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak aynen devamına" ve "yardım nafakası olarak aynen devamına" ibarelerinin kullanılması doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

    Aile Mahkemesi'nin E.2013/1515- K. 2014/995 karar sayılı ilamı ile aylık 1.000,00 TL yardım nafakasına karar verildiğini, sonraki dönemde paranın satın alma gücünde azalma meydana geldiğini, yardım nafakası miktarının ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, yardım nafakasının aylık 3.000,00 TL ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava yardım nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerine ilişkindir. TMK. 328/1. maddesine göre "Ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü, 328/2 maddesinde de" çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler" hükmü getirilmiştir. Buna göre de, reşit olan çocuk şayet eğitimine dava ediyorsa, Anne ve babanın yardım nafakası yükümlülüğü vardır. Somut olayda, davacı Ayşegül dava tarihinde reşit olup eğitimine devam etmektedir. İstenen nafaka yardım nafakasıdır. Önceki iştirak nafakası son bulmuştur. Mahkemece, müstakil olarak 250,00 TL yardım nafakasına hükmolunması gerekirken, önceki sona eren iştirak nafakasının artırılması suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

      Sayılı boşanma sonucunda davacı lehine 200 TL iştirak nafakası takdir edildiğini ve bu nafakanın gelecek yıllarda da TÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, davacının halen Özel Sabancı Üniversitesi Mühendislik Ve Doğa Bilimleri bölümünde öğrenci olduğunu, mevcut iştirak nafakasının ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek aylık 750 TL yardım nafakasının davalıdan talep ve dava etmiştir....

        Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; dosyadaki belgelerden, 13/09/1987 doğumlu ortak çocuğun rahatsızlığı nedeni ile kısıtlandığı,davacı babasının vesayeti altında bırakıldığı, davacının emekli olduğu, emekli maaşı aldığı, çocuk için bakım ücreti aldığı, evi ve fındıklığı olduğu, yeniden evlenmediği; davalının ise, emekli olduğu, evi olduğu, yeniden evlendiği anlaşılmaktadır....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/04/2015 tarih, 2015/215 Esas, 2015/270 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı şekilde boşandıklarını, müşterek çocuk Muhammed Emin'in velayetinin annesine bırakıldığını, davalı baba tarafından aylık 250- TL iştirak nafakası ödenmesi ve yıllık %10 artış oranı kararlaştırıldığını, her ne kadar anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası artırımı davasından feragat edildiği şeklinde bir beyan mevcut olsa da, yerleşik içtihatlar uyarınca işbu feragat beyanının geçersiz olduğunu, 2015 yılında müşterek çocuk 4 yaşındayken kararlaştırılan aylık 250- TL olan ve halihazırda 450- TL olarak ödenen iştirak nafakası, müşterek çocuğun büyüyerek ihtiyaçlarının artması ve günümüzdeki ağır enflasyon nedeniyle yetersiz kaldığını, ayrıca taraflarca kararlaştırılan %10 yıllık artış oranının günümüzdeki enflasyon karşısında mahiyetini tamamen yitirdiğini, aylık 250- TL olarak kararlaştırılan ve halihazırda 450- TL olarak ödenen iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere...

          ın doğum tarihinin 07.07.1995 olduğu, müşterek çocuğun bu davanın açıldığı 31.03.2015 tarihinden önce reşit olduğu ve davanın kendisi adına açıldığı, her ne kadar müşterek çocuk için daha önce iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de, müşterek çocuk için bu dava ile yardım nafakası talep edildiği gözönünde bulundurularak, davacı için takdir edilen nafakanın niteliğinin yardım nafakası olarak belirtilmemiş olduğu, ancak bu hususun mahkemece zuhulen yazılmamış olduğu anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

            in velâyeti ve iştirak nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, müşterek çocuk Ercan'ın velâyeti, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuk ... yararına hükmolunan iştirak nafakası, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadın, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve 337/1. madde uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulüne karar verilerek çocuk için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 100 TL kararın kesinleşmesi ile birlikte 250 TL iştirak nafakasına, feragat nedeni ile 1.000 TL yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; İştirak nafakası miktarını istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya uygun olan davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

              (YHGK 11.4.2007, E. 2007/12-179, K. 2007/198), (YHGK 19.1.1974; YHGK 1.5.1991) Somut olayda, her ne kadar mahkemece, karşı dava bakımından davacının talebi iştirak nafakasının artırılması olarak nitelendirilmiş ise de, davacı vekili dava dilekçesinde reşit olan müvekkilinin üniversite eğitimine devam ettiğini ve eğitim giderlerinin karşılanması için reşit olduğu tarihten itibaren müvekkili lehine nafakaya hükmedilmesini talep etmiş olup, bu talebin TMK.nun 328. 364. maddeleri uyarınca yardım nafakası istemine ilişkin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece; karşı dava bakımından davacının iş bu nafaka talebinin "yardım nafakası" olarak hukuki nitelendirilmesi yapılarak, yardım nafakası talep edebilme koşullarının oluşup oluşmadığı inceledikten sonra hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu