Müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının takdir edildiği tarihten itibaren geçen sürede enflasyon ve ekonomik nedenlerle değerinin düştüğü bir gerçektir. Yaşça büyüyen çocuğun, eğitim ve öğrenim koşullarının değişmesi nedeniyle, ihtiyaçlarının arttığı da açıktır. Buna göre, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, mahkemece; artırılan iştirak nafakası miktarı az olup, TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Daha fazla bir miktarda nafakanın artırımına gidilmesi gerekirken; yazılı şekilde az miktarda iştirak nafakası takdiri hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak ve Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından iştirak nafakası ile yardım nafakasının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve alınması gerekli 143.50 TL. temyiz başvuru harcının 79.70 TL. eksik yatırıldığından kalan 63.80 TL. temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.10.2018 (Çrş.)...
Aile Mahkemesinin 2011/419 Esas ve 2012/173 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkili için 250 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için 175 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını, çocuğun masraflarının arttığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, davalının kuyumcu dükkanı ve taşınmazları olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının 500 TL’ye ve iştirak nafakasının 400 TL’ye çıkarılmasını; birleşen ......
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 350 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi gereğince; Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul durumu, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/575 Esas, 2013/877 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk... lehine takdir edilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde tedbir nafakasının artırılması şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep tedbir nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakasının artırımına ilişkin dava mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın iştirak nafakası artırımı davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir....
Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). TMK. 329/1. maddesi uyarınca; "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir". İştirak nafakası, velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olduğundan, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden iştirak nafakası isteyemez....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Somut olayda, davacının dava tarihinde iştirak nafakası olarak 500 TL'sini halen davalıdan almaya devam ettiği anlaşılmaktadır....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Yapılan araştırmada davalı babanın pratisyen hekim olarak görev yaptığı kira giderinin bulunduğu, yeni evlilik yaptığı ve eşinin hamile olduğu, diğer çocuğuna 1.000 TL iştirak nafakası ödemekte olduğu ve bu nafakanın artırımı için dava açıldığı, davacının üniversiteye hazırlandığı, sabit gelirinin bulunmadığı dava dışı davacının annesinin Sağlık Yüksek okulunda Müdür olarak çalıştığı, davacının özel ders almakta ve dersaneye gitmekte olduğu yapılan araştırmalar neticesinde tespit edilmiştir....
Somut olayda; dava açıldığı sırada davacı annesinin velayeti altında olan Yıldız'ın üniversite sınavına hazırlanmak amacıyla dershaneye gittiği, yargılama sırasında reşit olması nedeniyle Yıldız'ın yardım nafakası için davaya dahil edilmesi için mahkemenin 15/07/2014 tarihli 2. celsesindeki 2. nolu "Davacı vekili davaya yardım nafakası olarak devam edeceklerini beyan ettiğinden iştirak nafakasının bitim tarihinden itibaren davaya dahil edilmek üzere süre verilmesine" ara kararı gereğince süre verildiği, bunun üzerine yargılama sırasında Yıldız'ın ergin olması üzerine avukat tayin ettiği, avukatı aracılığı ile davayı takip ettiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, ergin olmasına rağmen davayı takip eden davacı Yıldız bu davranışı ile iştirak nafakasının, yardım nafakası olarak devam etmesi isteğini ortaya koymuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2014 NUMARASI : 2013/467-2014/170 Taraflar arasındaki iştirak nafakası artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde; davalı ile boşanmaları neticesinde müşterek çocuklar lehine aylık 75'er TL olarak hükmedilen ve daha sonra açılan iştirak nafakası artırım davası ile 115'er TL'ye artırılmış olan iştirak nafakalarının her çocuk için aylık 300 TL yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; yeniden evlendiğini, bu evliliğinden de bir çocuğu olduğunu, aylık 500 TL kira ödediğini, maddi durumunun nafaka artırmaya elverişli olmadığını, davacının da dikimevinde çalıştığını, geliri olduğunu belirtmiş ve davanın reddini talep etmiştir....